BAĞDAT - Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı İyad Allavi, Sünni ve Şii siyasi güçlerle Nuri el-Maliki başkanlığındaki eski hükümetin işleyişinin düzeltilmesi için belirlenen yol haritasında anlaşmaya varıldığını belirtti.

AA muhabirine konuşan Allavi, yol haritası çerçevesinde ulusal uzlaşının sağlanması için çalışmalara başladıklarını ve kendisinin bu dosyanın hazırlanması konusunda görevlendirildiğini belirterek, "Sünni ve Şii siyasi güçlerle Nuri el-Maliki başkanlığındaki eski hükümetin yönetim işleyişinin tashih edilmesi için belirlenen yol haritasında anlaşmaya varıldı. Irak`ta güvenliğin temelini milli mutabakat oluşturuyor. Ulusal uzlaşı olmaksızın ülkede güvenlik ve istikrar sağlanamaz" dedi.

Bazı önemli gruplarla temas kurulmaya başlandığı bilgisini veren Allavi, "Bir kısmı siyasi sürece müdahil olmaya, silah bırakmaya hazır olduklarını ifade etti. Görüşmelerin olumlu bir şekilde şekillenmesi için daha fazla vakte ihtiyaç var" diye konuştu.

Ülkede milli mutabakatın sağlanması için izlenen yönteme ilişkin ise Allavi, şunları söyledi:

"Önceki hükümetin işleyişinin düzeltilmesinin yanı sıra eski Başbakan Maliki`nin izlediği siyasete karşı çıkan Sünnilerin yoğunlukta yaşadığı 6 vilayetten gelen, `siyasi tutukluların serbest bırakılması, devlet kurumlarında çalışan Sünni ve Şii unsurlar arasında bir denge oluşturmak, ötekileştirmeye son verilmesi` gibi taleplerin değerlendirilmesi için belirlenen yol haritasında uzlaşmaya varıldı. Tüm bunları pratiğe geçireceğimizi umuyoruz."

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi`nin güvenlik güçlerine, "IŞİD militanları olsa bile sivillerin bulunduğu bölgelere bombardımanın durdurulması" talimatının ardından gelen rahatlamanın, milli mutabakat dosyasının hazırlanmasında kendilerine yardımcı olduğunu dile getiren Allavi, şöyle devam etti:

"Tüm bu gelişmeler, ırk, din, mezhep gözetilmeksizin devlet ve vatandaşlar arasında güvenin inşa edilmesine imkan sağlıyor. Ülkenin içine düştüğü yıkım çok büyük. Bir kaç gün içinde çözülmesi mümkün değil. Öldürülen, evlerini terk etmek zorunda kalan ve tutuklanan insanlar var. Ancak bu sorunlar çözülünce siyasi taraflara güven duyulabilir ve milli mutabakat için ciddi bir ilerleme sağlanabilir."

"IŞİD`in yok edilmesi için uzun zamana ihtiyaç var"

Allavi, Paris`te geçen Pazartesi düzenlenen, "Irak’ta barış ve güvenlik" konferansına da değinerek, toplantının IŞİD`le mücadele için sarfedilen çabaların birleştirilmesi noktasında önemli olduğunu ancak bunun için geç kalındığını vurgulayarak, şunları ifade etti:

"Halk, kendi içinde uyumlu olduğu, ayrımcılık yapılmadığı ve birbirini ötekileştirmediği takdirde, IŞİD ve El-Kaide gibi radikal terör gruplarına karşı beraber hareket edebileceğiz. Hava saldırıları da tek başına yeterli değil. Saldırılar, örgüte akan maddi kaynakların kurutulmasıyla IŞİD`in gücünü azaltabilir ancak yok etmez. IŞİD`i yok etmek için toplumun bu terör gruplarına karşı güçlendirilmesi gerek. IŞİD`in yok edilmesi için uzun zamana ihtiyaç var."

Terör örgütlerinin çeşitli sebep ve etkenler neticesinde ortaya çıktığını söyleyen Allavi, "Bunlardan bazıları yerel olduğu gibi bazıları bölgesel ve uluslararası etkenler. Yerel etkenler, mezhepsel ayrımcılık ve bu ayrımcılığın doğurduğu politika ile keyfi tutuklamalar neticesinde oluştu. Tüm bunlar, toplum içinde tepkiye yol açtı ve bu tepkiler, terör örgütleri tarafından kullanıldı" görüşünü dile getirdi.

Allavi, "Vatandaşlar sınıflara ayrıldıkça terör ve istikrarsızlık sürer. El-Kaide gider, IŞİD gelir, IŞİD gider daha kötüsü gelir. Bu nedenle çözüm uzun vadeli olmalı. Çözüm, toplumda eşitlik ve adaletten geçiyor. Bu da birlikte yaşayabilme olgusuna bağlı" ifadelerini kullandı.

Suriye`deki olayların Irak`a sıçramasının ise bölgesel etkenlere neden olduğunu belirten Allavi, "Hatta Lübnan, Yemen gibi ülkelerdeki olayların da Irak`ı etkilediğini söyleyebiliriz" dedi.

Ordunun bazı çatışmalarda IŞİD karşısında gerilemesi konusunda Allavi, şunları söyledi:

"Bunun birinci derecede sebebi, polis, ordu ve güvenlik güçlerinin oluşumundan kaynaklanıyor. Ordu belli bir dava ve kimlik taşımıyor. Defalarca, yanlış temeller üzerine inşanın felakete yol açacağını belirtmiştim."

AA