Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’deki din dersi uygulaması hakkındaki ‘Zorunlu din dersi kaldırılsın’ kararını adil bulmadıklarını söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “AHİM taraflı ve çifte standartçı bir karar almıştır. Avrupa ülkelerinin birçoğunda din dersi zorunlu ve uygulamalı olmakla birlikte farklı din ve mezheplere tahammül göstermeyen bir müfredata sahiptir. Oysa Türkiye`de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ki özellikle üç yıl önceki müfredat değişikliğinden sonra bütün dinleri anlatacak, mezheplerimizin hemen tümüne temsilcilerinin istediği şekilde yer veren bir forma kavuşmuştur” dedi.

Türkiye’de okutulan Din Kültürü ve Ahla Bilgisi dersinin bilimsel ve pedagojik dayanağının birçok Avrupa ülkesinden çok daha güçlü olduğunu söyleyen Avcı, “Çocuklarımızın etik, moral ve dini değerlerimizi öğrenmesinin, bu toprakların milli, manevi, medeni ve kültürel yapıtaşlarını tanımasının toplumsal barış, kardeşlik ve dayanışmamız açısından büyük faydaları bulunmaktadır.”

“Avrupa’da mezhepler farklı birer din haline gelmiş durumda!”
Avrupa’daki bazı ülkelerin okullarında din derslerinin, mezheplere göre okutulduğuna dikkat çeken Avcı, “Öğrenciler din derslerinde, bağlı oldukları mezhebe göre, ayrı sınıflarda ders görmekte, ayrı kiliselerde uygulama yapmaktadır. Ancak, bu ülkelerde mezhepler arasındaki farklılıklar giderek büyümüş, mezhepler ayrı birer din haline gelmişlerdir. Avrupalılar şu anda ulusal birliği sağlayıcı din öğretimi yöntemleri üzerinde çalışmaktadırlar.

Türkiye, Avrupa ülkeleri gibi mezhep kavgalarına sahne olmuş bir ülke değildir. Yakın tarihimizde ki Maraş, Çorum, Sivas ve Gaziosmanpaşa’da yaşanan acı olayları mezhep merkezli olarak yorumlayan birtakım kişilerin aksine, ideolojik merkezli çatışma olarak değerlendirmek daha doğru değildir. Dolayısıyla birlik, farklılıkları değil, müşterek noktaları esas alan bir din eğitimi uygulaması ile sağlanabilir.”ifadelerini kullandı.

“Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde mezheplerden bir kaçının öğretiminin değil mezheplerin dayanağı olan İslam dininin temelleri ve bu temeller doğrultusundaki erdemli ve ahlaklı yaşayışın ürünleri olan din kültürünün öğretilmesi çalışılmalıdır.”diyen Avcı, “Okullarımızda öğretilen İslam`la sokaktaki İslam çelişkisi ortadan kalkmadığı müddetçe çocuklarımız, bizlerin bu ikiyüzlü hali karşısında ciddi psikolojik ve duygusal sorunlar yaşayacak, dini sorgulayacak ve dinden soğuyacaktır. Çocuklarımızın zihin dünyasında büyük hayal kırıklığına, onulmaz yaraların oluşmasına sebebiyet vermemek için hakkın, hakikatin, adaletin, eşitliğin, sevginin, saygının, şefkatin, merhametin, insana değer vermenin, insan onurunun, kadın ve kız çocuklarına en saygın ve çağdaş hakları veren bir anlayışın bireysel ve toplumsal pedagojik yapısını hayatımıza aktaracak bir din eğitimi anlayışının hakim kılınması gerekiyor.”diye belirtti.

Siyasilere de seslenen Avcı, “Din, ahlak ve kültür, milletimizin kimliğini oluşturan ortak değerler manzumesidir. Günlük siyasi tavır ve tutumların üzerinde milletimizin birliğini ve beraberliğini temsil eden din eğitimi politikalarının, her türlü günlük siyasetin üstünde olacak böylesi vizyonel bir zemine kavuşması gerekmektedir” görüşüne yer verdi.

(İLKHA)