Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle,orta okul ve liselerde ibadethane açılması büyük bir memnuniyetle karşılanırken belirli bir kesimin tepkisine neden oldu.
Okulların ışık alan küçük ve temiz bir bölümü mescit olarak belirlenirken, buna karşı çıkanlar "okulların ibadethaneye dönüştürüldüğünü" ileri sürdü.
Kamuoyunun yakından tanıdığı üniversitelerde başörtüsü yasağının öncülerinden, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, ibadethane zorunluluğunu çarpıttı.
Hürriyet`e konuşan Serter, "Oraya ibadethaneyi koyduğun zaman namaza gitmeyen çocuğa baskı uygulanacak. Tıpkı Kur`an dersini almayan çocuk üzerinde uygulanan baskı gibi. Türkiye’nin belli bölgeleri, çok sınırlı alanlar dışında bütün ülkede yaygın bir uygulama olacak. Okulların cami gibi telakki edildiği, eğitimin tamamen din eksenine kaydırıldığı ve eğitime dini ve siyasi vakıfların müdahale etmesinin meşrulaştırıldığı bir çözülme süreciyle karşı karşıyayız. Bu çözülme 2 eksenlidir, bir laik eğitimde çözülme; iki ulusalcı, Atatürkçü eğitimde çözülme vardır" dedi.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da bilindik ezberci, yasakçı bir tepki gösterdi. Karaca işi daha ileri götürerek "okulların ibadethaneye dönüştürüldüğünü" ileri sürdü.
Karaca`nın sözleri şöyle: "Bu uygulama ile bilimsel, laik ve demokratik eğitim sürecinden kopulmuş olacak. İbadethanenin görevi ayrı, okulun görevi ayrı. Okulun ibadethaneye dönüştürülmesi kabul edilemez. Karar, okullarda eğitim barışını bozacak, birçok tartışmaya neden olacak bir tartışma. Konuyu hukuki boyutlarıyla da ele alacağız. En önemli muhatabımız bakanlık ve hükümet. Öncelikle onların bu kararı düzeltmesini talep ediyoruz.
ahmet bilgin / risale haber