Emniyet`in İçişleri Bakanlığı`na sunduğu raporda Diyarbakır`da yakalanan uyuşturucunun prosedür gereği adlî emanette tutulması gerektiği hatırlatıldı. Ancak bu mekanların Diyarbakır`da ele geçirilen uyuşturucuyu saklamak için yeterli olmadığı vurgulandı. Rapora göre Diyarbakır adlî emanetinde 50 ton, Lice Adliyesi`nde 10 ton, Diyarbakır Narkotik Şubesi`nde 40 ton, Diyarbakır Jandarma`da ise yaklaşık 43 ton esrar bulunuyor.
"Yakalanan uyuşturucuların normal şartlarda adlî emanete teslim edilmesi gerekiyor ancak adlî emanetlerin fiziki kapasitesi bu kadar büyük miktardaki uyuşturucuyu saklamaya yetmiyor. Büyük miktarda uyuşturucu polisin elinde saklanmak üzere kalıyor. Polis bunların başında 24 saat esasına göre nöbetçi koyuyor, kamera gibi ek tedbirler de alıyor. Ancak hava sıcaklığından dolayı kuruma olunca ağırlık kaybı oluyor. Bu da yanlış anlaşılmaya sebebiyet vereceğinden personelde tedirginliğe yol açıyor. İmha, nakliye ve depolama personelde bıkkınlık yaratmış durumda."
Uyuşturucu imhası için fırın önerisi
Diyarbakır`ın iklim şartları esrar üretimi için yetiştirilen kenevire çok uygun. Yaş bitki halinde yakalanan kenevirin yanması zor olduğu için imha işlemi uzun sürüyor. Raporda uyuşturucunun imhası için yeni `fırınlar` yapılması da öneriliyor:
“İmha işlemi düzgün yapılamadığından imha sonrası kalan kenevir tekrar alınıp piyasaya sürülüyor. Normalde uyuşturucu imhaları ikili ilişkilere ve iyi niyete dayalı bir şekilde çimento fabrikası fırınlarında yakılıyor. Ancak çimento fabrikaları günlük 1,5 tondan fazla uyuşturucu yakamıyor. Fabrikalar da fırınların ısısı düştüğü gerekçesiyle yakmak istemiyor. Bu sebeple üretimin yoğunlaştığı bölgelerde uyuşturucu imhası için fırınlar yapılmalı. Bu fırınlarda kaçak sigaraların da imhası sağlanabilir.”
Kenevirin üretilmesi ve toz esrara dönüştürülmesi işlemi arazide, kısa sürede ve gece saatlerinde işçileri yaptırılıyor. Raporda üreticilerin bu kişileri motive etmek için uzun süre çalıştırdığı, içkili eğlenceler düzenlediği, üretimden sonra da 1-2 kilo esrarı bu kişilere hediye ettiği yer aldı.
Uyuşturucunun yüzde 10`u ancak yakalanıyor
Uyuşturucu raporunda Diyarbakır bölgesinde yakalanan esrar miktarıyla ilgili çarpıcı bir tespit de yer aldı. Buna göre 2009`da Diyarbakır`da yakalanan esrar miktarı yaklaşık olarak diğer 80 ildeki miktara eşitken, 2012 yılı itibariyle bu oran tüm illerdeki esrar miktarının iki katına çıktı. Ancak 2013 Kasım ayı itibarıyla bölgede yakalanan uyuşturucu, bölgede yetişen uyuşturucunun yüzde 10`u bile değil; raporda bunun nedenleri de sıralandı:
“Uyuşturucu kullanımı alenileşmiş durumda. Halkta bağımlılıktan dolayı çok şikayet var ancak ihbar müessesesi zayıf. Kenevir ekmeyenler ve uyuşturucu satmayanlar aile ve yakın çevrelerinde bu işe girmeleri yönünde baskı görüyorlar. Diyarbakır’ın dış ilçeleri Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubeleri ile Narkotik şubeleri denetiminden uzak ve kopuk durumda. Buralarda içicilere de, satıcılara da hiçbir şey yapılmıyor, yapılamıyor.”
Yüksek kâr mücadeleyi zorlaştırıyor
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü yetkililerine göre Diyarbakır`da uyuşturucuyla mücadeleyi zorlaştıran nedenlerin başında yüksek kâr beklentisi var:
“Bölgede esrar alenileşmiş durumda. Özellikle kuzey sektöründe tarımsal ürün ekimi bitmiş durumda. Operasyonlarda şahıslara `neden ayçiçeği veya buğday ekmiyorsun da kenevir ekiyorsun, esrar üretiyorsun?` diye sorduğumuzda, cevap olarak `o dediklerinizin kilosu 56 TL. Bunun ise 300 ile 500 TL arasında` yanıtını alıyoruz."Rapor hazırlanırken görüşüne başvurulun bir müftü ise Diyarbakır`da uyuşturucu ile ilgili vaazdan sonra başına gelenleri şöyle anlattı:
"Toplum elektrik kaçağı konusunda bile imamlara vaaz sonrası tepki gösteriyor. Bizzat Lice`nin Çalıbükü köyünde uyuşturucu üzerine verdiğim vaazdan sonra köylüden tepki gördüm. Çünkü köyün neredeyse tamamı kenevir ticareti ve esrar üretimi ile ilgileniyormuş."
3-4 liraya esrar satılıyor
Diyarbakır Valisi`nin anlattıkları ise bölgede esrarın nasıl `normalleştiğini` ortaya koydu. Buna göre lise çağındaki çocukların yüzde 40`ı esrar kullanıyor ve onlara göre sigara ile esrar arasında fark yok:
“Gençler arasında bütün liselerde kullanım yaygın. Esrar sigara gibi yaygın kullanılıyor. Kullanımda kız erkek arasında fark yok. Lise çağındaki çocuklarda esrar kullanımı yüzde 40’ın altında değil. Bazı bölgelerde yüzde 60’a çıkıyor. En yaygın karşılaşılan sorular; `Sigara serbestken esrar neden yasak.? Esrar da sigara gibi değil mi? Sigaranın zararı olsa serbest olmaz.` Bunlar gençler arasında çok yaygın konuşulan konular. Şehirde esrar inanılmaz boyutlarda tüketiliyor. Sokakta 3 liraya, 4 liraya en fazla 5 liraya çok rahat esrar bulunuyor."
PKK-uyuşturucu bağlantısı
Raporda uyuşturucu çeteleriyle PKK`nın doğrudan bağlantılı olduğu tespiti de var:
"Kenevir ekenler örgüte güvenerek ekiyorlar. Örgüt, devleti uyuşturucu üreticilerine karşı oyalıyor. Bölgedeki canlı kalkan eylemleri de narko-terör operasyonlarından bağımsız değildir. Örgütle uyuşturucu üreticileri arasındaki parasal bağı köy komiteleri sağlıyor. Suç çetelerinin PKK ile irtibatları var. Onların bilgisi dışında ve örgüte para vermeden suç çetelerinin bir şey yapması mümkün değil."
"PKK özellikle Diyarbakır ve Hakkari arasındaki bölgede `bugünden itibaren uyuşturucu ekmek, satmak, içmek yasak, uymayan cezalandırılacak` desin, bir Allah`ın kulu ne bir gram ekebilir, ne de bir gram içebilir. Ama örgüt bunu demiyor. Çünkü uyuşturucu gerek üretimi ve ticareti, gerek kullanımıyla onların işine geliyor."
Al Jazeera