Kirlenmişti babilin bahçeleri, erdem fazilet kaybolmuştu.
Kravatlı caniler gülücükler saçıyordu her tarafa.
Ebu Gureyb, Filistin, Çeçenya, Vietnam, Hiroşima, Arakan,Doğu Türkistan, Mısır,Suriye`de başrolde zulümmm ve ihanet ..
Zulüm ve ihanet diz boyu bu topraklarda. Ve bu topraklar kan kokuyor yıllardır.
Ne sıffinler yaşandı bu coğrafyada, Ne kufe`ler, ne ihanetler...
Yezidler, haccaclar, Sisiler, Beşar Esad`lar, Siyonist köpekler, Saddamlar,
Halepçe kavruldu feryatlarla, Kerbela kan gölüne döndü.
Hiç kesilmedi Kerbela’da ağıtlar.
Ve bu topraklar, kan kokuyor yüzyıllardır...
Suriyede ölüm kokusu sarmış her tarafı, ihanet kokuyor Suriye.
İhanet zakkumları yeşeriyor, boy boy.. İhanet kokuyor heryer.
Zulüm diz boyu, Nereye kadar?
Söyle nereye kadar, ey mazlum coğrafya ey mazlum Filistin ey yetim gazze..
Fellucede atan bir kaç yürek yeter mi?
Gök gürültüleri, Örter mi Ebu Gureyb’in çığlıklarını?

Halepçede katliyamlar yapıldı, Bu topraklar hiç kana doymadı kerbela`da Suriye`de ve Mısır`da Katlettiler kardeşlerimizi arakanda, canlı canlı yaktılar minik bedenleri, kör bıçaklarla boyunları kesildi, Suriye`de, Irak`da katledildi masum bedenler...
Bizimmm ! ... Rengimiz beyaz, rengimiz siyah; dilimiz Türkçe, dilimiz Arapça, dilimiz Kürtçe olabilir.
Biz, bütün bu olurlar içinde Müslümanız.
Biz ümmetiz, yek ümmetiz, tek ümmetiz...

Selam size selam ...
Ey filistinin genç yiğit evlatları
Selam olsun size
Filistin`in davut taşlı çocukları

Selam olsun genç yaşta şehit düşene
Henüz kundak`ta veya anne karnında şehid olan bebeklere
Yalnızken düşene, Ve oradan çıkana Kırılana, Yerilene
Ve kovulana, Bir ömür boyu... Bir dava boyu...
Çöle vurana...
Arkasında Kudüs’ü, Gazze’yi, Ve seni bırakana, Seni yalnız bırakan ümmete,

Selam olsun size, Ey filistinin genç yiğit evlatları
Selam olsun, Filistin`in davut taşlı çocuklarına

Ey gözümün nuru Filistin`im
Ve doğurgan analar
Ve eli taşlı çocuklar, olacak olan oluncaya kadar
iz koyana selam..
Ama bir filistin`dir bir yanım bu sabah yüreğim orası kadar yetim .Bir duygu taşıyorum şimdi.
Ellerim sapanda ve gözlerimiz ümmetin uyanışında.
Gözlerimiz yollarda Ömer`leri bekliyoruz.

Bir Gazze sokağında
Ah!
çocuğum ah minik yavrucuğum
Bir Muhammed Halid yüreği
Bir Şekaki yüreği,Bir şeyh Yasin yüreği`de ben olabilseydim keşke.
Toplayıp kavgamı bütün benliğimle, yaralı göğsüme değil .
Gözlerime hemde, en gören yerine ..
İntifada diye koyabilseydim alıp Filistin’i .
Batan bir iğne gibi,ümmetin gözüne,sokabilseydim keşke
Filistin yine intifada diye koyabilseydim . Haykıra bilseydim canilerin karşısında ..

Ey yüreği Yüreğim olan arkadaş ey filistinin genç yiğitleri, Davut taşlı çocukları...
Bunu yapabilseydim keşke

Selam sana ey Filistin
Selam sana ey intifada
Selam sana ey Davud taşlı çocuk
Selam sana ey İbrahim sözlü can
Selam sana ey iffeti Meryem olan anam
Ve bacım ve kardeşim ve şehidim ve öksüzüm,
yetimim selam olsun sana selam...

Sarardı yapraklar, soldu tüm çiçeklerim, zulum altında kahroldu tüm kardeşlerim, bir seher vaktinde bir tekbir sesiyle doğ İslam güneşi üstümüze...

 

* Alıntılar, Mazlum IŞIK şiirlerinden ve anonimdir.

Abdulvahab Nas / Adıyaman (Kahta) – Yaş: 25