Yaklaşık 70 yıllık sürgün hayatının ardından 91 yaşında vefatıyla hasretini çektiği vatan toprağına kavuşan Kırımlı Yazar Cengiz Dağcı, Kırım`da doğum yeri olan özerk yönetimin başkenti Akmesçit`e bağlı Kızıltaş köyünde dualarla toprağa verildi.
Cenazeye, Türk Dışişleri Bakanlığı`nın organizasyonu ile giden kalabalık bir heyetin yanı sıra Kızıltaş köylüleri, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Tatar Türklerinin diğer siyasi temsilcileri katıldı. Dağcı`nın mezarına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da toprak attılar. Defin merasimi süresince aralıksız 7 hafız tarafından Kur`an tilaveti gerçekleştirildi.
TATAR NÜFUS YÜZDE 60`TAN YÜZDE 13`E GERİLEDİ
Dağcı`nın cenaze merasimi için gittiğimiz Kırım`da, Rusya ve Ukrayna yönetimi arasında kalan Müslüman Kırım Tatarlarının dramını da yerinde gördük. Sovyetler Birliği`nin dağılmasının ardından Ukrayna`ya bağlı özerk bir Cumhuriyet haline gelen Kırım`da 1944`te Stalin`in emriyle gerçekleştirilen sürgüne kadar nüfusun yüzde 60`ını Müslüman Tatarlar oluşturuyordu. Sürgünle neredeyse sıfırlanan Tatar nüfus, 1988`de komünist yönetime rağmen geri dönüşlerle Kırım`da yeniden yükselmiş. Geri dönüşler özellikle 91`den itibaren artmaya başlamış. Halan 2 milyon nüfuslu Kırım Özerk Cumhuriyeti`nin yalnızca yüzde 13`ünü Tatarlar oluşturuyor. Çoğunluk ise yüzde 58 ile Ruslar ve ardından yüzde 24 ile Ukraynalılar geliyor.
MÜSLÜMANLARIN EVLERİNE RUSLAR YERLEŞTİRİLMİŞ
19944`ten Sovyetler Birliği`nin dağılmasına kadar ülkeye Müslümanların dönmesi yasaklandığı gibi “Kırım” ve Tatar” sözcükleri bile kitaplardan çıkarılmış. Kırım`daki Müslüman izlerini tümüyle yok etmek isteyen Ruslar, sürgün edilen Tatarların evlerini ve arazilerini de adeta müsadere ederek dışarıdan getirdikleri Rusları yerleştirmişler. 1991 arazilerini geri alarak yurtlarına dönmek isteyen Tatarlara ise sürekli hala engel çıkarılırken arazilerin büyük kısmı Rus zenginlere satılmış. Cengiz Dağcı`nın köyü Kızıltaş`ta halen 35 hane Müslüman Tatar yaşıyor. Müslümanlara ait dini mekanlar da büyük oranda tahrip edilmiş ve yeni cami yapımına izin verilmiyor. Zira İslam, Tatarları asimilasyondan koruyan en önemli etken olarak görülüyor.
RUS ZULMÜNE DİRENEN HANSARAY
Ziyaret çerçevesinde gittiğimiz ve ayakta kalmış ender tarihi mekanlardan biri de 1530 - 1783 yılları arasında Kırım Hanlığı`na başkentlik yapan Bahçesaray kentindeki Hansaray oldu. Kırım Hanlığı döneminde Giray Hanedanı tarafından yaptırılan ve hanlığın yönetim merkezi olan saray Topkapı sarayını andırıyor. Bunda İstanbul`da yetişen Kırım Hanlarının geri döndüklerinde İstanbul`da gördüklerini Hansaray`da uygulatmalarının etkili olduğu ifade ediliyor. Tarihi mekanı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet akşam namazını saraydaki camide kıldılar.
Yeni Akit