TOKAT-Tokat’ta (Eğitim İlke-Sen) İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası ile TOKAD Derneğinin  öncülüğündegerçekleştirilen eylemde, Mecidiyeköy’de eski Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yapılan rezidans inşaatında, asansörün 32. kattan zemine çakılması sonucu 10 işçinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yapılan açıklamada, Torunlar GYO’nun inşaatında meydana gelen olayın, asla bir iş kazası sayılamayacağının altıçizilerek,, yaşanan olayın düpedüz cinayet olduğu belirtildi.

Yer altı Çarşısı mevkiinde  gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasını Eğitim İlke-Sen ve TOKAD adına İşçi-Der Temsilcisi Çetin Yıldırım okudu.

Yıldırım konuşmasında, Ağustos ayında ölen 158 İşçiden 40’ının inşaat işçisi olduğunu, her bir işçinin önlenebilir iş cinayetlerinde can verdiğini, iş güvenliği yasasının sermaye sahiplerinin iktidarla olan yakın ilişkisi sebebi ile  kağıt üzerinde kaldığını  vurguladı.

Rezidans inşaatında 10 işçinin canına mal olan iş cinayetinde, asıl kusurlu olanın sermaye düzeni olduğunun altını çizen Yıldırım, “ Asıl suçlu olan gözaltına alınan iş güvenliği uzmanları ya da ustalar değil, doğrudan doğruya patronlardır. İş güvenliği önlemlerinin alınması için gerekli maliyet kalemini ayırmayan ve bunu kâr olarak cebe indiren patronlardır. Bu toplu katliamdan sonra bir kez daha ortaya çıktı ki, her işçi katliamı göz göre göre gelip çalışmaktadır.” şeklinde konuştu.

Sözlerini “Küçücük çocuklarımız yoksul ailelerine katkıda bulunmak için çıktıkları inşaat tepelerinden düşerek, ellerini, kollarını makinelere kaptırarak can veriyorlar! Kadınlarımız, kızlarımız mevsimlik tarım işlerine giderken, devrilen minibüslerin altında kalıyor. Bedenleri evlerinden çok uzaklarda umutları gibi paramparça oluyor! Maden ocakları, evlerine dönemeyen babaların mezarlarına dönüşüyor! Günde 12-13 saat çalıştırılan onca insan, her gün tedbirsizlikten, kâr hırslarından dolayı can veriyor.” diye sürdüren Yıldırım, AKP iktidarının emekçilerin haklarını tırpanlayan, onları sendikasızlaştırmayı amaçlayan, taşeron düzeni yerleştiren, 12 Eylül rejiminin politikalarını torba yasalarla devam ettirdiğini ve son olarak yasalaştırılmak istenen özel işçi bürolarının, modern köleliğin tam ilanı olacağını ifade etti.

Çetin Yıldırım son olarak, “Rabbimiz Şuara suresi 128 ve 129. Ayetlerinde , “Her tepede cehalet eseri, (putperestç) anıtlar, tapınaklar mı yükselteceksiniz? Ve sonsuza kadar yaşayacağınız kuruntusuyla, sapasağlam saraylar mı edineceksiniz?” buyuruyor. Kapitalizme teslim olmaktan vazgeçin. Rabbimizin paylaşımı, adaleti, dayanışmayı, bölüşmeyi öğütleyen çağrısına kulak verin!” sözleriyle  konuşmasını bitirdi.

Eylem boyunca katılımcılar, “İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor!”, pankartının yanı sıra, çok sayıda döviz taşınırken, ‘İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor’, ‘Sermayenin Değil Rabbimizin Kuluyuz’, ‘Yaşarken Kölelik, Ölürken Cinayet’, ‘Zulme Karşı Omuz Omuza’, ‘Kaza Değil Cinayet Kader Değil Sömürü’, ‘Allah Adaleti Emreder’, ‘Saraylar Zulmün Yuvasıdır’ gibi sloganlar atıldı  ve  tekbirler getirildi.