Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum

PKK ve türevlerinin kavramları alt üst ederek, içini boşaltarak yürüttüğü siyasi ve askeri faaliyetlerle faşizm, ete kemiğe bürünerek coğrafyayı şekillendirmeye çalışıyor.

Seçme ve seçilmenin olmadığı “demokrasi” anlayışı,

Suikast, kaçırma, tehdit ve bombalamaların yoğun bir şekilde sürdürüldüğü bir ortamda “barış” anlayışı, Baskı ve zorlamalarla bir yaşam tarzının dayatıldığı “özgürlük” anlayışı…

PKK ve türevlerinin neredeyse tüm siyasetleri yalan ve iftira üzerine oluşturulmuş. Baskı, dayatma, tek tipleştirme çabaları da yoğun bir şekilde devam ediyor.

Kendileri uzun bir süre gizlice, şimdilerde açık açık MİT’le beraber çalışırken, kendileri dışındaki herkesi MİT’le beraber çalışmakla itham etmenin tarif edilebilecek bir tarafı var mı?

Amerika’ya heyetler gönderen, Amerikan elçisini iftara davet edenler kendileri ama Barzani ve Erdoğan’ı Amerikan işbirlikçiliğiyle suçlamalarına ne demeli?

Mustazaflar’ı ve diğer İslami oluşumları önce Nusracılıkla, sonra da IŞİD’çilikle suçlayan; ama bir süre sonra IŞİD’e karşı Nusra ile işbirliğine girişen bir hareketin hangi dediğine doğru denebilir?

IŞİD’i bahane ederek İslami söylem ve yaşam tarzına savaş açan, sakallı imamlara sakallarını kesmeleri yönünde baskı yapan aksi takdirde cezalandırılacaklarını söyleyen bir çeteden dine ve geleneğe saygı beklenebilir mi?

Kamplarında jandarma subaylarıyla çay kahve içen, kaymakamın arabasıyla eyleme giden, karakolla iş bölümü yapan ama tüm bunlara rağmen ‘işbirlikçi’ diye köylüleri kaçıranların hangi kirli proje hesabına çalıştıklarını kim bilebilir?

PKK çetesi, gazeteci Ali Adıyaman’ı kaçırdıktan bir süre sonra bıraktı.

Ali Adıyaman faşist zihniyetin klasik gazeteci profiline uymuyordu çünkü.

Gazeteci dediğin fotoğraf makinesiyle görünecek ama hemen ardından eline molotof alacak ve derneklere atacak!

Gazeteci dediğin asparagası iyi bilecek, resimler üzerinde oynama yapacak, resimler çekip söylenmemiş sözleri “şok açıklamalar yaptı” şeklinde duyuracak!

Çeteden kadrolu olanlar bu işi çok iyi biliyorlar. Mahmur’da provkasyona sebep olduktan sonra IŞİD’i görünce dizlerinin bağı çözülen ve kaçan PKK çetecileri, bu “işini iyi bilen gazeteciler” sayesinde kahraman olarak gösterilebiliyor. Êzidilerin ağzından Peşmerge karalanabiliyor.

Öz yönetimin “öz iftira” ve “öz faşizm” olduğu artık net olarak ortadadır.

Bu işe payanda olanlar da er geç bunu acı tecrübelerle görecekler. Umalım ki o zaman iş işten geçmemiş olsun.