MARDİN- Adana’nın Tekir yaylasında 5 eylül 2001 yılında polisin evine yaptığı baskın sonucunda hayatını kaybeden Selahaddin Ürük, şehadetinin 13. yıl dönümünde, sevenleri tarafından Mardin’in Mazıdağı ilçesinde bulunan mezarı başında anıldı.
Selahaddin Ürük, ölümünün 13. yıl dönümü münasebeti ile mezarı başında düzenlenen. Program, sevenlerinden Ahmet Akpolat’ın Yasini Şerif okuması ile başladı.
Mezarı başında düzenlenen programda Ürük`ün örnek hayatı ile ilgili bir konuşma yapan eğitimci Hamza Dağ, şehidin 1983-84 yıllarında İslami camia ile tanıştığını belirterek, “Şehid İslami camia ile tanıştığında Etibank fosfat işletmelerinde şube müdürü idi. Mazıdağı halkı arasında saygın biri idi. Camia ile tanıştıktan sonra işini bırakıp Mazıdağı çarşı merkezinde talebe kitap kırtasiye dükkanı açtı. Bütün zamanını İslam’a hizmete adadı.” dedi.
Ürük2ün özellikle lise gençleri üzerine yoğunlaştığını belirten Dağ, “Şehit Selahaddin, İslami hizmetlerinden dolayı 1992 de gözaltına alınır. Üzerine atılı suçları kabul etmediği için ağır işkencelerden geçirilir. Direnişi ile herkesi kendine hayran bırakan şehid, çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp Diyarbakır E tipi kapalı cezaevine gönderilir.” şeklinde konuştu.
Cezaevi sürecinden sonra hayatı muhacerat ile geçen Ürük`ün ibadi yönü ile de ilgili bilgi veren Dağ “Günlük ibadetlerini çok titiz bir şekilde yapar, nafile ve sünnetlere riayet ederdi. Vaktini hiç boş geçirmez, gece namazlarının kılınması, Cevşenin okunması, çokça tövbe edilmesi, herkesin kendi muhasebesini yapması konularına ağırlık verirdi.” dedi.
Programa katılan HUDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel de yaptığı kısa konuşmada, “Bize en ağır gelen şey, bizi bırakıp şehit düşmüş dostların ve azizlerin arkasından konuşmaktır. Biz bu şehidlerin davasını anlatmak zorundayız, çektikleri eziyetleri anlamak ve anlatmak zorundayız.” dedi.
Gençlerin özellikle bu şehidlerin hayatını iyi anlayıp yaşaması gerektiğini dile getiren Temel, “ Nasıl ki sahabeler gökteki yıldızlar ise, aynen öyle de, bu şehidler de yolumuzu aydınlatan yıldızlardır.” şeklinde konuştu.
Temel konuşmasının sonunda mezardaki şehidlere seslenerek şöyle dedi. “ Ey Selahaddin kardeş! Ey Hatip kardeş, Ey Abdulvahap kardeş! Kalkın başınızı kaldırın ve bakın. Ektiğiniz tohumlar nasıl da filizlenmiş, nasıl da yayılmış kalkın da görün.” dedi.
Mezarlıktaki programın sona ermesinin ardından katılımcılar birlikte Cuma namazı için camiye gitti. Cuma namazından sonra şehid ruhuna ithafen mevlid yemeği verildi. (Erhan Aktumur/Süleyman Tuna-İLKHA)