BURSA - Uludağ Üniversitesi’nin (UÜ) çeşitli bölümlerinde eğitim gören öğrenciler, üniversitelerine yeni kayıt yaptıran veya yaptıracak olan öğrencileri üniversite ortamlarındaki olumsuzluklara karşı uyardı.
Özellikle üniversitenin bir eğlence veya başıboşluk ortamı olmadığını ifade eden tecrübeli öğrenciler, yeni ders başı yapacak öğrencilere kalacak yerlerinden birlikte olacakları arkadaş ortamlarına kadar birçok konuda önemli uyarılarda bulundu.
Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Nurullah Oğuz, üniversiteye yeni başlamış öğrencilerin, yeni bir ortama geldiklerini ve kalacakları yerlerin çok önemli olduğunu söyleyerek sözlerine başladı.
“Bulundukları ortamı iyi seçmeleri lazım”
Bulundukları ortamın ve kalacakları yerin iyi insanlardan oluşması gerektiğini kaydeden Oğuz, “Eğer bulundukları ortam iyi değilse, kendileri ne kadar iyi olsalar dahi, ne kadar iyi bir ahlaka sahip olsalar bile bozulabilirler. Onun için bulundukları ortamı iyi seçmeleri lazım. Yeni oldukları için kendilerine bir program çizmeleri lazım. Önümdeki bu zaman da ne yapabilirim diye düşünmeleri lazım.” dedi.
“Karma eğitim sistemi, başarı elde edilmesine darbe vuruyor”
Karma eğitim sisteminin güzel bir başarı elde edilmesine büyük bir darbe vurduğuna da dikkat çeken Oğuz, "Özellikle üniversiteli gençlik tam evlenme çağında olan bir gençlik. Bu gençler daha çok eğitimle ilgilenmesi gerekirken, ister istemez karşı cinse bir duygu besliyor. Bu duygu neticesinde derslerine gereken önemi vermiyor. Karma eğitim sistemi değil, ayrı ayrı eğitimin verildiği bir sistem de bir bireyin kendini haramdan sakındırması ve başarılı olması için en gerekli yoldur.” şeklinde konuştu.
“Kaldığı yer Allah’ın istediği bir hayat tarzının olduğu yer olmalı”
Kişinin kalacağı yerin öğrenci evi, cemaat evi veya yurt olmasının fark etmediğini belirten Oğuz, “Ancak bu yerler de şahıslar Allah’ın istediği bir şekilde yaşıyorlarsa neresi olduğu fark etmez. Bu ortamların haramlardan sakındıran, İslami bir ortam olması lazım. Kaldığı yer Allah’ın istediği bir hayat tarzının olduğu yer olmalı.” ifadelerine yer verdi.
Bütün sistemlerce gençler çok önemli
Uludağ Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinden İbrahim Ateş de, gençlere bütün sistemlerce geleceğin yöneticileri gözü ile bakıldığı için bütün sistemler tarafından çok önem verildiğini söyledi.
Bir zamanlar Fatihlerin olduğu bir ülkede, ülkeler fetheden bir imparatorluğun torunları olan gençlerin neden bozulduğuna değinen Ateş, “Avrupalıların, batılıların ülkemizdeki değerli öğrenciler üzerine yaptığı planlı programlı projeler, medyadan, futboldan, cinsellik üzerine bir gençlik oluşturmaya çalıştılar. Sadece cinselliği düşünen, sadece futbolu düşünen veya sadece medyada pembe renkli dizilere kanan bir gençlik oluştu.”dedi.
“Üniversite oyun ve eğlence yeri değil”
Üniversite ortamının dışarıdan görüldüğü veya yansıtıldığı gibi bir oyun ve eğlenceden ibaret olmadığına dikkatleri çeken Ateş, “Ben üniversiteye okumaya gidiyorum. Yani pembe dizilerde olan bir ortam değil üniversite. Sırf pembe aşkların yaşandığı oyun ve eğlence yeri değil. Gençlerin izledikleri o filmlerdeki gibi bir hayat beklediği için çok boş bir gençlik yetişiyor.” şeklinde konuştu.
“Üniversiteler okuma ve eğitim yerleridir”
Gençliğin okuması ve bu okuduğu üzerine düşünmesi gerektiğini anlatan Ateş, “Bizler okumadığımız, düşünmediğimiz zaman okulun herhangi bir anlamı olmuyor. Çünkü üniversiteler okuma ve eğitim yerleridir. Bizler okumadığımız zaman ve okuduğumuzu tefekkür etmediğimiz zaman yine beşeri sistemlerin verdiği kitaplarla, verdiği düşüncelerle hareket ettiğimiz zaman bu tür tuzaklara düşüp kendimizi kaybediyoruz.” şeklide konuştu.
Gençlerin bu tuzaklardan korunabilmesi için İslam üzerine okunması gerektiğini anlatan Ateş, İslam üzerine araştırma yapılması ve İslam üzerine düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
“Hiçbir eğitim kurumunun girişinde `OKU’ ile başlayan bir ibare yok”
Günümüzde üniversitenin, okumanın en yüksek olduğu kurum olduğunu belirten Ateş, “Hiçbir üniversitenin, hiçbir lisenin veya hiçbir eğitim kurumunun girişine ‘OKU’ emri ile başlanması gerektiğine dair bir ibare yok. Fakat İslam öyle bir üniversitedir ki, öyle bir eğitim sistemidir ki, oku ile başlıyor. Biz de bu İslam üniversitesini en güzel biçimde okumalı ve hayatımıza tatbik etmeliyiz.” diye konuştu. (Zeki Aras/Sezer Özer - İLKHA)