MUŞ - Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Muş’a geldi. HÜDA PAR Muş il ve ilçe teşkilatı ile bir araya gelen Yapıcıoğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

 

Öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, halkın doğrudan kendi Cumhurbaşkanını seçmesi açısından, Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli olduğunu vurguladı.

 

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yapılan kabine değişikliğinin bir farklılık arz etmediğini, şahsen fazla bir değişiklik beklemediğini kaydeden Yapıcıoğlu, bazı politikalarda önemli derecede değişikliklerin yapılmasına ihtiyaç olduğunu, bunların başında da çözüm süreci olduğunu ifade etti.

 

Konuşmasında çözüm sürecine değinen Yapıcıoğlu, "Başından beri bu sürecin devam etmesi gerektiğini söylüyoruz. Kan akmasın, yeni ölümler olmasın, halkın huzuru kaçmasın, analar ağlamasın diye biz de bu sürecin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Gelinen nokta itibariyle bakıyoruz ki, huzur ve barış ortamı sağlanabilmiş değil`` dedi.

 

1990`lı yıllarda adım başı askeri veya polis kontrol noktaları olduğunu, vatandaşın sürekli mağdur edildiğini, şimdi ise başkalarının yolları kapatarak aynı şekilde vatandaşı mağdur ettiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, zulmün el değiştirerek halen devam ettiğini, devlet yetkililerinin ise çözüm sürecinin zedelenmemesi adına kendilerine sorulan sorulara cevap vermekten bile imtina ettiklerinin altını çizdi.

 

Bölgenin giderek gerildiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, "1980`li yıllardan önce uygulanmaya başlanan sıkıyönetim kalktı ve olağan üstü hal (OHAL) uygulamasına geçildi. Bu durum uzatıldıkça uzatıldı. Ak Parti geldi `bunu uzatmayacağız` dedi ve OHAL`i kaldırdı. İşte OHAL`den bu hale geldik`` ifadelerini kullandı.

 

Olağan Üstü Hal (OHAL) uygulamalarının şimdi daha tehlikeli bir şekilde sahneye konmaya başlandığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Bu hal, hal değil. Bölge halkı isyan etme noktasına geliyor. Eğer hükümet `halk isyan etsin ve herkes kendi başının çaresine baksın, bu da benim işime gelir` diye düşünüyorsa, çok fena yanılıyor. Bu onun işine gelmez. Eğer halk kendi güvenliğini sağlamak zorunda kalırsa, eğer halk kendi hesabını kendisi görmek zorunda kalırsa, herkes kendi adaletini tesis etmeye kalkarsa, burası yönetilebilir olmaktan çıkar. Burada bir devlet var fakat gölge gibi duruyor`` şeklinde konuştu. (M.Şirin Çağlayan-İLKHA)