Emniyet içinde devam eden dinlemelere yönelik paralel yapı operasyonları Urfa’ya da sıçradı. Urfa’da 2006 ile 2010 yılları arasında binlerce kişiyi yanlışlıkla farklı isimleri dinliyoruz bahanesiyle dinlediği ileri sürülen ve Polis Vazife Kanununa getirilen ek maddelerle hakim kararı olmaksızın dinledikleri ortay çıktı. Dinlenen şahısların ses kayıtları paralel çalışanlar tarafından TibNOT programıyla kaydedildiği öne sürüldü.

Birçok ilde terör ve organize suç örgütü soruşturması adı altında binlerce vatandaşı dinleyen paralel yapının elde ettiği dinlemeleri yasadışı amaçlarda kullanmak için akıl almaz bir yöntem geliştirdiği ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan başta olmak üzere siyaset, sanat, basın ve iş dünyasından binlerce kişiyi dinlediği ortaya çıkan paralel yapının hukuksuzca elde ettiği dinlemeleri kullanmak için “paralel” bir program kullandığı ileri sürüldü. Emniyetin Tibnet benzeri bir sistemi Paralel örgütün TibNOT adı altında yeniden oluşturduğu ve yasal olan TibNET programından TibNOT’a veri aktarıldığı öğrenildi.Başta İstanbul olmak üzere Şanlıurfa, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Van, Antalya ve Trabzon’da dinleme cihazlarına yüklenen ayrı bir yazılım ile kayıtlar ayrı bir üniteye aktarıldı. Şanlıurfa’da yaklaşık 2 aydır incelemelerini sürdüren Polis müfettişleri bu konuyla ilgili çalışıyor.

DELİLLERİ YOK ETMEK İSTERKEN HATA ÜSTÜNE HATA YAPTILAR

Paralel örgüt 17 Aralık operasyonu öncesi dinleme yaptıkları isimlere alel acele birer yazı göndererek kendileri hakkına suç unsuru olabilecek delilleri ortadan kaldırmayı hedefledi.Şanlıurfa’da yüzlerce kişiye mektup gönderen Paralel örgüt “Pardon” dedi. Yüzlerce kişiye Yanlışlıkla dinlediklerini veya “Dinledik ama suç unsuru bulamadık.” Gibi yazılar gönderen Paralel örgüt üyeleri bazen isimleri karıştırdı. Bazılarının telefon numarasını yanlış yazdı, bazılarının ise mektuptaki isimlerini yanlış yazdı.

EMİN GÜNEŞ: 17 ARALIK OLMASAYDI BU YASADIŞI DİNLEMELER ORTAYA ÇIKMAZDI

Peygamber Sevdalılarının Diyarbakır’da düzenlediği kutlu doğum etkinliklerine minibüs tuttuğu için Hizbullah üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında dinleme kararı alındı. Emniyet içerisindeki paralel olarak nitelendirilen bir yapının bir dönem kendince tasfiye etmek istediği farklı düşüncedeki insanlara yönelik kumpaslar kurduğunu ifade eden Av. Emin Güneş ‘‘Bu kumpaslardan birine maalesef bizi de düşürmeye çalıştılar. Benimle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığından mahkeme kararı ile dinleme kararı almışlar. Ne kadar süre dinlediklerini bilmiyorum ama sanırım uzunca bir süre beni dinlemişler’’ dedi.

‘‘PANİK İÇERİSİNDE HAREKET ETMİŞLER’’

17 Aralık operasyonu ortaya çıktıktan sonra paralel yapının panik ile kurduğu kumpasları ortaya kaldırmaya çalıştığını dile getiren Av. Emin Güneş şunları kaydetti; ‘‘Dinleme aldıkları insanlara ‘hakkınızda yapılan takibi dinlemeye son verilmiştir. takipsizlik kararı verilmiştir’ diye yazılar gönderdiler. Sonradan anladık ki, öyle bir panik içerisinde hareket etmişler ki, arkadaşıma gönderdikleri yazıda benim telefon numaram var. Bana gönderdikleri yazıda onun telefonu var. Her ikimiz için de suçlama; PKK’nın dağ kadrosuna adam gönderme. Biz bunu gördüğümüz zaman ürperdik ve irkildik ama bir noktada da sevindik. Çünkü bu tehlikeli örgütün bizi çok daha yüz kızartıcı bir suçla itham edeceği endişesini taşıyorduk. Mesela yıllarını terörle mücadeleye veren Hanifi Avcı’yı terör faaliyetlerinden içeri aldırdılar. Cüppeli Ahmet hocayı kadın pazarlamacılısı olarak verdiler. Bizim ki en azından hırsızlık gibi veya fuhuş gibi bir durum olmadığı için şükrettik. Sonra ortaya çıktı ki, tamamen yasal faaliyetlerimizi Hizbullah ile bağlantı kurarak bizi bir şekilde gözaltına almak, hapislere atmak ve cezaya çarptırmak istiyorlar, şebeke vasıtasıyla.’’

‘‘17 ARALIK BU KUMPASLARI BOZDU’’

Kendisiyle ilgili tapelerin bir kısmının eline geçtiğini belirten Güneş, şu şekilde devam etti; ‘‘Orada Mehmet Kışlar ile aramda şöyle bir konuşma geçiyor; Diyarbakır’da kutlu doğum etkinliklerimiz var. Büyük ölçekli mitingler. Nisan ayında yapıyoruz, civar illerden de katılım oluyor. O etkinlikler için ben Mehmet Kışlar’ı arayıp bir aile bana müracaat etti, gitmek istiyorlar ama imkanları yok. Siz buna imkan sağlayabilir misiniz ve ilave diyorum, eğer araç yoksa bir minibüs tutun ben ücretini öderim. Bu tapemin altına polis not düşüyor; Hizbullah’ın insakı olan peygamber sevdalılarına maddi destek sağladığımdan ben Hizbullah`ın üyesi olmuş oluyorum, bunun gibi tamamen yasal ve izinle yapılan bu tür faaliyetlerle. Muhtemelen bu bilgiler toplandıktan sonra savcı iddianame hazırlayacaktı, kendi hakimlerine gidecekti fakat 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra birçok insan bu kumpaslardan kurtulmuş oldu.’’

‘‘SAHTE MAİLLE SORUŞTURMA AÇILIYOR’’

Güneş, dinleme olayının ne şekilde yapıldığını ise şu sözlerle anlattı; ‘‘Bizim anladığımız kadarıyla emniyetin alt ya da üst katından terörle mücadeleye sahte bir mail gönderiyorlar. O mail üzerine bir soruşturma başlatılıyor. Harcanacak adamın evine gidiliyor. Kendilerinin istedikleri bir takım suç delilleri yerleştiriliyor. O deliller üzerinden hareketle herhangi bir bilirkişi incelemesi ve savunmalar dikkate alınmadan adamlar cezalandırılıyor.”

Kendisi ile ilgili kararın gönderildikten sonra durumdan haberdar olduğunu ekleyen Güneş ‘‘Beni Hizbullah’tan dolayı ve yanlışlıkla dinlediklerini söylediler’’ şeklinde konuştu. (Şanlıurfa Gazetesi)