Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

Bölge ve dünya kamuoyu Gazze ve Irak’a kilitlenmiş ama bu arada Suriye’de Esad vahşeti tüm hızıyla devam ediyor.

Varil bombalarını pazar yerlerinin, evlerin ve camilerin üzerine yağdırıp çoluk çocuk katliam yapıyor Baas güçleri.

Ne katliam ne de yıkım görüntüleri eskisi kadar yer bulmuyor medya organlarında.

Dehşet uyandıran eylem görüntüleriyle IŞİD esir almış tüm medyayı.

Amerika, hava saldırılarıyla, küçük çaplı bombalamalarla sahada aktif olarak yer almadan önce bir tür ısınma hareketlerine girişmiş durumda.

Amerika, IŞİD’i hedef alıyor.

Bu arada IŞİD’in bir ayağının da Suriye’de olduğunu hatırlıyor bazıları ve esasında oranın hedef alınması gerektiğini söylüyorlar.

Amerikalılar ve diğer Batılı güçler “Esad’la işbirliğini” konuşmaya başlıyorlar.

Baas’ın Hıristiyan kökenli Dışişleri bakanı Muallim hemen açıklama yaparak “İşbirliğine hazırız” diyor.

Suriye’nin “Suriyeli muhalefeti”ni işbirlikçilikle suçlayan Esad lobisinden “Baas’ın emperyalist Batı ile işbirliğine hazır olmasına dair” bir açıklama gelmiyor.

Bu işte bir terslik var, öyle değil mi?

IŞİD, uzun zamandır Suriye’nin “Suriyeli muhalefeti”ne karşı savaşıyordu ama kimseden bir ses çıkmıyordu. Esad güçleriyle çok az karşılaştı IŞİD ve ne ilginçtir ki o karşılaşmalarda Esad güçleri aynen Maliki’nin askerlerinin Musul’da yaptığı gibi savaşmadan ve tüm ağır silahlarını da bırakarak geri çekilmişti. Böylece diğer grupların hiçbirinin elinde olmayan ağır silahlar geçmişti IŞİD’in eline. Esad o silahların kendisine karşı değil de Suriye’nin “Suriyeli muhalefeti”ne karşı kullanılacağını iyi biliyordu.

Ama bununla yetinmedi IŞİD ve etki alanını genişletti. Kimine göre “kırmızıçizgileri” çiğnedi.

Şimdi Batı ülkeleri ve Baas, IŞİD’e karşı işbirliği yapacakmış.

Bunların bir kısmının bir süre önceki ismi “Suriye’nin dostları” idi hatırlarsanız ve görüşme ve toplantılarında vitrine farklı bir idare modeli yerleştirmeye çalışıyorlardı.

Laik, solcu ve Suudçulardan umduklarını bulamayınca geri çekilmişlerdi.

Esad’la devam etmek Batı’nın çıkarlarına daha uygun geliyor.

Nereden nereye…

Esad’ın devrilmesi için Ürdün’de kimi muhaliflere askeri eğitim veren, muhaliflere ağır silah desteği vermekten söz eden Batı dünyası şimdi Esad’a destek verme niyetinde.

Esad’ın katliamcı tavrından vazgeçtiğine dair bir şey yok.

Esad’ın israil politikasının değiştiğine dair de bir şey yok.

Öyleyse bu terslikleri nasıl izah etmek gerekir?

Batıl bir ideolojisi olan ve Batılı bir yaşam tarzına sahip Esad’ın “Batı’yla işbirliğine girmesi”ni garip karşılamıyoruz ama yine de siyasetteki bu ikiyüzlülük ve ilkesizlik bize garip geliyor.