Şükrü Gündüz / Dogruhaber

Çeçenler`den Hükümete Çağrı; “Bizi anlaşmalarınıza kurban etmeyin”

Rus işgalinden sonra Türkiye’ye sığınan Çeçenlere Türkiye sahip çıkmıyor. Çeçenler kaldıkları kamplarda zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyorlar. Kendilerine mültecilik statüsü verilmeyen Çeçenler hiçbir yasal hakka sahip olamadıkları için hayırsever insanların ve derneklerin yaptıkları yardımlarla hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

İstanbul’da şehid edilen üç Çeçenden sonra tekrar gündeme gelen Türkiye’deki Çeçenlerin yaşadıkları zorlukları öğrenmek için Yalova’da ve İstanbul Ümraniye’de kaldıkları kampları ziyaret ettik. Bu kamplarda kalan Çeçenler, “Biz Türkiye’ye Müslüman bir ülke olduğu için geldik. Ama Türkiye bize sahip çıkmadı. Rus istihbaratı ve işbirlikçi Kadirov’un adamları Çeçenistan’dan  buraya sığınanları, ellerini kollarını sallayarak gelip katlediyorlar” diyerek “Türkiye, bu cinayetlere engel olsun ve bize mültecilik hakkı versin. Mültecilik hakkı vermiyorsa bize çalışma izni versin” dediler.

YARDIM EDENLER FİŞLENMEK Mİ İSTENİYOR

Yalova’da Çeçenlerin yaşadığı kampı ziyaret etmek için kampa gittiğimizde kampın girişinde bulunan polis, kampa girmemize izin vermedi. Polis, valiliğin almış olduğu bir kararla kampa giriş çıkışların yasaklandığını ancak valilikten izin almamız halinde ziyaret edebileceğimizi söyledi. Bunun üzerine biz izin almak için valiliğe gittik ancak hafta sonu olduğu için valilikte hiçbir yetkili yoktu. Hafta içi telefonla ulaştığımız valilik yetkilileri “Kamp girişinde bulunan polislerden haberleri olmadığını bunun için emniyetten de her hangi bir taleplerinin olmadığını” ifade ettiler. Bunun üzerine bilgi almak için Yalova Emniyet müdürlüğünü aradık. Ancak oradaki yetkililer de her hangi bir bilgi vermedi. Polis’in bu garip uygulaması “acaba Çeçenlere yardım etmek isteyenler fişlenmek mi isteniyor” sorusunu akıllara getirdi.

TÜRKİYE BİZE MÜLTECİLİK HAKKI VERSİN

Telefonla kendisine ulaştığımız Yalova’daki Çeçenlerin kamp sorumlusu ise polislerin niye burada beklediklerini kendilerine de söylemediklerini ifade ederek, kamptaki sıkıntılar hakkında bilge verdi. Kamp yetkilisi, kampın kapısında polisin beklemesi dışında sıkıntılarının devam ettiğini belirterek “Bizim en büyük sıkıntımız Türkiye’nin bize mültecilik hakkı ve çalışma izni vermemesidir. Türkiye mültecilik hakkını Rusya ile yaptığı bazı anlaşmalardan dolayı vermiyor. Türkiye bize mültecilik hakkı vermiyorsa o zaman çalışma izni versin. Bize çalışma izni verilirse kimsenin yardımına ihtiyacımız kalmaz. Biz çalışarak kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz” şeklinde konuştu.

ELEKTRİK SORUNU

Kamp yetkilisi, daha önce kamplarında elektrik sorunu olduğunu bu sorunun çözüldüğünü ancak şimdi yeni bir sorunla karşı karşıya kaldıklarını bu sorunun da çok yüksek elektrik faturaları olduğunu söyledi. Sorumlu, kampı ziyaret eden Yalova valisine de bu sorunu aktardıklarını, kendisinin bu sorunla ilgileneceğini söylediğini ancak şimdiye kadar herhangi bir gelişme olmadığını söyledi. Elektrik faturalarının normal şartların iki katı üzerinde hesaplandığını ifade eden Çeçenlerin kamp sorumlusu, “Burayı herhalde tatil köyü ile karıştırıyorlar. Elektriği bize normal fiyatın iki katı üzerinde bir fiyatla veriyorlar. Bizim durumumuz zaten ortada, paramız yok. Biz bu faturaları ödeyemeyiz. Elektrik faturasını ödemediğimiz takdirde elektriğimizi kesecekler” diyerek bu sorunun çözülmesini istedi.

HER BİR AİLE 4-5 METREKARELİK ODALARDA KALIYOR

İkinci olarak ziyaret ettiğimiz ve Ümraniye’deki Halilürrahman Camisi’nin alt katında bulunan Çeçenlerin durumu da diğer Çeçenler gibi içler acısı. İkinci Rus- Çeçen savaşından sonra Türkiye’ye gelip sığınan bu Çeçen’ler de Türkiye’nin kendilerine sahip çıkmamasından şikâyetçiler. 30’dan fazla ailenin kaldığı kampta her bir aile tahtalarla ayrılan ve üst tarafı da açık olan 4-5 metrekarelik odalarda kalıyor.

Sorunları hakkında bize bilgi veren ve ismini söylemek istemeyen bir Çeçen gazi ise gözleri dolarak sıkıntılarını şöyle anlatıyor; “Biz Türkiye Müslüman bir ülke olduğu için buraya geldik. Başka bir ülkeye gitmek istemiyoruz. Ben burada dışarı çıktığımda her beş yüz metrede bir camii görüyorum, bunun için burayı tercih ettik. Avrupa’da böyle bir şey yok.  Burada 30 aile kalıyor. Sağlık konusunda sıkıntılarımız var, parasızlıktan tedavi olamıyoruz.  Çocuklarımızın okula gitmesine izin veriliyor ancak onlara her hangi bir belge verilmiyor. Misafir öğrenci olarak okula gidiyorlar. Bizim en büyük sıkıntımız, Türkiye’nin bize mültecilik hakkı vermemesidir. Biz Türkiye’nin bize bu hakkı vermesini istiyoruz. Türkiye bize bu hakkı verirse  kendimiz çalışabiliriz hiç kimsenin yardımına da ihtiyacımız kalmaz.”

KADİROV SİYONİSTLER GİBİ ÇEÇEN HALKINA ZULMEDİYOR

İşbirlikçi Kadirov’un Çeçen halkına zulmettiğini söyleyen Çeçen gazi, “Kadirov Çeçen halkına düşmanlık yapıyor. Oradaki iş sahalarında başka ülkelerden işçi getirtip çalıştırıyor. Böylece iş bulamayan Çeçenler de ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor. Çeçenistan’da iş sahalarında 10 bin Türkiyeli, 3 bin Çinli, 3 bin Vietnamlı çalışıyor. Avrupa’da 150 bin, Türkiye’de 1500 Çeçen var. Yani bir ülke düşünün nüfusunun çoğu başka ülkelerde yaşıyor” diye konuştu.

TÜRKİYE BİZE SAHİP ÇIKMADI

11 yıldır bu kampta kalan Çeçen kadın Leyla ise, “Burada her bir aile 4-5 metrekarelik duvar ve tahtalarla ayrılmış kapısı dahi olmayan bölmelerde yaşıyor. Çocuklarımız büyüdü, büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Yerimiz olmadığı için onlarla aynı odada kalıyoruz. Bu bizim için çok büyük bir sıkıntı, çocuklarımıza haremlik-selamlığı öğretemiyoruz. Buraya yardımlar yapılıyor ancak yapılan yardımlar yetersiz kalıyor. Burada 65 çocuk var, bunlardan 25 kişi okula gidiyor. Bunların okul ihtiyaçlarını bile karşılayamıyoruz. Devlet bize yardım etmiyor. Müslüman insanların yardımıyla burada hayatımızı devam ettiriyoruz. Biz Türkiye’ye Müslüman bir ülke olduğu için geldik, ama Türkiye bize sahip çıkmadı” şeklinde konuştu.