BİNGÖL - Diyarbakır`ın Silvan ilçesine ailesiyle birlikte akraba ziyaretine giden İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adiyaman’in, PKK`lılar tarafından kaçırılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Birçok basın kuruluşu ve sivil toplum örgütü, gazeteci Adiyman’in kaçırılmasına tepki gösterirken, PKK’ya ‘serbest bırakın’ çağrısında da bulundu.

İlke Haber Ajansı Muhabiri Ali Adıyaman’ın PKK tarafından kaçırılmasını kınayan Bingöl Online Gazetesi sahibi Gazeteci Değişgeç, bir gazetecinin kaçırılmasının asla kabul edilemeyeceğini belirterek, gazeteci Ali Adiyaman’in bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

“Keyfi uygulamalar sürece zarar veriyor”
Barış ve huzur ortamının sağlanması ümitlerinin her zamankinden güçlü hale geldiği bir dönemde, PKK tarafından ısrarla sürdürülen eylemlerim tedirginlik uyandırdığını söyleyen Değişgeç, yakalan fırsatın keyfi uygulamalara kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı.

“Dün devlet, bugün örgüt dayatma yapıyor”
Yaşanan manzarayı “PKK, yıllardır devletin tek tip zihniyet ve kimlik dayatmasına karşı savaştığını söyledi. Bugün gelinen noktada, aynı dayatmayı kendisinin yaptığını söylemek mümkündür” sözleriyle özetleyen Değişgeç, uygulanan baskı politikaları ile bölge halkının, `ya benim gibi düşünecek ve itaat edeceksin, ya da gideceksin` ikilemi arasında sıkıştırıldığını söyledi.

“Söylemler ve eylemler arasında çelişki var”
Yol kesmenin, adam kaçırmanın, araç yakmanın ve kent merkezlerinde çeşitli şiddet içerikli eylemlere başvurmanın, barış umutlarının her zamankinden güçlü olduğu bugünlerde halkı tedirginliğe sürüklendiğini anlatan Değişgeç, "Her cümlede ‘özgürlük, halkların kardeşliği’ ifadesini kullanıp, sonra da her türlü yaşamsal özgürlükleri kısıtlamak elbette bir tezattır. Böyle mi olacak halkların kardeşliği? Yıllar önce baskılar yüzünden evini, yurdunu, toprağını terk etmek zorunda kalan yurttaşlarımızın yeniden köylerine dönmeye başlaması hiç şüphesiz tüm ülkeyi yepyeni bir heyecana sürüklemiştir. Ancak dün dağlarda yaşanan çatışmalar, artık kent merkezlerine kadar indi. Yüzü poşulu gençlerin sahneye sürülerek etrafın yangın yerine çevrilmesi, hiç şüphesiz örgütün söylemlerine ters düşmektedir. Unutulmamalıdır ki, her baskı, yeni bir başkaldırıyı tetikler. Bu gerçeği görerek, yeni iç karmaşaların önüne geçmek, çatışma ortamından beslenen mihraklara fırsat vermemek adına gerekli tedbirler alınmalıdır. Sadece devletin değil, örgütün de gerekli hassasiyeti göstermesi elzemdir.” ifadelerini kullandı.

"Basın emekçilerine yönelik baskıları yapan her kim olursa olsun kınıyorum”
Özgürlükçü yaklaşımların her alanda etkisini göstermesi temennisini de paylaşan Değişgeç, “Önemli bir görevi ifa eden, toplumun haber alma özgürlüğünü temin eden ve türlü zorluğa rağmen mesleğini severek yapan basın emekçilerine yönelik fiziki ve psikolojik baskıları kabul etmiyor ve yapan her kim olursa olsun kınıyorum." dedi.


 

Son olarak gazeteci Ali Adiyaman ve örgütün kaçırdığı diğer insanların en kısa sürede serbest bırakılmasını beklediklerini ifade eden Değişgeç, "Ve bir kez daha yinelemek istiyorum ki, herkes, zor olan barışı sağlamak adına samimiyetini ortaya koymalı.” ifadelerini kullandı.  (Nihat Kanat - İLKHA)