BİNGÖL - Bingöl merkez Çavuşlar köyü yeni yerleşim yerinde oturan köylüler, çeşmelerinden arsenik içerikli zehirli su içtiklerini iddia ettiler. Bazı köylüler ise içtikleri su nedeniyle hastalandıklarını ve köydeki bazı ölümlerin sudan kaynaklandığını ileri sürdüler.
Çavuşlar köyü yeni yerleşim yerinde oturan köylüler, zehirli kuyu ve sondaj suyuyla ilgili yaşanılan sıkıntıyı İLKHA’ya anlattılar.
“İçilen sudan dolayı her evde bir hasta var”
İçtiği sudan dolayı hastalandığını ileri süren H. Abdullan Kersin, “Mide ve boğazımda rahatsızlık var. Sebebi içtiğimiz sudur. İçilen sudan dolayı tüm evlerde yatan hastalar var. Birkaç kişi kanserden öldüler. Belki benim hastalığım da bundandır.”dedi.
Ailesinin içilen sudan dolayı hastalandığını ifade eden M. Salih Kelat, “Eşim ve kızım, bu sudan dolayı hastalar, kendilerini tedavi için Malatya’ya götüreceğim. Yine gelinim ve iki torumun da bu sudan dolayı hastalandı. Birkaç gündür bu sudan içmiyoruz. Gidip kaynak suyu getiriyoruz. Böylece biraz kendimize geldik. Köyümüzdeki sondaj yani kuyu suyu elimize döktüğümüzde yağ gibi oluyor. İçtiğimizde ise hemen kötüleşiyor, rahatsızlanıyoruz. Bu sudan dolayı hepimiz hastayız. Devlet bu su için bir çözüm bulsun. Hangi eve bakıyorsun hasta var.”şeklinde konuştu.
“Köyümüzdeki su zehirden farksız”
Köylerinde bulunan kuyu ve sondaj suyunun zehirden farklı olmadığını ifade eden H. Ömer Kınsun, “Şuanda içtiğimiz suyu 40 kilometre öteden getiriyoruz. Buradaki su zehirden farksız. Ha zehir içtin ha bu suyu içtin hiçbir farkı yok. 160 hanelik bir köy olarak halimiz ne olacak. Devlet ve yetkililerden rica ediyoruz bu susuz halimize bir çare bulsunlar. Derdimizi anlatıyoruz, bize bakan yok. Akşam üzeri arabası olanlar, çevredeki kaynaklara gidip su getiriyor, arabası imkânı olmayan yaya olarak kilometrelerce yürüyerek su almaya gidiyor. Bu köyün yarısı hasta yazık günahtır. Ben kendim geçen yıl gelip köye yerleştim şuan eşim ağır hastadır. Eşimin hastalığı bu sudandır. Bu suyun zehirli olduğunu ve hastalık yaptığını öğrenir-öğrenmez kullanmayı bıraktık.”dedi.
“Ev çeşmelerinden akan su kömür gibi simsiyah”
Çeşmeden aldığı suyu eline alan köy sakinlerinden Abdurrahman Kınsun ise, “Gördüğünüz gibi içme suyu olarak kullandığımız su budur. Simsiyahtır. Şimdiye kadar bu sudan içiyorduk. Bir yıldır bu suyun tehlikeli olduğunu gördük. Şuan itibarıyla terk ettik içmiyoruz. Bu suyu da numune olarak çeşmeden aldık ve zehirli olduğunu fark ettik. Yetkililer bunu görsünler. Bu suya bakan içilip-içilmeyeceğini hemen anlar. Bu 160 hanelik yerleşim yerinin suyudur, yetkililere duyurulur.”ifadeleri ile tepki gösterdi.
“İçtiğimiz su yüzde 68 arsenik madde içeriyor”
Su sıkıntılarının olduğunu kaydeden H. Halit Kınsun, “Daha önce sondaj vurulmuş, köy olarak o suyu kullanıyoruz. Şuan içtiğimiz suyun tahlillerini yaptırdık, yüzde 68 arsenik madde içeriyor. Ona rağmen köylü mecburen kullanıyor. Tahliller de gösteriyor ki, çok zararlıdır.”dedi.
Köy sakinlerinden Muttalip Akyürek, “Yıllardan beri su sorunumuz var. Kimse sesimizi duymuyor. Su sorununu defalarca dile getirdik. Burası Çavuşlar köyü yeni yerleşim yeridir. Daha önce meydana gelen olaylardan dolayı mezralardan göç edilerek buraya yerleşilmiştir. 2012 yılında görevli memurları buraya getirerek tahlil yapmalarını sağladım. Su tahlilleri Erzurum ilinde yapıldı. Yapılan tahlil sonuçlarında suyun yüzde 68,5 arsenik oranı içerdiği ortaya çıktı. Bu da suyun bozuk ve zehirli olduğunu gösteriyor. Bu suyu ne kadar kaynatsan da içindeki mikrop ölmez. Bu sonuç çıkınca yetkililer bir hafta içinde gelip bu kuyu ve sondajlı suyun üstünü kapatacağız dediler. Ogün bugün hala kapatılıyor, gelen giden de olmadı.” siteminde bulundu.
“Bu suyu içen hayvan dahi dayanamaz ölür”
Suyun Bingöl’de yapılan ölçümlerinde ise mikrop içermediğinin açıklandığını belirten Akyürek, “Kuyu suyumuz 180 metre derinlikten çıkıyor, mikrop olmayabilir ama su madenden gelen ve arsenik oranı çok yüksek bir su. Bu su hayvana verilse hayvan ölür. 160 hanelik köyde her evde bir hasta var. Ben Ankara’da akciğer ameliyatı oldum. Şuan bu köyde akciğer hastalığıyla mücadele eden hasta sayısı 20’den fazladır.”ifadelerini kullandı.
Başka bölgede yine sondaj vurulduğunu belirten Akyürek, “Bu anlaşılıyor ki, bu bölgede maden var. Nerede sondaj vurulsa vurulsun temiz su çıkmaz. Dolayısıyla bize bir kaynak su getirilmesi gerekiyor. Kuyu ve sondaj suyuyla olmaz. Bu köyün birçok hastası var. Bizler bunu hak etmiyoruz. Birilerinin ilgilenmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Dereden su çekerek ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz”
Köy sakinlerinden H. Baba Göktaş ise “3-4 yıldır su sıkıntımız vardır. Şuan bu gördüğünüz su motorudur. Dereden su çekiyoruz. Bu suyu bulaşık yıkmada ve diğer ihtiyaçlarımızı gidermede kullanıyoruz. Dere kuruyunca söküp getirdim. Halimiz perişandır. Arabası olan gidip uzaklardan su getiriyor. Arabası olmayan ise benim gibi perişanlık yaşıyor.”siteminde buldundu. (Nihat Kanat-İLKHA)