MARDİN - Dargeçit ilçesinde yapımı devam eden Ilısu Barajı inşaatında çalışırken PKK’lilerce kaçırılan Zübeyir Bulut ve Şükrü Çiçek’in aileleri, İHD Mardin Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklaması önce kısa bir açıklama yapan İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, PKK tarafından kaçırılan işçilerin biran önce serbest bırakılmasını istedi.
Basın açıklamasını Şube Yöneticisi Ahmet Arıkan okudu. Özgürlük ve yaşam hakkının korunması gereken haklar olduğunu belirten Arıkan "Bu hak tabi, insanın en kutsal hakları niteliğindedir. İnsan Hakları Derneği olarak alıkonulan bu işçilerin özgürlük haklarının temel bir hak olduğunu, ailelerinin daha fazla acı çekmelerine izin verilmeden PKK tarafından serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Devletin, alıkonulan bu işçilerin yaşam haklarını tehlikeye sokabilecek herhangi bir operasyon veya benzeri faaliyetlerden çekinmesi gerektiğini de hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz. İnsan Hakları Derneği olarak bu işçilerin serbest bırakılmasını, serbest bırakılma konusunda Mardin`deki sivil toplum örgütleri ile beraber sorumluluk almaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz." dedi.
Enerji elde etme gerekçesiyle yoğun olarak HES ve barajlar inşa edilmesine de tepki gösteren Arıkan, "HES ve barajlar doğanın tahrip edilmesine, insanlığa ait kültürel değerlerin yok edilmesine ve aynı zamanda insanın doğal yaşama alanlarını yok olmasına neden oluyor. Dargeçit ilçesi sınırlarında Dicle Nehri üzerinde yapılan Ilısu barajı da Hasankeyf gibi insanlık mirasını yok etti ve doğasal bir felakete yol açtı. Kürdistan’da yapılan barajların sadece enerji elde etmek amacı ile yapılmadığı, güvenlik öncelikli bir amacı güttüğü kamuoyu tarafından bilinmektedir. Barış süreci güvenirliğini çok ciddi anlamda zedeleyen güvenlik barajlarının yapımına devam edilmesi, yapımı devam eden barajların durdurulmamış olması ciddi anlamda devletin barış sürecine yaklaşımındaki niyetini sorgulamaya açık tutmaktadır. Kürt halkı ve temsilcilerinin, sivil toplum örgütlerinin, akil adamların sürecin en başından beri baraj yapımlarının durdurulması yönündeki taleplerinin şu ana kadar karşılanmamış olması barış ve çözüm süreci açısından ciddi bir handikap taşıyor. En son Siirt’te HES faciasını gördük. 6 insan yaşamını yitirdi. HES ve barajlar felakettir. Doğa, kültürel ve insanlık katliamdır. Bu anlamda devletin bir an önce Hasankeyf gibi tarihsel bir mirası sular altında bırakacak, bölgedeki doğa dengesini bozacak, doğa tahribi yanı sıra insan habitatının dengesini bozacak, yeniden zorunlu göçe neden olacak Ilısu baraj yapımına son vermesini talep ediyoruz." diye konuştu.
Zübeyr Bulut’un eşi Fatma Bulut ile Şükrü Çiçek’in eşi Rabia Çiçek, Kürtçe ve Türkçe açıklama yaparak eşlerinin biran önce serbest bırakılmasını istediler.
Kaçırılan işçi Şükrü Çiçek’in eşi Rabia Çiçek, eşinin ekmek parası için barajda çalıştığını belirterek, eşinin kazandığı bu para ile 9 tane çocuğunun geçimini sağladıklarını ve bu nedenle eşinin bir an önce bırakılmasını istedi.
(M. Salih Keskin – İLKHA)