ŞANLIURFA- Son günlerde GAP’ın başkenti Şanlıurfa’da yaşanan olaylar bilmeceye dönmüş durumda. Elektrikleri kesildiği için ürünleri kuruyan çiftçiler DEDAŞ’a herhangi bir borçlarının olmadığını savunurken DEDAŞ’a borcu olduğu belirtilen bazı birlikler ise alınan karar gereği kapatıldı. Bağlı oldukları birliğe gereken ödemeleri yaptıkları halde birliklerin yaptığı hatanın kurbanı olan çiftçiler, elektrikleri kesildiği için ürünlerinin kuruduğunu belirterek yetkililerin bu soruna bir çözüm bulmasını bekliyor.

“Büyük borcun altına gireceğiz”

Bin bir zahmetle belki de borçlanarak ektiği tarlasındaki ürünün kurumasını acılı bakışlarla izleyen çiftçiler, sorunlarına çözüm bulmaya çalışmayan yetkililere adeta isyan ediyorlar. Bir yıl boyunca ailesiyle birlikte kiraladığı tarlada çalışan birçok çiftçi ürünün kuruması durumunda büyük borcun altına gireceğini belki de bu memleketten göçeceğini söylüyor.

“Biber ektim kurudu, pamuk ektim kurudu”

Ürünün çiçek açma döneminde zamanında elektriklerin kesilmesinin kendilerini çok mağdur ettiğini ifade eden çiftçi Şahin Yıldırım şöyle konuştu: “Biber ektim kurudu pamuk ektim kurudu devlet adamları, başbakan bize bir yardımcı olmazsa nereden getireceğiz bu parayı. Şimdi elektrik kesiliyor ve pamuk bu hale girdi şimdi ben bu pamuğu toplayamazsam parayı nerden getireceğim?

Eylem yapıyoruz ama boş. Biz mahsulümüzü kaldıralım borcumuz neyse öderiz yani mahsul çiçek açarken elektriği kesiyorlar bu olur mu? Arkadaşlar gidip belediye başkanı ile görüştüler vali ile görüştüler ama hepsi boş. Burası da Suriye gibi mi olsun insanlar ellerine silah alıp bir birimizi öldürelim? Başka çare yok yapacağımız budur yani.” dedi.

“Seçim zamanı geldiler ama şimdi yoklar”

Şanlıurfa milletvekillerini eleştiren Yıldırım, seçim zamanında kendilerini ziyaret eden on bir milletvekilinin çiftçinin sorunlarına yönelik bir çalışma yapmadıklarını söyledi.

“Boğaza kadar borca girmişiz”

Çoluk çocuğuyla beraber boğazına kadar borca girdiğini belirten Harun Boztepeli, “Ben burada icareci bir insanım ben burayı kiralamışım benim burada şu anda elimde olan 900 dönüm ben şu anda pamuk ve mısır ekmişim en büyük sıkıntıyı ben çekiyorum. Bir taraftan sulama kanalları bizim bölgeye yapılmadı. Bir taraftan DEDAŞ elektriklerimizi kesiyor.

Bu gün burada yapılanlar zulümdür. Şimdi sayın başbakan afetzedelere yardım yapıyor. Başbakan, bakanlar ve Şanlıurfa’nın milletvekilleri hani bunlar neredeler ve kendilerinin bu yaptıkları afetin alasıdır. Bizim çoluk çocuğumuz biz zaten ağzımıza kadar borca girmişiz bu mahsulümüzde elimizden gitti yarın, ertesi gün ya dağa çıkacağız ya terörist olacağız ya kapkaççı olacağız ya balici olacağız.” dedi.

Sulama birliği borcunu ödemedi cezasını çiftçi çekiyor

Bölgelerinde görevlendirilen sulama birliğinin yaptığı hatanın faturasının çiftçilere kesildiğini ileri süren Boztepeli, konuşmasına şöyle devam etti: “Tarlanın bir kısmı DSİ’den sulanıyor çünkü DSİ’nin buralarda bir sürü kuyuları var. Biz şu anda birliğe ödemelerimizi yapıyoruz. Ama birlik kendi borcunu ödemiyor olan da yine çiftçiye oluyor. Bizim DSİ’ye bir kuruş bile borcumuz yoktur. Biz direk DEDAŞ ile muhatap olmak istiyoruz.”

“Artık buralardan göçüp gideceğim”

15 yıldır çiftçilik hayatında böyle sıkıntılı bir yıl yaşamadığını belirten Mehmet Guli Demir, borçlanarak ektiği bir ürünlerin susuzluktan kuruduğunu söyledi.

Demir, “Tüm ektiğim ürünlerim kurudu o kadar emeği kimden alacağımı bilmiyorum. Kabak ekmişim o da kurudu, susam ekmişim o da gitti yanında pamuk ekmişim o da gitti yani hepsi gitti. Ben 15 yıldır çiftçilik yapıyorum bu sene kadar hiçbir sene görmedim geçen sene normaldi ama bu sene çok berbat her şey ziyan oldu. Hem kanal suyu yok hemde elektrik suyu yok her şeyi kestiler sulamadığımızdan dolayı hepsi kurudu komple zarar ettik. Ben borç edip bu tarlaları ektim. Artık buralardan göçüp gideceğim.” dedi. (Osman Gülebak-Sedat Kuşulay-İLKHA)