DİYARBAKIR - Özgür Eğitim Sen Diyarbakır, Batman, Mardin, Midyat ve Tatvan`da "Şiddet son bulmalı, kaçırılan öğretmenler serbest bırakılmalıdır" sloganıyla eşzamanlı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Umutların sürdüğü bir anda, çatışmaların birden bire alevlenmesi toplumda hâkim olan umut havasının, yerini umutsuzluğa ve endişeye bırakmasına sebep olmuştur" denildi.

Kürt Halkının Haklı Talepleri Eylemler İle Gölgelenmektedir
Özgür Eğitim Sen Diyarbakır Temsilciliği binasında yapılan basın açıklamasını Özgür Eğitim Sen Diyarbakır Temsilcisi başkanı Mehmet Masum Yokuş okudu. Özellikle son zamanlarda gerçekleştirilen eylemlerin halkın ve Sivil Toplum Örgütlerinin tepkisini çektiğini belirten Yokuş, kürt halkının haklı taleplerinin, bu tür akıl almaz ve toplum vicdanında derin yaralar bırakan eylemler nedeniyle gölgelendiğini söyledi.

Şiddet sarmalının sorunun çözümünü zorlaştırdığı hususunda, bütün akil insanların hem fikir olduğu ifade edilen açıklamada, "Eylemler, toplumda barışa yönelik oluşan umutların yitirilmesine, halklar arasında güvenin azalmasına ve derin güçlerin umutlarının yeşermesinden öte bir işe yaramamaktadır. Her geçen gün daha fazla annenin yüreği yanmakta, genç kadınlar ve çocuklar, geleceğin öfke ve nefret şahitleri konumuna itilmektedir. Özellikle sivil halka yönelik eylemler, büyük bir antipati yaratmanın yanı sıra, çözüme katkı sunacak aktörlerin de elini kolunu bağlamaktadır" ifadelerine yer verildi.

Kan Dökerek Elde Edilen Haklar, Hak Vasfını Sorgulamaya Yetecektir
Hiçbir bayrağın, hiçbir toprağın ve hiçbir ideolojinin insan hayatından daha değerli olmadığını vurgulayan Yokuş, şöyle devam etti: "Bütün değerlerin insanla anlam kazandığı bir hakikat iken; insanın bu değerlere feda edilmesi, hakikatin tersyüz edildiğinin apaçık göstergesidir. İnsan kanı dökülerek elde edilecek haklar, "hak" vasfını sorgulamaya yetecektir. Zira insanın yaşama hakkı, Allah`ın insana bir bağışıdır. Bu bağışı, teknik, taktik, stratejik ve pragmatik kaygılara kurban etmek; Allah`ın ve tarihin önünde verilemeyecek bir hesaba yatırım yapmaktır. Gerçek zarar budur."

Öğretmenlere Misyoner Muamelesi Yapmak, Gerçekçi Bir Tutum Değildir
"PKK`nin son zamanlarda sivilleri de kapsayacak şekilde tabana yaymaya çalıştığı eylem biçimleri, toplum tarafından kaotik hedefler içeren operasyonlar olarak okunmaktadır" değerlendirmesini yapan Yokuş, endişeli olduklarını söyledi. Yokuş endişelerini şöyle dile getirdi: "Bu endişelerimize ilaveten, son iki gün içinde PKK tarafından kaçırılan 12 öğretmenin durumu belirsizliğini korumaktadır. Öğretmenlere misyoner muamelesi yapmak, gerçekçi bir tutum değildir. Hizmet üreten kurum ve kuruluş çalışanlarını şiddet ve baskının muhatabı yapmak, adil ve anlaşılır bir tutum değildir."

Öğretmenlerin kaçırılmasını hiçbir surette makul bulmadıklarını belirten Yokuş, "Öğretmenlere yönelik bu tür eylemleri şiddetle kınıyoruz. Çoğu kadrolu olmayıp, ek ders ücreti karşılığı derse giren öğretmenlerin bir an önce bırakılmasını talep ediyoruz. Meslektaşlarımızın özgürlüklerine kavuşması için, rol alabilecek pozisyonda olan bütün aktörleri bir an önce görev almaya ve sorumluluk duygusu ile hareket etmeye davet ediyoruz" dedi.

Kürt Sorunu, Eylem ve Operasyonların Kısır Döngüsü İçerisine Sıkıştırılmamalıdır
Kürt sorununun, birbirini davet eden eylem ve operasyonların kısır döngüsü içerisine sıkıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Yokuş açıklamasına şu ifadelerle son verdi: "Kürt sorunun çözümü; artan kan ve barutun kokusuyla değil, ahlak ve adaletin, vicdan ve merhametin tecellisiyle mümkündür."
Osman İçli - İLKHA