DİYARBAKIR - Bölgede yaşanan son gelişmeleri İlke Haber Ajansı`na değerlendiren Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) kurucu üyelerinden Vedat Turgut, halkın otobüslerini yakanların ve halk üzerinde korku psikolojisini yaratıp halkı rahatsız edenlerin halka bunların hesabını vereceklerini ifade etti.
“Hükümet ve HDP çözüm sürecini sabote etmeye çalışıyor”
Çözüm sürecine ve son günlerde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşanan heykel olayına değinen Turgut, yaşanan 16 aylık bir çözüm sürecinde şeffaf bir ilerlemenin olmamasıyla beraber zaman zaman çözüm sürecini sabote etmeye yönelik girişimler olduğunu ve bu girişimlerin tek taraflı olmadığını dile getirdi.
Hükümetin Lice’de yapılan heykelin dikilmesini görmesine rağmen ilk etapta bir müdahalede bulunmadığını ifade eden Turgut, “Çözüm sürecini sabote etmeye yönelik yapılan bu girişimler bazen hükümet cenahından bazen de HDP cenahından geliyor. Bir tarafta örgüt içi infaz ile öldürülen biri yıllar sonra kahraman ilan edilip heykeli dikiliyor. Diğer taraftan hükümet heykelin dikilmesini görmesine rağmen ilk etapta bir müdahale de bulunmuyor.” dedi.
“Halk dikkate alınmıyor”
Turgut, çözüm sürecinde halkın hiç kayda alınmadığını sürecin sadece devlet ve PKK/HDP arasında geçtiğini ifade etti.
Devlet ve PKK/HDP`nin, halkın ne istediğini düşünmeden kendi isteklerini dile getirdiklerini söyleyen Turgut, “Çözüm süreci Hükümet, PKK, HDP, MİT ve İmralı arasında görüşülüyor ve ne yazık ki halkımız hiç kayda alınmıyor. Halk ne istiyor ve halkın tercihlerinin neler olduğu hiç gözetilmiyor. Halkın otobüslerini yakan, halk üzerinde korku psikolojisini yaratıp halkı rahatsız edenler mutlaka bunların hesabını verecekledir.” ifadelerine yer verdi.
“Çözüm süreci şeffaf olmalı ve birlikte yürütülmelidir”
Çözüm sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğine değinen Turgut, “Her iki taraf da kendi menfaatlerini düşünüyor, halk ne istiyor gibi bir dertleri yok. Çözüm sürecinin şeffaf yürütülmesi ve halkın bundan haberdar olması gerekir. Zira halk bu süreci benimsemiştir. Halk, çözüm sürecini akamete uğratanı elbette ki mahkûm edecektir. Halkın objektif bir şekilde düşünmesini istiyorlarsa çözüm sürecini şeffaf bir şekilde yürütmeleri ve kapalı kapılar ardındaki görüşmeleri halka açıklanması gerekir. Dolayısıyla halk kimin çözüm sürecini istediğini veya kimin çözüm sürecini istemediğini görecek ve haklının yanında olup haksızın karşısında yer alacaklardır.” şeklinde konuştu. (Fikret Kavgalı / Ali Adiyaman - İLKHA)