ŞIRNAK- Başörtüsü yasağının kaldırılması ile Şeyh Sait ve 47 arkadaşlarına iade-i itibar verilmesi için Nuh Eğitim Der tarafından imza kampanyası başlatıldı. Şırnak Cumhuriyet Caddesi Millet Çeşmesi kaldırımda kurulan stantla düzenlenen imza kampanyasına yoğun ilgi gösterildi. Vatandaşlar Başörtüsüne Anayasal Güvence ve Şeyh Sait ile 47 arkadaşının mezar yerlerinin açıklanması için imza attı. İmza kampanyası aynı zamanda Şeyh Sait ve arkadaşlarına iade-i itibar getirilmesi amacıyla düzenlendi.

Şeyh Said`in Kabri Ziyarete Açılsın
Konu hakkında bilgilendirmede bulunan Nuh Eğitim Der yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erener, "24 Temmuz 1923`te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla başlayan süreçte, Müslüman halka karşı bir çok soykırımlar (Dersim, Ağrı ve Zilan gibi) cinayetler, katliamlar, talan edilen memleketler ve ayaklar altında çiğnenen mukaddesat ve hürmetler ile o dönemde işlenmiş bütün cürümlerin, gizlenen resmi evrakların kamuoyu ile paylaşılması, Şeyh Sait ve 47 dava arkadaşı başta olmak üzere, Üstad Sait Nursi, İskilipli Atıf hoca ve idam sehpalarında şehit edilen alim ve mütedeyyin aşiret reislerinin kabirlerinin ortaya çıkarılarak ziyarete açılmasını istiyoruz." dedi.

Keyfi Ve Gayri Hukuki Uygulamalar Son Bulmalı
Ayrıca Türkiye`de yıllardır laiklik ilkesi adına Allah`ın emri olan başörtüyle mücadele edildiğini ifade eden Erener, "Kur`an-ı Kerim`de Nur Süresi 31`inci ayet ile Ahzab Süresi 59`uncu ayetinde kadının örtünmesinden bahsedilir. Örtünmek bilfiil Allah`ın emri ve Müslümanlar üzerinde farziyetle beraber bir hak olmasına rağmen bu ülkede durum tamamen farklıdır. Başörtüsünü takanlar, `kamusal alandır` diye devlet dairelerinden, ordu evlerinden, özel kurumlardan hatta daha da aşırı gidilerek sosyal hayatın tüm alanlarından çıkarılmaya çalışıldı. Yasakçı ve ayrımcı uygulamalar hala mevcuttur.

Müslüman kadının kıyafetinin şeklini ve sınırlarını belirleyen tek merci Allah`u Teâlâ`dır. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede başörtü yasağının olması izah edilemez bir çelişkidir. Kadın kıyafet özgürlüğü yasal ve anayasal bir hak olmasına rağmen bu ülkede hala bu sorun devam ediyor ve çözüm için siyasilerce ele alınmıyor. Bu keyfi ve gayri hukuki uygulamaların son bulmasını ve başörtüsünün eğitimin her kademesinde ve tüm kamu alanlarında serbest olmasını istiyoruz." diye konuştu.

Başörtüsü yasağının kaldırılması ile Şeyh Sait ve 47 arkadaşlarına iade-i itibar verilmesi için imza kampanyası standı 2 gün boyunca açık olacağı belirtildi.

"Tesettür ve Örtülü Okumak Hakkımız"
Başörtüsü ve Şeyh Sait için düzenlenen imza kampanyasında, Nuh Eğitim Der tarafından hazırlanan, vatandaşların kızlarını başörtüyle okula göndermeleri önünde bir engel olmadığı ve haklarını konu alan "Tesettür ve Örtülü Okumak Hakkımız" adlı broşür de dağıtıldı.
Hazırlanan broşürlerde yer alan ifadelerden bazıları şöyle;

"Ey Duyarlı Müslüman!
Senin kızına ilköğretimde başörtülü okuduğu için senin zihnine yerleştirilen yasak dışında başka bir yasak yoktur. Zihnindeki bu yasağı kır. Bu saatten sonra Allah`ın katında `zorlandım, zoraki yaptırdılar` savunmasını yapamazsın. Çünkü başörtüsüyle okumak isteyen kızının başörtüsünü açtırmaya zorlayabilecek bir yasak yoktur. Yine eğitim ve öğretim yılının başından itibaren örtülü okumak isteyen kızının yanında okula git. Kızına güven ver ve onun yanında olduğunu hissettir. Okul yönetiminin diretmesi durumunda yasal prosedürü hatırlat. Keyfi davrandıklarında sivil toplum kuruluşlarını çağır. Hiçbir mevzuatta okula almama gibi bir yaptırım yoktur. İlköğretimde İslama uygun giyinmeyen çocuk daha sonra edineceği alışkanlıkla uygunsuz giyimi normal karşılamaya başlayacaktır.

Çocuğunuza baskı yapmayın ama örtünmeye başlamışsa sonuna kadar onunla olun. İlköğretimde eğitim zorunlu olup veli, çocuğunu hangi elbise ile gönderirse göndersin okul yönetimi öğrenciyi almamazlık yetkisine sahip değildir. İlköğretimde 5. Sınıfa kadar disiplin cezası yoktur. Mevcut yasakçı sistemin, ilköğretimdeki çocuklarımızın Meryemi iffet ve İslam şiarıyla okumasını engellemek için sadece kafalarda oluşturduğu yasak dışında bir yasak yoktur. Bu kafalarda oluşturulan yasak da artık kırılmaya başlamıştır.

Hz. Meryem`in eğitim almasını engellemek isteyen hahamlar nasıl Hz. Meryem`in eğitim almasını engellemekte başarısız olmuşlarsa ve engelleyecek bir kural, kitaptan bir yasa bulamamışlarsa günümüzdeki takipçileri de aynı başarısızlığa mahkûmdurlar. `Kızlarınızı okutmak istiyorsanız Allah`ın emrini çiğneyeceksiniz!` diyen yasakçı zihniyetin insafına ve merhametine çocuklarımızı terk edemeyiz. Olmayan yasak, Ecenur kızımızın simgeleşen direnişi ve sonrasında yüzlerce kızımızın direnişiyle kafalardan da silinmeye başlamıştır. Yasakçı sistemi sahiplenenlerin tüm çırpınmalarına rağmen yasağın sadece zihinlerde olduğu ortaya çıkmıştır."

Dağıtılan broşürlerde yaptırımlar ve haklar şöyle sıraladı;
-İlköğretim 1.2.3.4.5. sınıflara giden kız çocuklarına kılık kıyafete aykırı giyinmeden dolayı hiçbir ceza kanunen verilemez.
- İlköğretim 1.2.3.4.5. sınıflara giden kız çocuklarına kılık kıyafete aykırı giyinmeden dolayı sınıftan çıkarma veya okula almama yapılamaz. Yapanlar suç işlemiş olur.
- (TCK Madde. 112)Okula almama, tehdit, hakaret, ikna odalarına alma, psikolojik baskı yapma, sınıf arkadaşlarının önünde "sen niye böyle geliyorsun?" gibi tahkir etme vb. hiç bir uygulama yapılamaz. Yapanlar suç işlemiş olur.
- Velilerin çocukları ile birlikte sınıfa girebilme ve ders takip haklarının olduğunu unutmamak gerekmektedir.
- Yaşanan tüm hukuksuzluklar ve fiili müdahaleler tutanak altına alınmalı ve hiç zaman kaybetmeden suç duyurusunda bulunulmalıdır.
- Yaşanan tüm hukuksuzluklar ve fiili müdahalelerde anında "zorunlu eğitim hakkının engellenmesinden dolayı" işlem başlatılmalıdır.
- Kılık Kıyafete aykırı okula gelen öğretmende suç işlemiş olur. Gerekirse yasakçılık yapanın saç faulleri dahi tartışma konusu yapılabilir.
- Okula alınmayan veya dersten çıkarılan çocuğunuzu, sizin okul ve derse alıp içeriye koyma hakkınız vardır. Engel olan okul personelleri suç işlemiş olurlar.
- İlköğretim 6.7.8. sınıflara giden kız çocuklarına kılık kıyafete aykırı giyinmeden dolayı uyarı, kınama ve sürgün cezası yaptırımı uygulanırken okuma hakkına engel olunamaz.
- İlköğretim 6.7.8. sınıflara giden kız çocuklarına kılık kıyafete aykırı giyinmeden dolayı ceza bir defaya mahsus verilebilir. Aynı ceza ikinci kez verilemez. (K.K.Yönetmelik madde 111/e)
- Adrese dayalı kayıt sistemi nedeni ile sürgün cezası verilmesi işlemi kadük (işlevsiz) kalmıştır.
- TCK MADDE 112. - Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; (a) Devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine. (b) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına, Engel olunması hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur(Asliye Ceza).

Broşür dağıtımı ile ilgili bilgi veren Nuh Eğitim Der Başkanı Mehmet Erener, Başörtünün Allah`ın ayetlerinden olduğunu söyledi. Erener, "Bu ayet, bilinçli olarak kızlarımızın başından alındı. Bizlerde Müslümanların kanayan yarası olan bu sorunun yasal olarak güvence altına alınmasını istiyoruz. Müslüman halkımızı bilinçlendirmeyi hedefledik. Bu konuda herkesin desteğini bekliyoruz" dedi.

Emcet Yalçın - İLKHA