HABER MRK - Memur-Sen tarafından “Doğu Türkistan için neler yapılabilir” başlıklı eylem planı hazırlandı. Konuyla ilgili AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi Sözcüsü Bendevi Palandöken’in STK'lar adına yaptığı açıklamada Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dikkat çekilerek, yaşanan olayları ve atılması gereken adımların üye olunan uluslararası kuruluşlara taşıma kararı alındığı bildirildi.
Palandöken, 20 milyonu aşkın Müslüman Uygur Türkülerinin yaşadığı Uygur Özerk Bölgesi’nde, dini inançlarını yaşamaları yasaklanan soydaşlarımızın, baskı ve şiddete maruz kaldığını ifade ederek, Ramazan ayının ilk günü başlayan olayların halen devam ettiğini, baskının her geçen gün daha da arttığını dile getirdi.
“Binlerce insan hayatını kaybetti”
Yaşanan olaylarda Çin’in resmi verilerine göre onlarca, insan hakları kuruluşlarına göre binlerce Uygur Türkünün yaşamını yitirdiğini aktaran Palandöken, “Bölgeyle hala sağlıklı iletişim kurulamamaktadır. Özellikle Yarkent şehrine bağlı iki köyde büyük insanlık dramı yaşandığı bilgisi gelmektedir. Biz Türkiye-Çin ilişkilerine büyük önem veriyoruz. Ancak yaşanan haksızlığa ve insan hakları ile bağdaşmayan uygulamalara sessiz kalamayız. Uygur Özerk Bölgesi’nde din ve vicdan hürriyetini baskı altında tutan uygulamalar büyük bir zulme dönüşmüştür. En temel insan hakkı olan dini vecibelerin yerine getirilmesi bile engellenmektedir. Aşırı sert müdahaleler ve idamlar giderek artmaktadır” dedi.
“Bölge’ye iletişim yok”
Bölgede seyahat özgürlüğü ve haber alma özgürlüğünün engellendiğini belirten Palandöken, “Yardım kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenmekte, bölgeden sağlıklı haber alınamamaktadır. Bölgenin dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır” diye konuştu.
“Doğu Türkistan için atılacak adımlar”
Doğu Türkistan’da acil olarak yapılacakları sıralayan Palandöken sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dünya kamuoyunun konu hakkında bilgilendirilmesi ve endişelerin giderilmesi aciliyet arz etmektedir. Endişeleri gidermenin öncelikli yolu, dünyadan soyutlanmış olan bölgeyi, özellikle Yarkent’i tekrar sağlıklı iletişim kanallarıyla dünyaya bağlamaktır. Bu kapsamda bölge acilen yardım kuruluşlarına ve uluslararası insan hakları gözlemcilerine açılmalıdır. Yaşanan toplumsal huzursuzluğun bir güvenlik problemine dönüşmemesi için, insanların en doğal hakkı olan din özgürlüğü üzerindeki baskı ortadan kaldırılmalıdır. Bizler işveren, işçi, memur, esnaf ve çiftçi kesimi olarak, bugüne kadar Filistin, Irak, Suriye’de ve dünyanın her bölgesinde sıkıntı yaşayan kardeşlerimizin yanında olduk. Sıkıntılarını hafifletmek adına maddi ve manevi her türlü desteği verdik, veriyoruz. Bu kapsamda; Doğu Türkistan’da yaşanan olayları ve atılması gereken adımları üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlara taşıma kararı aldık. Böylece uluslararası camianın konuya daha duyarlı hale geleceğine inanıyoruz. Toplumumuzun tüm kesimlerinden de aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Gelişen Türkiye-Çin ilişkilerinin Uygur Bölgesindeki kardeşlerimize olumlu yansımasını istiyoruz. Hükümetimizin bölgede demokratikleşmeyi cesaretlendirecek her türlü tavsiye ve atacağı her türlü adımı desteklediğimizi ifade ediyoruz.”
Toplantıya Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, TİSK Başkanvekili Erol Kiresepi, TZOB Başkan Danışmanı Hasan Hüseyin Coşkun ve Türkiye Doğu Türkistan Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk katıldı. (İLKHA)