Zülküf Fırat / İnzar Dergisi
Günümüz dünyasında belki de üzerinde konuşulması gereken en önemli konulardan biri toplumun özelliklede İslam toplumunun, İslami cemiyet ve teşekküllerin nasıl bir gençlik modeli ortaya koyduğu, arzuladığıdır. Evet, nasıl bir gençlik… Anı yaşayan, gözünü sadece geçici dünya heveslerine dikmiş, gününü gün etmeye çalışan sekülerizmin etkisi altındaki genç modeli mi, yoksa belli hedef ve gayelere adanmış ve bu gayeler uğrunda hayatının önceliklerini belirlemiş, daha doğrusu ölüm ve ahiret bilinci içerisinde yaşanan bir gençlik mi?
Elbette ki İslami bir hayat sürmüş tüm bireylerin tercihi ikincisinden yana olacaktır. Fakat bunun günümüzde gençlik açısından çok da kolay bir tercih olmadığının herkes farkında olmalıdır. Günahların aleni işlenir hale geldiği, her tarafın fuhuş ve çirkef bataklıkları ile kaplandığı, nefse hoş gelebilecek günah çukurlarına ulaşmanın kolaylaştığı çağımızda sadece geçmiş asırlardan modeller sunmanın bugünün gençliğini çok da koruyamayacağının bilincinde olunmalıdır. Belki geçmişin ideal örnekleri ile beraber bugünün yaşam ortamlarının küfre alternatif olabilecek ortamlara dönüştürülmesinde mesai harcanmalı, alternatif yaşam alanları oluşturulmalıdır. Yani küfrün gençliği çekmek için kullandığı merkezlerin, ortamların ve mekânların alternatifi olabilecek gençliğin dünyasını kuşatacak, o gençlerin küfri merkezlere yönelmesini engelleyecek kadar dört başı mamur İslami çerçevede ortamlar ortaya çıkarılabilmelidir. Bu ortamların oluşturulmasını İslami iktidarların ihya olacağı zamana kadar ertelemeye kalkmak, kuzuyu kurda teslim etmek misali gençliği küfrün kollarına teslim etmek gibidir.
Küfrün oluşturduğu yaşam alanlarında İslami bir gençliğin yetişmesini beklemek çok da mantıklı değildir. Belki bu durumda İslami bir gençlik değil de İslami genç bireyler yetişir ki bunların da küfrün estirdiği kasırgalarda kaçınıp ayakta dimdik duracağı bir...
Elbette ki İslami bir hayat sürmüş tüm bireylerin tercihi ikincisinden yana olacaktır. Fakat bunun günümüzde gençlik açısından çok da kolay bir tercih olmadığının herkes farkında olmalıdır. Günahların aleni işlenir hale geldiği, her tarafın fuhuş ve çirkef bataklıkları ile kaplandığı, nefse hoş gelebilecek günah çukurlarına ulaşmanın kolaylaştığı çağımızda sadece geçmiş asırlardan modeller sunmanın bugünün gençliğini çok da koruyamayacağının bilincinde olunmalıdır. Belki geçmişin ideal örnekleri ile beraber bugünün yaşam ortamlarının küfre alternatif olabilecek ortamlara dönüştürülmesinde mesai harcanmalı, alternatif yaşam alanları oluşturulmalıdır. Yani küfrün gençliği çekmek için kullandığı merkezlerin, ortamların ve mekânların alternatifi olabilecek gençliğin dünyasını kuşatacak, o gençlerin küfri merkezlere yönelmesini engelleyecek kadar dört başı mamur İslami çerçevede ortamlar ortaya çıkarılabilmelidir. Bu ortamların oluşturulmasını İslami iktidarların ihya olacağı zamana kadar ertelemeye kalkmak, kuzuyu kurda teslim etmek misali gençliği küfrün kollarına teslim etmek gibidir.
Küfrün oluşturduğu yaşam alanlarında İslami bir gençliğin yetişmesini beklemek çok da mantıklı değildir. Belki bu durumda İslami bir gençlik değil de İslami genç bireyler yetişir ki bunların da küfrün estirdiği kasırgalarda kaçınıp ayakta dimdik duracağı bir...