GAZİANTEP - Son zamanlarda Gaziantep’te ve çevre illerde Suriyelilere karşı oluşan tepkiler üzerine Mazlum Der Gaziantep şubesi bir basın açıklaması yaptı. Mazlum Der Gaziantep şubesinde yapılan basın açıklamasını Mazlumder GYK üyesi Mehmet Alkış yaptı. Gaziantep’teki sorumluluk sahiplerine seslenen Alkış, halk arasında oluşan bu olumsuz algıyı değiştirecek adımlar atılması gerektiğini belirtti.

"Bu keyfi bir durum olmayıp zorunlu bir göçtür"
Hiç kimsenin, yaşadığı toprakları, evini, barkını, işini, çoluk çocuğunu, akrabalarını terk edip bir başka yerde sefalet içinde yaşamayı kendi isteğiyle seçemeyeceğini belirten Alkış, “Suriyeliler hayati tehlike içine girdiklerinden dolayı canlarını kurtarabilmek amacıyla sınırı aşarak komşu ülke Türkiye’ye sığınmışlardır. Bu keyfi bir durum olmayıp zorunlu bir göçtür." dedi.

Suriyelilerin, yeterli konut bulunmadığından dolayı garaj, dükkân, bodrum, ambar, çatı arası gibi yerlere sığındıkların ifade eden Alkış, zorunluluktan yerleştikleri bu tür yerlerde, bazı mülk sahiplerinin kira almak bir yana Suriyelilere eşya, yiyecek, giyecek gibi yardımlarda bulunduklarını söyledi.

Suriyeliler, zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi veriyor
Bazı mülk sahiplerinin de fırsatçılık yaparak mecbur kalan mültecilerden fahiş bedeller tahsil ettiğini belirten Alkış, “Su, elektrik, tüp bedeli ve yiyecek gibi zorunlu giderleri de karşılamaları mümkün olmayan bu insanlar tam bir çaresizlik içinde kalmıştır. Ev eşyası, yiyeceği, giyeceği, her hangi bir geliri ve birikmiş parası olmayan bu sığınmacıların çoğunluğu çok zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.” diye konuştu.

Fırsatçılık yapan bazı iş sahiplerinin ise bir taraftan sığınmacıları sömürürken, diğer taraftan yerli halkın işsiz kalmasına neden olduğuna dikkat çeken Alkış, "Bu da sığınmacılara karşı nefreti tahrik etmektedir. Oysa bu onların suçu değil, aç kalmamak için çaresizce katlandıkları bir durumdur. Ruhsatsız işyeri açan kimi sığınmacılar, vergi mükellefi esnafın aleyhine haksız rekabete yol açtıklarından kimi küçük esnafın düşmanlığına muhatap olmuşlardır.” şeklinde konuştu.

Her toplumda iyiler olduğu gibi kötü işler yapanların, suç işleyenlerin de olduğunu belirten Alkış, kimsenin, Suriyelilerin içindeki suçlular yüzünden onların hepsini cezalandırma hakkına sahip olmadığını vurguladı.

Haksızlığa uğradığını düşünen insanların muhatabının Hükümet ve Devlet olduğunu belirten Alkış, "Bu bağlamda; “Kardeş Aile Projesi” sosyal dayanışmaya, paylaşmaya ve kaynaşmaya katkıda bulunabilecek çok önemli bir çözüm aracıdır. Kamu gücünü elinde tutanlar bununla halkı çözümün parçası haline getirebileceği" önerisinde bulundu.

“Halk arasında oluşan bu olumsuz algıyı değiştirecek adımlar atmalıdırlar”
Son olarak sağduyu çağrısında buluna Alkış,  “Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanının ve diğer yöneticilerin Suriyelilerin kamplara taşınması gerektiğini sık sık ifade etmesi Suriyelileri potansiyel suçlu konumuna sokmuştur. Fırsatçılar, şovenler, provokatörler buna dayanarak düşmanlıkta ileri gitmişler ve halkı tahrik etmişlerdir. Bundan dolayı kamu yöneticileri, sağduyunun hâkim olması için beyanlarında daha özenli ve dikkatli bir dil seçmelidirler. Halk arasında oluşan bu olumsuz algıyı değiştirecek adımlar atmalıdırlar. Bunun için; belediyeler başta olmak üzere medyanın, Sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin ve kamu kuruluşlarının kalıcı yardım kampanyaları başlatmaları kin ve nefretin ortadan kalkmasına büyük katkıda bulunacaktır. Bu örneklerin çoğalması halkı da bu yönde teşvik edecektir.” dedi.   (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)