İSTANBUL - İsrail’in saldırıları sonrası Gazze’deki son gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan TİKA Gazze Ofisi sorumlusu Muhammed Mürteca, önemli açıklamalarda bulundu. Mürteca, son savaşla birlikte bir kez daha İsrail’in ne kadar korkak ve güvenilmez olduğunun anlaşıldığını, Gazze halkının ise yaşadığı tüm acılara rağmen dik durmasını bilerek onurlu bir mücadele veren İslami direniş hareketlerini sonuna kadar desteklediğini söyledi.

Yaptıkları yardımlarla sürekli halkın içinde olan Mürteca, Gazze halkının yaşadığı acıyı, halkın istekleri ve söylemlerini anlattı. İşte Muhammed Mürteca’nın Gazze’den sorularımıza verdiği yanıtlar…


 

İsrail saldırıları sonrası süren ateşkes görüşmeleriyle devam eden çatışmasızlıkla birlikte Gazze halkı da yaralarını sarıyor. Saldırılar sürüyor mu? Halkın durumu nedir, manevi atmosfer nasıl?
Şu an biz Gazze’de dolaşıyoruz yardım dağıtmaya çalışıyoruz. Bombaların yerle bir ettiği o bölgelere gittiğimizde insanlar yıpranmış, bitmiş ama manevi açıdan dimdik duruyorlar. Maneviyatları çok yüksek… Kaldı ki birçok aile çocuklarını kaybetti, akrabalarını kaybetti, evleri yerle bir edilmiş ve buna rağmen yine de ‘Direnişin arkasındayız’ ve ‘Bizim isteklerimiz yerine gelmeden direniş hareketleri Mısır’dan geri dönmesin’ diyorlar bizlere. Bu ateşkes ne zamana kadar devam edebilir diye sorduğumuzda insanlar diyorlar ki; Mısır’da devam eden görüşmeler çerçevesinde abluka kaldırılmazsa ateşkes dursun ve direniş devam etsin’ diye belirtiyorlar. Bunu diyen insanlar akrabalarını, çocuklarını, evlerini kaybeden insanlardır. Elhamdülillah maneviyat yüksek... Biz Gazze’nin doğusunda bulunan Şucaiye bölgesine gittik yine Beyt Hanun bölgesi, maalesef evler yerle bir edilmiş. İnsanların kayıpları çok ve zarar çok büyük… Şehitlerin sayısı 2 bine yaklaşıyor, yaralılar ise 10 bin civarında. Camiler bombalandı. Daha önce Vefa Özel Hastanesi var Gazze’nin doğusunda, işgal edilmiş topraklarla sınır bölgesinde. Oraya gittiğimde daha önce gittiğimiz hastanenin yerini tanıyamadım. O kadar çok bomba yağdırılmış ki tanınmaz hale gelmiş. Etrafındaki tüm evler yıkılmış hastane ise yerle bir edilmiş tamamıyla yıkılmış.


 

Savaş esnasında Gazze halkının tavrı konusunda aklınızda kalan varsa izlenimlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Gazze halkı Yahudilere güvenmiyor. Hiçbir zaman sözünde durmayan insanlar. Hatta halk ‘Bu ateşkesi niye yenilediniz, bu Yahudilerden bir şey beklenmez’ diyerek düşüncelerini beyan ediyorlar. Tüm bu söylediklerimi halktan duyuyoruz. Yapılan ilk ateşkesten sonra İsrail’in ateşkesi bozması neticesinde Gazze’deki küçük çaplı direniş hareketleri İsrail’e füze fırlatmış ancak Kassam beklemişti. Tabi bu durum halkın tepkisini çekmişti ‘Neden, Kassam da füze atmıyor, İsrail’e cevap vermeye neden devam etmiyoruz?’ diyerek hislerini dile getirmişlerdi. Halktan bir kesim ise ‘Kassam şu an füze atmıyorsa bir bildiği var’ diyerek bu konuda Kassam’ın pasif kalmadığını, aksine yerinde hareket ettiğini savunuyorlardı. Şu an yeniden bir ateşkes süreci var bakacağız ne olacak?


 

Peki, yardımların ulaştırılması, hangi ülkelerden geldiği ve dağıtımı hususunda bizi bilgilendirir misiniz?
Şu anda yardımlar genel olarak Türkiye’den ve Katar’dan geliyor. Bu yardımlar Ramallah üzerinden Yahudilerin kontrolü sonrası Gazze’ye geliyor. Biz, TİKA Gazze Ofisi olarak halka yönelik yardımlarımızı sürekli yapıyoruz.


 

Gelen yardımlar halkın ihtiyacını giderebildi mi, yeterli geliyor mu?
Önemli bir oranda karşılanıyor. Türkiye ve Katar’dan gelen yardımlar fayda veriyor. Diğer ülkelerden de bazı yardımlar geliyor. Mısır’dan gelen yardımlar da var fakat insanlar bu yardımları istemediklerini belirtiyorlar. Düşünebiliyor musunuz, buradaki insanlar muhtaç, ihtiyaçları var fakat Mısır’dan geldiği için bu yardımlara tamah etmiyorlar. Tabi ki Türkiye’den gelen yardımları alırken sevinerek, mutlu bir şekilde ve dua ederek alıyorlar o yardımları. Ve sürekli Türkiye halkına dua ediyorlar. 


 

İlaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı ne durumda?
İlaç sıkıntısı tabi ki var. TİKA olarak tıbbi yardımlar hususunda da yardımlarda bulunduk keza Kızılay da yardımlarını gönderdi. Yine Türkiye’den diğer yardım kuruluşları da kendi güçleri nispetince Gazze’ye ilaç getirdiler. Ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.


 

Şu an orada yaralı ama iyileşmesi için Gazze dışına çıkarılması gereken hasta ve yaralılar var mı?
Var tabi ki, hem de çok. Hastalar zaten vardı ve bu büyük bir sorun. Durumu tehlike arz eden çok sayıda yaralı var. Bu son 72 saatlik ateşkes sürecinde Türkiye hükümeti, Batı Şeria üzerinden ambulans uçakla birkaç yaralıyı tedavi için Türkiye’ye götürdü. Bazı yaralılar Batı Şeria’ya gidemiyor. Çünkü Batı Şeria dediğiniz yer İsrail tarafı oluyor. Gazze’den Batı Şeria’ya gitmek isteyenler Yahudilerin kontrolü altındaki Beyt Hanun kapısından geçmek zorunda. Türkiye getirilen hastalar bu kapılardan daha önce geçmiş hastalar. Dolayısıyla herkes gidemez.


 

Mısır tarafı Refah Kapısını açıyor mu?
‘Hasbunallah ve ni’mel vekil’ diyorum. Mısır tarafı maalesef kapıları açıyorlar, diyorlar ki biz sınırı açtık yaralılar geliyorlar. Yani diyelim ki 100 tane yaralı varsa 5 tane alıyorlar diyorlar. Kapatıyorlar sınırı. Sadece göstermelik bir hareketle medya propagandası yapıyorlar. Maalesef böyle bir durum var. Mısır hakkında daha da ileri gideyim, Mısır tarafından gelen yardımların çoğunun tarihi geçmiş. Yani şöyle diyeyim; gönderilen yiyecek türündeki yardımların çoğu kullanılmayacak durumda bu durum tıbbi yardımlar içinde söz konusu. O yüzden halk da Mısır’dan tiksinmiş yani.


 

Kassam bu ateşkes sürecinde de elleri tetikte bekliyorlar. Her an saldırıya hazır bekliyorlar. İslam’a adanmışlık ve vatanlarını korumak adına onurlu bir mücadele veriyorlar. Kassam’ın direnişine dair görüp duyduklarınızı anlatabilir misiniz?
İlk ateşkes kabul edildi ve saat 24.00’de yürürlüğe girecek. İsrail tarafı da güvence vererek ateşkesi kabul ettiğini açıkladı. Ateşkes saatine 5 dakika kala Kassam, İsrail’in işgal ettiği topraklara onlarca füze fırlattı. Bunun üzerine İsrail’den yapılan açıklamalarda şöyle deniliyordu: istihbaratımız eskisi gibi değil, biz füze atılmasını beklemiyorduk. Açıkçası gafil yakalandıklarını, Hamas’ın eskisi gibi artık kolay lokma olmadığını itiraf ediyorlardı medyalarında. Bu yüzden devam eden süreç içerisinde ateşkesi İsrail istiyor çünkü İsrail çok korkuyor.


 

Filistinli grupların uzlaşmasıyla birlikte Hamas, Gazze’deki yönetimini feshederek kurulan Filistin uzlaşı hükümetini desteklediğini açıklamıştı. Gelinen süreç itibariyle uzlaşı hükümetinin Gazze için pek bir şey yapmadığını gördük. İsrail’in saldırıları neticesinde Gazze’yi koruyan Hamas, ayrıca halka yardım da etti. Siz nasıl görüyorsunuz bu süreci?
Uzlaşı hükümeti kurulduktan sonra İsmail Heniye ve Hamas kabinesi istifa etti. Uzlaşı hükümeti Abbas’a yakın kesimden oluşuyor. Hamas, halkın zorluktan ve ambargodan kurtulup rahatlaması için bunu kabul etti. Uzlaşma hükümeti kurulduktan sonra memurlar maaşlarını alamadı. Maalesef bir boşluk var yönetimde. Gazze savaşını yöneten ve yardımları dağıtan Hamas’ın bakan vekilleri var. Daha önceden el Fetih örgütü ve yanlıları Hamas’tan nefret ederdi. Ancak bu son savaştan sonra füzelerin Hayfa ve işgal edilmiş topraklara ulaştığını gören ve İsrail askerlerinin de öldürülebildiğini gören tarafsız kesimler ve özellikle El Fetihliler, Hamas’a sahip çıktı. ‘Direniş olmadan vatanımız özgürleşemez’ diyerek direnişe destek oldular. Mahmut Abbas hükümetinin yıllardır Siyonistlerle görüşmesine rağmen bir fayda sağlamadığını halk görüyor.


 

Ateşkes uzar mı?
Ateşkesin devam edip etmeyeceğini kimse tahmin edemiyor. Bu ateşkes muhtemelen bu şekilde devam eder. Gazze halkı bu savaştan yoruldu ve Gazze yaralı. Siyonistlere karşı direnmeye devam ediyorlar ama bununla beraber insanlar çok büyük mağduriyet yaşıyor. İçme suyu yok, kanalizasyon şebekeleri bombalandı, elektrik yok, hayat yok…


 

Hamas bu ateşkes görüşmelerinde ambargonun kalkması için ısrar ediyor. İnsani bir istekte bulunuyor. Bu kez ambargo kalkar mı?
İlk defa Mahmut Abbas, İslami Cihat ve Hamas birlikte hareket ediyor. Filistin’in bütün topraklarında ablukanın kaldırılmasını, havalimanın ve deniz limanının açılmasını istiyorlar. İsrail tarafında Netenyahu’ya büyük tepki gösteriliyor. Siyonistler tünelleri yok edip füzeleri durduracağız diyorlardı. Bunda başarılı olmadıkları gibi Gazze’ye girmeye çalışırken çok asker kaybettiler. İsrail hiçbir şey başaramadı Siyonistler bunun farkında. İslami direniş hareketlerinin saldırılarında ise sadece askerleri hedef alıyor. Bu çok önemlidir. Siyonistler ise çocukları, kadınları vuruyor.


 

Hamas’ın, İsrail saldırılarına karşılık verdiği mücadelede kaç İsrail askeri öldü, sayı belli mi?
Direniş kendini çok geliştirdi. Kassam 112'den fazla Siyonist askeri öldürdüğünü açıkladı. Ayrıca Kassam’ın 4'ten fazla Siyonist İsrail askerini kaçırdığı konuşuluyor. Kassam şehit sayısını açıklamadı. Siyonistler, Kassam’dan kaç kişinin yaralı olduğunu bile bilmiyor. Bu çok önemli... Çünkü Siyonistlere Gazze’den bilgi gitmiyor. Siyonistlerle işbirliği yapanlar yok denecek kadar azaldı. Hamas bu konuda çok iyi çalışıyor. Siyonistler füzelerin nerelerden fırlatıldığını bulamıyor. Nerede bir tünel var bunu kestiremiyorlar. Daha önce Siyonistler ajanlar sayesinde birçok bilgi sahibi oluyorlardı. Ama şimdi bu durum tamamen kesildi diyebiliriz. Siyonistler 24 saat Gazze’yi insansız hava araçları ve uydularla gözetliyor. Ama buna rağmen bilgi toplayamıyor. Direniş çok büyük bir başarı elde etti. Ayrıca bu direnişte birçok mucizeye de şahitlik ediyor Gazze halkı. Mesela bu son saldırıda bir Mücahidin yanına düşen füze patlamıyor, mücahit oradan ayrılır ayrılmaz patlıyor. Anlatılan diğer bir olayda ise direniş hareketine mensup bir mücahit, İsrail tarafından atılan bir füzeyle 8 metre derinliğe gömülerek şehit oluyor. O mücahidin cesedini 28 gün sonra çıkarıyorlar bakıyorlar ki sanki 5 dakika önce şehid düşmüş gibi taze ve misk kokusu geliyor. Tabi bu tür şeyleri herkes anlayamaz. Görmek lazım ve iyi bir akideye sahip olmak lazım.    (Mehmet Özcan - İLKHA)