BİTLİS - Genç Memur Sen’in organize ettiği ve HÜDA PAR başta olmak üzere 11 Sivil Toplum Kuruluşunun da desteklediği Rabia yürüyüşü için toplanan yüzlerce vatandaş Gazibey Camisi’nin önünden merkez Ulu Cami’nin önüne kadar yürüyüş yaptı.
Yapılan yürüyüşe halk destek vererek katılım gösterdi. Zalimlerin aleyhine ve mazlumların lehine slogan atan gurup merkez Ulu Cami’nin önünde basın açıklaması yaptı.
“Zalimlere karşı mazlumdan yana olacağız”
Basın açıklamasını okuyan Genç Memur Sen Bitlis Şube Başkanı Şahin Özgül, her zaman zalimlere karşı mazlumlardan yana olacaklarını söyledi.
Yapılan zulümler karşısında İslam ümmetinin daha ne kadar bekleyeceğinden yakınan Özgül, şöyle konuştu;
“Hürriyete sınırsızca aşık Esma’ların Rabia Meydanı’ndaki özgürlük ve demokrasi nidalarını, ölüm feryatlarına döndüren zulüm ve vahşetin üzerinden tam bir yıl geçti. Zalimlerin dünyayı kuşatan barbarlıklarını son vermeyecek misin? Mazlumların kulakları sağır eden çığlıklarını daha ne kadar duymazlıktan geleceksin? Zülüm kalesinin burçlarından atılan vahşet oklarının, kaç çocuğun daha bağrına saplanmasını bekleyeceksin? Mısır’da darbeci Sisi’nin, Suriye’de cani Esed’in, Gazze’de katil İsrail’in, Doğu Türkistan’da vahşi Çin’in insanlığı katletmesini, insanlık onurunu çiğnemesini daha ne kadar seyredeceksin?
Dünyadaki zulüm kuşatmasını sen bitireceksin. İnsanlığın katline ferman çıkaran kirli küresel ittifakı sen yok edeceksin. Özgürlüğün esaretine, demokrasinin mahkûmiyetine sen son vereceksin. Vahşet mühendislerinin, 2013’ün 14 Ağustos’unda Mısır’da temelini attığı zulüm gökdelenini sen yerle bir edeceksin. Zindanları mazlum mekânı haline getiren emperyalist cinnete sen dur diyeceksin. Döktükleri mazlum kanlarının üzerine iktidarlarını inşa etmek isteyen petrol diktatörlerini sen devireceksin. Çocukları öldürülen anaların feryatlarını kahkahalarıyla bastırmak isteyen ölüm makinelerine haddini sen bildireceksin.”
“Yapılan saldırılar ümmetin suskunluğundan kaynaklanıyor”
Yapılan saldırıların ümmetin suskunluğundan kaynaklandığını ifade eden Özgül, “Sen susmasaydın, sen ayağa kalksaydın, sen hakkı haykırıp zalimin karşısında dursaydın, sen mazluma el verip, mağdura kol kanat olsaydın; İsrail, Filistin ve Gazze’de soykırım yapamaz, Afrika’nın çocukları açlık ve susuzluktan kıvranmaz, Afrika’da küresel sermayenin sömürü pazarı kurulmazdı. Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Mali’de Müslümanlar hunharca vurulmazdı. Sen ayağa kalksaydın, sen, insanlığı ayağa kaldırsaydın, sen hakkıyla Ümmet olsaydın; Mursi’ye darbe yapılamaz, İhvanlar hapse atılamaz, Mısır’da Rabiatül Adeviyye ve Tahrir meydanları Esma’ların ve Abdullah’ların ölümüne sahne yapılamazdı. Ortadoğu’yu ve Arap yarımadasını, küresel sömürü şebekelerinin petrol pazarlığı mekanı olmaktan, Siyonist İsrail eliyle “Müslüman mezarlığı” yapılmaktan sen kurtaracaksın. Dünyanın yeniden insanlığın olmasına, barışın, kardeşliğin ve huzurun hâkim olduğu yeni bir dünyanın kurulmasına öncülük yapacaksın.” diye konuştu.
“Artık Müslümanların ayağa kalkma zamanı gelmiştir”
Müslümanları dünyanın dört bir yanında yapılan zulümlere karşı direnmesi gerektiğini söyleyen Özgül, “Artık, ayağa kalk. Küresel emperyalistlerin, insanlıktan istifa eden diktatörlerin, soykırımı meslek edinmiş vahşi katillerin, cinnet hali süren canilerin dünyayı kuşatan zulmünü bitir. Mazlumların çığlığına kulaklarını kapatanlara bütün gücünle seslen. Bütün zalimlere haykır. Rabia, artık Mısır’da bir meydanın adı değil, insanlığın zulme ve zalime meydan okumasının adıdır.” ifadelerini kullandı.
“14 Ağustos zalimi def etme günüdür”
Özgül son olarak, “14 Ağustos, insanlığın vicdanını dünyada hakim kılmak isteyen bütün insanların, zalimi def etmenin, zulmü fek etmenin, merhamet ve adaleti insanlığa hediye etmenin, ümmet olmanın ilk şartı olduğuna inanan bütün Müslümanların ayağa kalkma günüdür.” şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)