Uluslararası Rabia Platformu öncülüğünde, Memur-Sen ve Genç Memur-Sen tarafından 81 ilde eşzamanlı olarak yapılan eylemlerin Ankara’daki adresi Sıhhiye’deki Abdi İpekçi Parkı oldu.

Eylemde 3 Temmuz 2013’te Mısır’da halkın oylarıyla seçilmiş hükümete ve cumhurbaşkanına karşı yapılan askeri darbe protesto edilerek, “İhvan’a selam direnişe devam”, “Firavunlar hesap verecek”, “İnsanlık uyuma mazlumlara sahip çık”, “Ey insanlık ayağa kalk” şeklinde sloganlar atıldı.

Eyleme İHH Vakfı, Genç MÜSİAD, Milli Türk Talebeler Birliği, Özgür-Der ve Hak-İş Gençlik Komitesi destek verdi.

Öte yandan İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde yapılan “Özgürlük yürüyüşünde” İslam coğrafyasında yaşanan zulümler protesto edildi. Eylemlerde insanı ve insanlığı yaşatmak için “Ayağa kalk ey insanlık!” çağrısı yapıldı. İstanbul, Taksim Tünel’den başlayan yürüyüş Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklaması ile son buldu.

“Zalimin zulmünü dünyaya haykırıyoruz”
Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Toç-Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya kalabalığa seslenerek, “14 Ağustos dünya Rabia günü demek, dünya mazlumlarının sesi olmak demektir. Rabia demek pes etmemek, zalimlerin karşında onurlu ve dik durmak demektir. Bugün Genç Memur-Sen ve kardeş kuruluşlarla birlikte Türkiye genelinde eylemler yaparak dünya mazlumlarının sesi oluyorlar, Türkiye’den dünyaya sesleniyorlar.” dedi.

Genç Memur-Sen üyeleri adına basın açıklaması yapan Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan da, 14 Ağustos Dünya Rabia Günü’nün insanlığın zulme karşı ayağa kalktığı tarih olduğunu belirterek, “14 Ağustos, ümmetin adaleti ve merhameti dünyaya hâkim kılmaya karar verdiği gündür. Bizler darbecilerden hesap sorup, huzurun, barışın, kardeşliğin ve adaletin hâkim olduğu yeni ve adil bir dünya kuracağız.” diye konuştu.

“Ümmet zulme sessiz kaldı”
Yaşanan zulümlerde ümmetin sessiz kalmasının da payı olduğunu belirten Beyhan, “Hürriyete sınırsızca âşık Esma’ların Rabia Meydanı’ndaki özgürlük ve demokrasi nidalarını, ölüm feryatlarına döndüren zulüm ve vahşetin üzerinden tam bir yıl geçti. Ey ümmet sen susmasaydın, ayağa kalkıp, hakkı haykırarak, zalimin karşısında dursaydın, sen mazluma el verip, mağdura kol kanat olsaydın, İsrail, Filistin ve Gazze’de soykırım yapamazdı. Mısır’da Rabiatül Adeviyye ve Tahrir Meydan’ları Esma’ların ve Abdullah’ların ölümüne sahne olmazdı.” dedi. 

“Ey ümmet ayağa kalk”
“Ey ümmet ayağa kalk” diyen Beyhan, “Ortadoğu’yu ve Arap yarımadasını, küresel sömürü şebekelerinin petrol pazarlığı mekanı olmaktan, Siyonist İsrail eliyle ‘Müslüman mezarlığı’ yapılmaktan sen kurtaracaksın. Dünyanın yeniden insanlığın olmasına, barışın, kardeşliğin ve huzurun hakim olduğu yeni bir dünyanın kurulmasına öncülük yapacaksın.” şeklinde seslendi. 

“Rabia zulme karşı duruşun adı”
Rabia’nın sadece bir meydanının adı olamadığını ifade eden Beyhan, Rabia’nın insanlığın zulme ve zalime meydan okumasının adı olduğunu vurgulayarak, “Esma ise, Sisi’nin vahşet kurşunlarıyla şehit olan Mısırlı mazlum ihvanın sadece adı değil, insanlığın demokrasi, özgürlük ve adaletin hakim olduğu bir dünya inşa etmekteki ısrarının adıdır.” diye konuştu. 

“Esma’nın davasına sahip çıkıyoruz”
“Biz, ‘Rabia gençliği’ olarak, Esma’nın yolundan gideceğiz” diyen Beyhan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İnsanlığın bu çağdaki güçlü sesleriyiz. Bizler, insanlığı ve ümmeti ayağa kaldıracağız. Zulme direneceğiz, zalimin karşısında diz çökmeyeceğiz. Emperyalistlere biat etmeyecek, küresel sömürü düzenine son vereceğiz. Rabia Meydanında yakılan özgürlük ateşini söndürmeyeceğiz. Hürriyete sınırsız aşık Esma’nın yolunu terk etmeyeceğiz. Mısır’ı Sisi’den, Suriye’yi Esed’den, Filistin ve Gazzeyi İsrail ve Siyonizm`den, Doğu Türkistan, Kerkük, Keşmir, Musul, Halep, Telafer, Şengal, Orta Afrika Cumhuriyeti, Patani ve Arakanı zulümden, zalim yönetimlerden ve onların küresel patronlarından kurtaracağız.”  (İLKHA)