DİYARBAKIR - Toplum içerisinde uyuşturucu bağımlılığı gün be gün artıyor. Madde bağımlılığını 9 yaşına indiği günümüzde artık alınan önlemler de etkili olmuyor. Bonzai’nin de türemesi ile gençlerin bu maddeyi kullanarak intihara başvurmaları tolumun geleceğini tehlikeye atmış durumda. Özellikle Diyarbakır’da Sokak kenarlarında zamanlarını geçiren gençleri çok büyük bir tehlike bekliyor. Uyuşturucu maddenin yaygın bir şekilde kullanıldığı Diyarbakır’da gençlerin geleceği hakkında Ulu Cami İmamı Osman Yağmur ile görüştük.
“Sağlam toplumlar ve kuvvetli devletler sağlam ailelerden çıkar”
Ailenin önemine dikkat çekerek tavsiyelerde bulunan Yağmur, “Sağlam toplumlar ve kuvvetli devletler sağlam ailelerden çıkar. Eğer bir aile temeli sağlam yerlere dayanmıyorsa, sağlam yerlerden beslenmiyorsa o ailenin topluma vereceği bir şey olamaz. Allah-u Teâlâ bir ayeti kerimede şöyle buyuruyor: ‘Sizleri bir erkek ve dişiden var ettim’ yani anne ve babadan oluşan aile toplumu en küçük çekirdeğidir. Çekirdek çürük olduğu zaman çıkacak meyve de çürüktür. Çekirdek çürük olduğu zaman dal budaklar da çürük olur. Hiçbir zaman sağlıklı toplum meydana getirmez.” dedi.
“Temel prensip aileyi sağlam tutmaktır”
Uyuşturucu madde kullanımının küçük yaşlara indiğini ifade eden Yağmur, “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. Biz 28 Şubatları yaşadık. 28 Şubatlarda Kur’an'dan, imandan, İslam’dan ve Sünnet’ten uzaklaştırılan bir gençliğin akıbeti bu olacaktır. Onun için temel prensip aileyi sağlam tutmamız lazım. Peygamber Efendimizin (sav) buyurduğu gibi “Her doğan çocuk İslam fıtratı üzere doğar” bu ister Yahudi ister Hıristiyan çocuğu olsun İslam fıtratı üzere doğar. Zaman süreci içerisinde ailesi ya Hıristiyan ya Yahudi ya da başka dinlere başka ahlak ve meziyetlere donatır. Yani ortam ne ise o yönde bir gelişlim sergiler.” ifadelerini kullandı.
“28 Şubat’tan itibaren İmandan, İslam’dan ve ahlaktan uzak bir gençlik türedi”
Aile içerisindeki iletişimin sağlam olması gerektiğinin altını çizen Yağmur, “İletişimin sağlıklı olduğu bir ailede kolay kolay kötülükler meydana gelmez. 28 Şubat’tan itibaren imandan, İslam’dan ve ahlaktan uzak bir gençlik türedi. Boşluk içerisinde olan bir neslin gideceği yer neresi olacaktır. Ya uyuşturucu bataklığı olacaktır. Ya zina, fuhuş bataklığı olacaktır. Ya da başka alanlarda kendisini tatmin edecek bir alana başvuracaktır.” şeklinde konuştu.
“Dindar gençliğin olmadığı bir toplum iflas eder”
Gençlerimizin midesini doldurduğumuz kadar kalbini ve beynini de doldurmamız gerektiğini söyleyen Yağmur, “Ailenin, çocuklarını ahlak ve meziyetle donatması gerekir. Toplum olarak dindar bir gençliğin oluşması için çalışmamız gerekiyor. Çünkü dindar gençliğin olmadığı bir toplum iflas eder. Dindar bir gençlik türediği zaman, toplumda huzur ve mutlulukta meydana gelir.” diye konuştu.
“Gençlerin bu hale gelmesinin en büyük sebeplerinden biri de ailelerdir”
Uyuşturucu noktasında bugün gençlerin bu hale gelmesinin en büyük sebeplerinden birinin aileliler olduğunu dile getiren Yağmur, “İkinci bir sebep geçmişte var olan idarecilerdi. Üretimini, ekimini zamanında önlemiş olsalardı, bugün gençler arasında uyuşturucu kullanma yaşı 9'lara inmezdi. Onun için toplumu oluşturan kişiler görevlerini bilmesi lazım. Allah bütün bu kötülüklerin Şeytanın işinin birer pislik olduğunu söylüyor. Onun için Müslüman bir toplum olarak doğan evladımızın Müslümanlıktan başka farklı meziyetlerde yetiştirmeye hiçbir hakkımız yoktur. Allah-u Teâlâ yine başka bir ayetinde “Yakıtı insanlar ve taşlar olan Cehennem ateşinden ehlinizi koruyun” buyuruyor. Onun için biz, çocuklarımızın giyim kuşamıyla ilgilendiğimiz kadar onun ahlakıyla da ilgilenmemiz gerekiyor.” tavsiyelerinde bulundu.
“Gençlerin huzuru sokaklarda bulmaları aileden kaynaklanıyor”
Toplumda var olan bu manevi hastalığın toplumu zehirlediğini ifade eden Yağmur, “Bu hastalık toplumu zehirliyor. Gençlerin huzuru sokaklarda araması aileden kaynaklanıyor. Eğer evin içerisinde anne ve baba birbirleri ile kavgalı ise bu çocuk huzur nerede bulacak. Elbette ki kendisine bir geçici mutluluk vadeden uyuşturucuyu kullanmaya başlayacak. Bir anlık uyuşturuyor, kendisini mutlu ettiğini zannediyor. Huzurun orada olduğunu zannediyor. O bir anlık bir zevkin onun hayatını mahvettiğinin farkında değil. Aslında huzur değil bir tatlı içerisinde ya da bal içerisinde sunulmuş bir zehirdir. Geleceği tahrip ediyor.” şeklinde konuştu.
“Gençlerin gelmesine gerek yok bizim gitmemiz lazım”
Yağmur, son olarak şunları söyledi: “Çekirdek aile düzeldiği zaman toplum düzelir. Toplum düzeldiği zaman insanlık düzelir. Bu gençlerimize sahip çıkmamız lazım. Genlerimizi gerek camilere gerek başka alanlarda yapacağımız hizmetlere davet etmemiz lazım. Gençlerin gelmesine gerek yok bizim gitmemiz lazım. Bize gelen zaten geliyor, gelmeyene gitmek lazım. Gelmeyene gidip derdini dinleyip bu sorunu bu şekil çözebiliriz diye tasavvur ediyorum.” (Fikret Kavgalı/Ali Adiyaman - İLKHA)