Filistin’in kahraman, cesur, mümin ve mücahid askerleri karşısında hezimete uğrayan işgal güçlerinin Gazze’den çekilmeleriyle mücahitlerin akıllara durgunluk veren destanları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar düşmanın, en seçkin ve eğitimli askerlerine karşı kahramanca çarpışan mücahitlerin gördükleri Rahman’ın ayetleri dilden dile dolaşmaya başladı bile.

Allah’ın mübarek kıldığı bu ayda, bu mekânda ve bu mübarek insanlarla ilgili savaş meydanlarında görülen Rahman’ın ayetleri, yardımı ve inayetiyle mücahitlerin gördükleri kerametlerin bir kısmı Kassam Tugayları’nın sitesinde yayınlandı.

Coğrafya Gazze’nin güneyi…

Bölge El-Karara’nın doğusundaki El-Ğavafir...

Yenilmiş Ekin Savaşı başlar başlamaz Kassam Tugayları’nın seçkin mücahitlerinden 29 kişi tüneller aracılığıyla savaş meydanına girip düşmana unutamayacakları dersleri vermek için yola koyuldular.

Gruptaki mücahitlerden A.S. o gün olup bitenleri ve o zorlu günlerde yerin altında kendisine ve diğer mücahitlere Allah’ın yardım, inayet ve rahmetinin nasıl ulaştığını şöyle anlatıyor:

“Bizim görevimiz Gazze’ye girmeye çalışan işgal askerlerinin arkasına geçip onlarla çarpışmak ve var gücümüzle düşmana darbe indirmekti. Başka birimlerin görevi seçkin mücahit grubunun düşmana karşı operasyon yapması için tünel açmak ve bazı yerlerde gözler açmaksa bizim de görevimiz bu tüneller aracılığıyla düşmana karşı saldırılar yapmaktı. Kara harekâtı başlamadan mücahitler yerlerini aldılar, elleri tetikte bekliyorlardı.”

Mücahit A.S. sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Düşman askerlerinin kara harekâtına başlamasıyla mücahitler Allah’ın izni ve inayetiyle düşmana karşı çok etkin ve cesurca operasyonlar yaptılar. Bunların ilki bir tank ile bir buldozere karşı sıfır noktada yapılan operasyondu. Ardından operasyonlar artmaya başladı. Her mücahit üzerine düşeni yerine getiriyordu. Herkes ilgili olduğu alanda görevini yapıyordu. Operasyon odasındaki kardeşlerin bize sundukları plan ve stratejiye göre operasyonlar yapıyorduk.”

A.S. Bu seçkin grubun yaptığı önemli operasyonları anlatırken de şunları söylüyor:

“İki kardeşimiz Basim El-Ağa ve Fadi Ebu Avde Kassam Tugayları’ndaki askeri birimin imal ettiği mayın ve patlayıcılarla düşmanın tank ve buldozerlerine karşı istişhad eylemlerinde bulundular. Sıfır noktada yaptıkları bu operasyonda kendileri şehit olurken, düşman askerlerinden bazılarını öldürdüler ve bazılarını da yaraladılar.”

“İşler planlandığı gibi gidiyordu. Mücahitler kahramanlık gösteriyor, bu savaşta Allah’ın yardımıyla savaştıklarının bilinciyle hareket ediyorlardı. Geri kalan vakitlerini Allah’a dua, ibadet, istiğfar ve zikirle geçiriyorlardı. Düşman El-Karara bölgesine girince buradaki tünellerin bazı gözlerini havaya uçurdular. Karadan tünelleri yıkarken, F16 savaş uçakları da attıkları füze ve bombalarla bazılarını tahrip ediyorlardı. Bu saldırılar yerin 15-25 metre altındaki tünellerin kapanmasına ve bazı mücahitlerin burada mahsur kalmasına neden oldu. Kara harekâtının ikinci gününde tünellerin kapanmasıyla bizimle operasyon odasındaki kardeşlerimiz arasındaki iletişim de koptu.”

Hadisenin devamını anlatan saha komutanlarından V.A. ise şunları söylüyor:

“O gün iletişimin kesilmesiyle gruptaki bütün mücahitlerin şehit olduklarına kanaat getirdik ve onları kayıplar arasında saydık. Çatışmanın yoğunluğu ve düşmanla olan sıcak temaslar nedeniyle tam olarak bu gruba ne olduğunu bilmiyorduk. Bize göre, yanlarında bulunan yemek ve içecek bu kadar süre onlara yetmeyecekti. İnsani ölçülere göre bir insanın bu kadar süre içinde hayatta kalması mümkün değildi. Ancak ateşkes ilan edilince, ilk yardım ekiplerinin yoğun çalışmaları neticesinde mücahitleri tünellerden sağ salim çıkardılar. Allah’a hamd olsun mücahitler yaşıyorlardı. Allah’ın izniyle mücahit gruptan 23 kişi sağ salim kurtulmuştu. Sağlıkları da gayet iyiydi. Kaybolan üç mücahidin bulunması için ise çalışmalar sürüyor. Dördüncüsü ise şehit Kassam mücahidi İyad El-Fera idi. El-Fera kardeşlerini çıkarmak için bir göz açmaya çalışıyordu. Hedefine ulaşmak üzereyken ve tünelin ağzını açmaya çalışırken tünelin çökmesi sonucu şehit olmuştu. Allah şehadetini kabul etsin. 23 mücahidin bu şekilde Allah’ın inayetiyle kurtulmaları operasyon odasındaki kardeşlerini fazlasıyla sevindirmişti. Mücahitlerin anlattıkları ise Allah’ın kullarını nasıl koruduğunu açıkça gösteriyordu.”

Yıkılan tünelde mahsur kalıp sonra kurtulan grup içindeki mücahitlerden R. S. Şunları anlatıyor:

“Allah Teala yerin altında su kaynağına benzer bir su lütfetmişti. Biz buraya elbiselerimizden kestiğimiz bir bez parçasını batırıp emiyorduk. Yaklaşık bir ay boyunca daha önce yanımıza aldığımız hurmaları paylaşmaya başladık. Bir günde payımıza düşen yarım hurma ve yaklaşık bir bardak suydu. Herkes biliyor ki burada su ancak yerin 90 metre altında çıkıyor. Yani normalde su bizden 65 metre daha derindeydi.”

Bu tanıklığı değerlendiren saha komutanı şunları ifade ediyor:

“Bütün bunlar Filistin halkına ve İslam ümmetine şunu gösterdi. Bütün dünya Filistin halkını ve mücahitleri bıraksa, onlardan vazgeçse Allah asla bizi terk etmeyecek ve bizi yalnız bırakmayacaktır. Bizi yanında bulunan nimetlerle, yardımlarla destekleyecektir”.

Önümüzdeki günlerde Allah için, dini için ve kutsal mekânlar için çarpışan mücahitlerin bu konudaki kıssalarını daha çok duyacak, onların şahit oldukları olayları göreceğiz.

Allah onlara yardım etsin, düşmanlarını zelil ve perişan etsin.

Onların cihadı sayesinde müminlerin gönüllerine su serpsin…

Zafer ancak Alla’ın yardımıyladır… 

Filistin Enformasyon Merkezi