HABER MRK- Dört gün önce iddiaya göre, HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı desteklemek üzere açılan seçim standına Halk Cephesi üyelerinin saldırmasıyla başlayan gerginlikten sonra İstanbul Sultagazi, Gazi Mahallesinde iki grup arasında çıkan silahlı çatışmanın arasında kalarak vurulan ve yaşamını yitiren İbrahim Öksüz olayı ile ilgili Alevi dernekleri basın açıklaması yaptı.

16 dernek, platform ve vakıf adına açıklama yapan Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Nurtepe’de başlayan gerilimin, Okmeydanı’nda, Sarıgazi’de ve Gazi Mahallesi’nde saldırılara ve çatışmalara dönüştüğü hatırlatmasında bulunarak, “İbrahim Öksüz adlı genç bir kardeşimizi maalesef kaybettik. Ailesine başsağlığı diliyor, devrinin daim olmasını diliyoruz.  Yaralanan gençlerimize buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz”. İfadelerine yer verildi.

“Çatışmadan ve şiddetten yana değiliz”

Açıklamada, Alevi öğretisinin çatışmayı ve şiddeti reddettiğinin altı çizilerek, “Dostlar, kardeşler ve müsahip güçler arasında hiçbir çatışmayı hoş görmez. Çatışmadan ve şiddetten yana taraf olmaz.” Denildi.

“Taşı ilk kimin attığı önemlidir”

Açıklamada daha sonra  “Alevi dedeleri olarak ‘yeter artık’ diyoruz! Yeter artık, bu olayları derhal bitirin!” ifadelerine yer verilerek,Taşı ilk kimin attığı kuşkusuz önemlidir ama ölümlerin, yaralanmaların, kurşunlamaların yaşandığı bir ortamda ilk taşı kimin attığı artık önemini yitirmiştir. Yeter artık!”  vurgusunda bulunundu.

“Erdoğan hedef gösteriyor”

Açıklamada Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kemal Kılıçdaroğlu Alevi, Selahattin Demirtaş Zaza, Ekmeleddin İhsanoğlu yerli değil, ben ise Sünniyim”  sözüne dikkat çekilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef gösterdiği ifade edilerek,  dost güçler arasında yaşanan saldırlar ve çatışmaların Aleviler için bir “zul” olduğu nitelendirilmesi yapıldı.

Açıklama daha sonra şu ifadeler ile devam edildi:Bu ülkede AKP zihniyetine inat, kini, nefreti, mezhepçiliği, ayrımcılığı ortadan kaldırmak için, farklı etnik ve inançsal kimliklerin eşit koşullarda kardeşçe yan yana yaşayacağı örnek mahaller oluşturmak varken, mahallelerimizin iktidarın istediği gibi şiddetin öne çıktığı mahallere dönüşmesi de bizim için bir zuldür!”

Açıklamanın sonunda ise şu çağrıda bulunundu:

“- Gazi Mahallesi başta olmak üzere hiçbir Alevi mahallesinde gerilim ve çatışma istemiyoruz.  Çatışma ve gerilimin yarattığı karanlık ortamda yeni Uğur Kurt’lar, İbrahim Öksüz’lerin olmasını engellemek için saldırılar ve çatışmalar derhal durdurulmalıdır!

- Alevi mahalleri çatışmanın adresi olmaktan derhal çıkartılmalıdır!

- Alevi gençlerinin kaderi mezar ya da hapishane olmak zorunda değildir!

- Alevilerin Kürtlerle ya da Kürtlerin Alevilere karşı karşıya getirilmeye çalışılması olsa olsa karanlık ortamlardan yararlanan provokatörlerin işidir!

- Taraflar mutlaka yan yana gelmeli, gerilime ve çatışmalara son vermelidir! Bunun ilk adımı da taraflar arasında gerilimi daha da arttıran saldırgan ve sert dilli açıklamalardan vazgeçmek olmalıdır!

- Çatışmaları kışkırtanların, sağı solu kurşunlayanların mahallerimizde uyuşturucu, fuhuş gibi karanlık işleri yapan “çeteler”  olduğu, bu ’çetelere’ karşı mahallemizdeki tüm Alevi kurumları ve siyasi yapıların,  demokratik kitle örgütlerinin ortak mücadele etmesi ve tavır alması bir zorunluluktur.

- Yaşadığımız mahallelerimiz özgür yaşam alanları olmalıdır.

- Bu çatışmalı ortamdan istifa ederek, mahallemizi ablukaya alan, taciz eden ve ev baskınları yapan polis hemen Gazi Mahallesi’ni terk etmelidir!

-Alevi dedeleri ve Alevi Bektaşi Federasyonu olarak biz barışın, huzurun ve kardeşliğin hâkim olduğu bir Gazi Mahallesi için üzerine düşeni yapmaya hazırız. Sıra olayların taraflarında…(İLKHA)