DİYARBAKIR - Dicle Üniversitesi Hastanelerinde organ ve doku naklinin yapılması için başlatılan çalışmalar hakkında bilgi vermek ve birimler arasında ki koordinasyonu gözden geçirmek amacıyla toplantı düzenlendi. Başhekimlik Konferans salonunda yapılan toplantıya, anabilim dalı, bilim dalı başkanları katıldı.

Yapılan toplantıda konuşan hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan, "Organ ve Doku Nakli polikliniğini hizmete açtık. Hasta kabulüne başladık. Bu yıl içerisinde de nakil için start vereceğiz" dedi.

Alan, Organ ve Doku Nakli`in beyin ölümü gerçekleşmiş, hiçbir tıbbi çözümün kalmadığı durumlarda organ ve dokularını bağışlayan kişiden hasta olan kişiye tedavi amacıyla nakledilmesi işlemi olduğunu hatırlatarak, Organ ve Doku Nakli, ölümü bekleyen kronik (Müzmin) ve acil hastalar için önemli bir beklenti olduğunu söyledi.

Organ Nakli Polikliniği Açıldı

Organ nakli biriminin kurulması için başlattıkları çalışmanın son aşamaya geldiğini ifade eden Başhekim Alan; "Organ ve Doku Nakli Birimi`ni kurduk. Birimde 2 yoğun bakım, 2 izole oda ve 2 normal hasta odasından oluşan 11 yataklı modern Yoğun Bakım Ünitesi, 2 adet lokal olarak birbiriyle bağlantılı sadece transplantasyon için ayrılmış ameliyathane odası bulunuyor. Organ ve doku nakli polikliniği açtık. Birimi her türlü teknoloji ile donattık. Birimde görev alacak personelimize de gerekli eğitimi aldırdık. Nakil yapabilecek duruma gelmiş bulunmaktayız. Bekleyen bir kaç hastamız da vardır. Bu yıl içerisinde ilk organ nakline başlamayı planlıyoruz. Başbakanımızın söylediği projelerden biride Diyarbakır` da organ ve doku nakli biriminin kurulmasıdır. İnşallah bu ilk önce bizim hastaneye nasip olur. Bilindiği gibi İlk kadavramızdan böbrek, karaciğer ve kalp organlarını aldık. Böbrek Antalya Akdeniz Üniversitesine, karaciğer Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Hastanesine, kalbi de İstanbul Üniversitesi Hastanesinde organ bekleyen hastalara gönderdik. Nakiller yapıldı. Üç hastanın da sağlık durumu gayet iyi… Teşekkür ediyorlar. Bu da bizleri mutlu ediyor" diye konuştu.

Güneydoğuda Her 5 Kişiden Biri Böbrek Hastası

Başhekim Alan konuşmasını şöyle sürdürdü; "Nefroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Emin Yılmaz, kronik böbrek hastalığında her yıl artan bir hasta grubu olduğuna dikkat çekerek, ``Yılda 15 bin kişi yeni hasta grubu yani diyaliz hastası oluyor. 30 bin olan hasta sayısının 5 yıl sonra 100 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünyada kendi vatandaşlarına kronik böbrek hastalığı konusunda tarama yapan ilk ülke Türkiye`dir. 2007- 2009 yıllarında yapılan tarama 3 trilyona mal oldu amma değdi. 676 kişi tarandı. Her 20 kişiden birinin evre ikide olduğu görüldü. Türkiye genelinde her 6 kişiden biri böbrek hastası iken Güneydoğu ve Marmara bölgesinde her 5 kişiden birinin böbrek hastası olduğu tespit edilmiştir.
Dünya genelinde kadavra sıkıntısı çekilmektedir. Bu hastalığın önündeki en önemli engel kadavradır. İyi bir koordinasyon, iyi bir ekip ve dönör çok önemlidir. Kronik böbrek hastalığı ilerleyicidir önlenemez ancak yavaşlatılabilir bir hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde yüzde 80 kadavradan, yüzde 20 canlıdan, organlar temin edilirken, Türkiye`de yüzde 80 canlıdan yüzde 20 ise kadavradan elde edilmektedir."

Kordon Kanı Uzun Süre Saklanamaz

Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof Dr Orhan Ayyıldız da konuşmasında ilik nakli uygulamasının eskiye dayandığını, Dicle Üniversitesi Hastanesi`nin Türkiye`de ilik nakli yapan ilk hastanelerden biri olduğunu belirterek; "Kordon kanı bankaları kuruldu. Halktan çocukları doğduğu an kordon kanını alarak bekleteceklerini, ileriki yaşlarda hastalıkla karşılaştığında yararlı olacağını söyleyerek insanlardan ayda 150 dolar aldılar. O zaman biz dernek olarak karşı çıktık. Kordon kanının 15 yıldan fazla bekletilemeyeceğini söyledik. En iyisi teleferiktir. Anneler yeni kardeş doğurarak kardeşine verebilir. Yakın akraba, yani kan bağı olan canlıdan da değerleri tutuyorsa ilik nakli yapılabilir" dedi.
M. Salih Keskin - İLKHA