DİYARBAKIR - İslami davadan dolayı Diyarbakır D tipi kapalı ceza evinde bulunan çocuklarını Bayram görüşü münasebetiyle ziyaret eden aileler, çocuklarına karşı yapılan haksız uygulamaları dile getirerek yetkililerin mahkûmlara karşı yaptıkları haksızlıkları biran önce gidermeleri gerektiğini dile getirdiler.

Çocuklarının camilerde Allah rızası için Kuran-i Kerim dersi verdikleri için yıllarca ceza evlerine mahkum edildiklerini belirten aileleri, camiler de Kuran-i Kerim dersi verenlerin ceza evinde tutulmalarının Müslümanlıkta yeri olmadığını söylediler.

“Bu çocukların Rabbini tanımasını sağlamak suç ise biz o suçu şerefle işledik”

Oğlunun camide Kuran-ı Kerim dersi verdiği için müebbet hapis cezasına çaptırıldığını söyleyen İsmail Balka’nın babası Mecit Balka, “oğlum 15 yıldır ceza evinde tutuluyor. Çocuklara ders verip Allahın dinini anlatmak ne zamandan beridir suç sayılıyor. Oğlumun camide Kuran-ı Kerim dersi verdikleri öğrencilerin her biri şuan imam, öğretmen, doktor, mühendis olmuş. Kötü mü bu yaptığı? Bir dönem bu bölgede çocukların nereye gittiğini bilmiyorlar mı? Bu çocukların topluma faydalı birere insan olmasını sağlamak ve onların Rabbini tanımasını sağlamak suç ise biz o suçu şerefle işledik. Bundan dolayı çocuğumu kınayacak değilim. O insanlık adına bir hizmet yürüttü ve bu günde bunun bedelini ödüyor. Bütün gerçek bu. Ama böyle güzel bir hayra vesile olanlar maalesef ceza evlerinde tutuluyorlar. Kuran-ı Kerim dersi verenleri ceza evinde tutmak Müslümanlık değildir.” dedi.

“Oğlum ile beraber bizlerde bu sürgünü yaşıyoruz”

Oğlunun cezaevine girdiğinden bu yana sürekli olarak sürgün edildiğini ve yaşanan bu sürgünlerden dolayı hem oğlunun hem de kendilerinin zülüm gördüğünü dile getiren Balka, “Oğlum her zaman şehirlerden şehirlere sürgün ediliyor. Oğlum ile beraber bizlerde bu sürgünü yaşıyoruz. Biz Van’da yaşıyoruz ve oğlumun görüşüne gelmek için saatlerce yollarda kalıp perişan oluyoruz. Şimdiki idareciler için Allah’tan korkan, alnı secde eden insanlar deniliyor. İnşallah öyledir. Kuran-ı Kerim dersi vermesinden dolayı İslam düşmanlarınca bize reva görülen bu haksızlık artık önlensin, önüne geçilsin. Yeter artık bu kadar eziyetin çektirilmesi. Yetkililerin biran önce cezaevine zulmen atılmış olan bu insanlar için hayırlı bir kapı açması gerekir.” ifadelerine yer verdi.

“Tek suçu Müslüman olmak olan evlatlarımızın serbest bırakılacağı bir düzenleme istiyoruz.”

Barış ortamının yaşandığı bir ülkede İslami davadan dolayı cezaevinde tutulanlara karşı af çıkarılmasını isteyen İsmail Balka’nın annesi Hanife Balka, “Benim iki çocuğum İslami davadan dolayı ceza evine girdi ve bir oğlum 5 yıl ceza evinde yattıktan sonra serbest bırakıldı. Ama maalesef diğer oğlum serbest bırakılmadı ve müebbet cezaya çaptırıldı. Başbakan ve Cumhurbaşkanına sesleniyorum! Ya oğlumu serbest bırakın, ya da onu Van’a gönderin. Barış ortamının yaşandığı bir herkesin bir şekilde özgürleştirilmeye çalışıldığı bir ortamda tek suçu Müslüman olmak olan şu evlatlarımızın da serbest bırakılacağı bir düzenleme istiyoruz.” şeklinde konuştu.

“Çocuklarım ve torunlarım her zaman ağlayıp babalarını istiyorlar”

Eşinin camilerde Allah’ın dinini anlatıp Kuran-i Kerim dersi verdiği için 4 yıl 8 ay hapis cezası aldığını dile getiren tutuklu Abdulhatip Mete’nin eşi Aynur Mete, yetkililerden bu haksızlığa bir an evvel dur demelerini isteyerek, “cezaevinde İslami davadan dolayı yatan mahkûmların biran önce serbest bırakılıp özgürlüklerine kavuşmalarını istiyoruz.” çağrısında bulundu.

Mete, “ Müslümanlara karşı yapılan bu zulme biran önce son versinler. Yaptıkları bu zulümler ne zamana kadar devam edecek. Kuran-ı Kerim dersi verenlerin ceza evlerin de kalmalarının bir anlamı yoktur. Çocuklarım ve torunlarım her zaman ağlayıp babalarını istiyorlar. Bayram dahi geldi sevinçli olmamız gereken yerde hüzünlü bir şekilde bayramı geçirdik. Çocuklarım bile bayramın sevincini yaşamayıp babalarının yanlarında olmalarını istiyordular.” diyerek üzüntülerini anlattı.

“Kuran-i Kerim dersi verdiler diye aylarca hatta yıllarca ceza evinde tutuluyorlar”

Devletin İslami davadan dolayı ceza evinde tutukları mahkûmları biran önce serbest bırakmasını isteyen tutuklu Turay Tantaş’ın kızı Rabia Tantaş ise babasının İslami faaliyetlerin bedeli olarak 11 aydır cezaevinde tutulduğunu söyledi.

Tantaş, “Babam camide Kuran-i kerim dersi verdiği için 11 aydır cezaevinde tutuluyor. Bunca insanların haklarına girenleri bırakıyorlar ama benim babam ve arkadaşları sırf Allah Rızası için Kuran-i Kerim dersi verdiler diye aylarca hatta yıllarca ceza evinde tutulup sürgün ediliyorlar. Devletin yaptığı bu haksızlıklar hiç adil değil.” dedi.

“Asıl suçlu olanlar dışarıdadırlar”

Oğlunun 7 yıldır ceza evinde tutulduğunu dile getiren tutuklu Cihan Yıldız’ın annesi Maşallah Yıldız, “Benim oğlum çıkan yasalar çerçevesinde değerlendirilse bile bu güne kadar çoktan çıkması gerekiyordu. Oysa suçunun İslami bir niteli taşımasından dolayı bu güne kadar hep oyalandık. Bir türlü bırakmadılar. Asıl suçlu olanlar dışarıdadırlar. Ben buradan Başbakana ve Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Tutuklular için genel bir affın çıkarılmasını istiyorum.” ifadelerini kullandı.

“Yeter artık biz bu zulümlere daha fazla katlanamıyoruz”

Oğlunun engelli bir çocuğu olduğunu ve babasının görüşüne geldiği zaman sıkıntı çektiklerini dile getiren tutuklu Fikri Boylunun annesi Medine Boylu, “Benim oğlum camilerde Kuran-ı Kerim dersi verdiği için 20 yıldır ceza evinde. Ben yaşlı biriyim ve oğlumu ceza evinde ziyarete geldiğimde çok sıkıntı yaşıyoruz. Benim bir tane engelli torunum var ve onu babasının görüşüne getirdiğimizde çok sıkıntı çekiyoruz. Yeter artık biz bu zulümlere daha fazla katlanamıyoruz. Başbakan nasıl ki seçim için oy istiyor ise ceza evindekilerin bırakılması için de af çıkarısın. (Ali Adiyaman – İLKHA)