Nefsi arındıran, ahlâkı güzelleştiren, insandaki güçleri harekete geçiren etkenlerden birinin belalar, zorluklar ve musibetler olduğunu biliyoruz. Bu konuya biraz değinmek istiyorum.
Zorluklar Allah’ın lütuflarıdır. Yüce Allah’ın, Peygamberlerini ve salih kullarını bela ve musibetlere düşürdüğü veya Allah’ın özel lütuf ve rahmetin muhatabı olan kimseleri bela ve zorluklara yönlendirdiği veyahutda felaket ve belaların Allah tarafından verilen hediyeler olduğunu içeren ayet ve hadisleri oldukça sık görmekteyiz. Bu hususta bir hadis şöyledir:
“Yolculukta olan bir kişi, bir hediye göndermekle ailesini hatırladığı ve sevindirdiği gibi Yüce Allah da bir zorluk ve sıkıntı göndermekle mümin kulunu yad eder ve okşar.” (El Kaf / 2-55) Başka bir hadiste şöyle buyrulmaktadır;
“Şüphesiz ki Allah bir kulunu sevdiği zaman onu belalara daldırır.” Nakledildiği kadarıyla Allah Resulü (sav) asla zorluk ve sıkıntıya düşmemiş birinin yemeğinden yemezdi.
Zorlukların ve belaların etkisi sadece insanın gerçek değerini ortaya çıkarmak değildir. Aynen toprak altında gizli olan bir maden gibi herkesin üstü örtülü bir cevheri vardır. Zorluk ve sıkıntılar, arındırma ve halis kılmış özelliğine sahip olup var olan kiri pası giderir; harekete geçirme, hassasiyet oluşturma ve uyanıklılık getirme özelliğine sahiptir. Bu yetenek sermayesine sahip olan kimseler, mevcut zorluklardan faydalanmakla kalmayacak ve hatta kendilerinde bir güç ve kuvvet oluşturarak istikbale yürüyeceklerdir. Şunu diyebilriz ki, HÜDA PAR’a yapılan kahır görünümlü bu lütuflardan ve bela görünümlü bu nimetlerden en fazla yeteneği olan kimseler yararlanacaktır. Bu sebeple HÜDA PAR’a yapılan bu saldırılar, kahır ve gazap olarak görülmemelidir. Bunlar kahır görünümlü lütuftur, şer görünümlü hayırdır, bela görünümlü nimettir.
Meyve veren ağaç her zaman taşlanır.
Mevlana, zorluklardan yetkinlik kazanan, olgunluk bulan ve güçlenen kabiliyetli insanlar hakkında şu misali dile getirmiştir:
Bir hayvan var kirpi adında
Daha çok büyürmüş yediğinde sopa
Sopayla ona vurduğunda daha iyi olurmuş
Mümin nefsi de kesin kirpi gibidir.
Zorluk yarasıyla şişmanlar ve gelişir
Enbiyanın zorluk ve yenilgisi bu yüzden
Alemde daha fazla olmuştur herkesten.
Bütün canlardan daha sağlam olmuş canları
Çünkü başka kimse görmemiş gördüğü belayı
İmam Ali (ra)’ın bir duasıyla bitiriyorum.
“Allah’ım fitne ve zorluklardan sana sığınırım, demeyin çünkü zorluklarla karşılaşmayacak kimse olmaz. Şöyle deyin:
Allah’ım saptırıcı fitnelerden sana sığınırım.” (Nechül Belağa)
Kamuran Tuncay
E-Tipi Kapalı Cezaevi Sivas