İSTANBUL - Müslümanların 28 Şubatı devam ediyor. 28 Şubat döneminde haksızlığa uğrayan birçok kesimin haksızlıkları giderilmeye çalışılırken Müslümanlara yönelik hukuksuzluklar sürüyor. 28 Şubat sürecinde medyanın ağır baskısı ile yönlendirilen hukuk organları Metin Kaplan’ı 17,5 yıl cezaya mahkum etmişti. Ergenekon, Balyoz ve Şike davalarında yenden yargılama yoluna giden hukuk organları Müslümanlar için üç maymunu oynamaya devam ediyor.

Çağlayan’da bulunan Adliye Sarayı önünde bir araya gelen Adalet Platformu ve Metin Kaplan’a Özgürlük Platformu üyeleri Metin Kaplan için basın açıklaması yaptı.

2 Nolu DGM’lerde işkencelerle dayatılan ifadelerin delil hükmünde olmayacağını ifade eden Metin Kaplan’ın Av. M. Halit Çelik, “Metin Kaplan’a ceza verilirken delil olarak ortaya konulan eski İstanbul 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararı işkence altında zorla imzalatılan ifadelere dayanıyor. Bu ise hukuka aykırı yollarla imzalatılan delillerin hükmü esas olamayacağına dair temel genel kurala aykırılık teşkil ediyor.” dedi.

Yeniden yargılama belirli gruplarla sınırlı kalmamalıdır
Grup adına basın açıklamasını okuyan Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, “Türkiye’de hukuk sisteminin tepeden tırnağa sorunlu mahiyeti ve adli mekanizmanın işleyişindeki çarpıklıktan dolayı pek çok kişinin mağdur edildiği kanaati toplumda yaygın bir biçimde paylaşılmaktadır. Ve buna ilaveten son dönemde yargı merkezli tartışmalardan ötürü kamuoyunda kimi davalara ilişkin kumpas iddiaları ve yeniden yargılama taleplerinin yoğun biçimde gündemleştiği de görülmektedir. Elbette ortaya atılan kimi iddiaların ciddi şüphelere yol açtığı göz önünde bulundurulduğunda haksızlığa ve mağduriyete maruz kaldığı düşünülen kişilerle ilgili olarak yeniden yargılama talebinin bir hak ve adaletin gereği olduğu tartışmasızdır. Mesnetsiz biçimde yargılama ve haksız yere cezalandırılma olgusunun sadece Ergenekon, Balyoz, Şike ve 28 Şubat darbesi gibi davalarının sanıklarıyla sınırlı olarak ele alınması kabul edilemez. Üstelik de Ergenekoncu, Paralelci, Laik, Kemalist Diktatör zihniyetin gadrine uğramış sayısız mazlum insanın cezaevlerinde yıllardır mağdur edilmeleri gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda bu durum şüphesiz çok daha büyük bir çelişki ve haksızlık demektir.” dedi.

Metin Kaplan cezaevinde tecrit hücresinde tutulmaktadır
Kaplan’ın şu anda cezaevinde tecrit hücresinde kaldığını ifade eden Çevik, “Metin Kaplan Hoca da 4 yıldır hapis kaldığı Almanya’da hastalığa yakalanmış ve ağır hastalık nedeniyle mağdur olmasına rağmen darbeci Bedrettin Dalan’ı iade etmeyen Alman makamları Metin Hoca’yı 12 Ekim 2004’te hukuksuzca teslim etmişlerdir. Türkiye’de de tecrit hücresinde kalmakta, kitaplara-mektuplara ve ziyaretçilere izin verilmemektedir” diye konuştu.

Kaplan, cezaevinde kansere yakalandı
Cezaevinin sağlıksız şartlarından dolayı Kaplan’ın kansere yakalandığını belirten Çevik, “Kamuoyunda babası Cemaleddin Kaplan Hoca’nın kurduğu İslam Cemaatleri ve Cemiyetleri Birliği adıyla da anılan Anadolu Federe İslam Devleti Örgütü olarak yargılamalara konu olan davada ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmış ve 10 senedir Edirne cezaevinde bulunan Metin Kaplan yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 3 yıldır büyük bir mağduriyet içindedir. Cezaevi şartlarında tedavisi sağlıklı yürütülemediği hatta cezaevinde mağduriyeti katlanan kişilerden olduğu gerekçesiyle çeşitli defalar tahliye talebinde bulunulmasına rağmen Metin kaplan tahliye edilmemiştir.” dedi.

Yetkili makamları üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz
Yetkili makamların cezaevinde yaşanan hukuksuzlukları görmesi çağrısında bulunan Çevik, “Adalet Bakanlığını ve Cumhurbaşkanlığını hasta mahpusların durumuyla ilgili olarak vakit kaybetmeksizin insanlık vicdanında daha derin yaralar açabilecek tutumlardan kaçınmaya çağırıyoruz. Bu bağlamda tedavisinin daha sağlıklı ve normal şartlarda yürütülebilmesi için Metin Kaplan’ın acilen tahliye edilmesi ve gerekirse tutuksuz olarak yeniden yargılanması gerekir.” şeklinde konuştu.

"Yazdığımız itiraz dilekçeleri sonuçsuz kaldı"
Metin Kaplan’ın yargılama sürecinden tutuklu kaldığı bu güne kadar çeşitli hukuksuzluklara maruz kaldığını ifade eden Metin Kaplan’ın Av. M. Halit Çelik de, “Tutuklanmasının ilk zamanlarında çok sıkıntılar yaşadı. Mektup ve gönderdiği yazılara el konulması gibi sıkıntılar yaşadı. Kendisine gelen kitap, takke, cüppe ve eşyalara el konuldu. Metin Kaplan şu anda tek başına bir odada kalmaktadır. Bu zaten başlı başına sağlıksız bir durumdur. Yazmış olduğu yazılar ve dilekçeler itibari ile bazı yasaklamalara maruz kalıyor. Bizim yazmış olduğumuz itirazlara bir türlü olumlu yanıtlar gelmedi.” diye konuştu. 

"İşkence altında dayatılan ifadeler geçerli sayılmamalıdır"
Kaplan’ın yeniden yargılanması için mahkemeye başvuruda bulunduklarını belirten Av. Çelik, “Tabi bundan çok umutluyuz. Metin Kaplan’ın mahkum edilmesine dayanak olarak kabul edilen konunun komik olmasından ve hukuka aykırı olmasından kaynaklıdır umudumuz. Çünkü Metin Kaplan’a ceza verilirken delil olarak ortaya konulan eski İstanbul 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararı işkence altında zorla imzalatılan ifadelere dayanıyor. Bu ise hukuka aykırı yollarla imzalatılan delillerin hükmü esas olamayacağına dair temel genel kurala aykırılık teşkil ediyor. Bunu yargılamalar esnasında defaatle dile getirmemize rağmen Kaplan aleyhine karara ne yazık ki engel olamadık.” dedi.

"Kaplan’ın beraat edileceğinden ümitliyiz"
Kaplan ile ilgili infazın durdurulması taleplerinin olduğunu söyleyen Av. Çelik, “Daha sonra da yapılacak adli müdahalelere sonucunda beraat edileceğine umudumuz yüksektir. Çünkü ne silahlı örgüt yöneticisi ne de üyesidir. Dosyadan da bu açık bir şekilde gözükmektedir. Dikkatli bir şekilde inceleyecek heyetin bunu göreceğine kesin inanıyorum.” şeklinde konuştu.  (M. Miraç Aslan, Fikret Kavgalı/İLKHA)