Ortadoğu denince akla hep zulüm gelir. Zalimler tarafında petrole göz diken Amerika ve diğer Batı ülkeleri, toprağa göz diken İsrail ve makamlara göz diken Arap diktatörler geliyor. Mazlumsa malum; Müslüman halk.
Amerika ve İsrail kendisine yakışanı yapıyor. Onların Müslümanlara, değerlerine, topraklarına ve zenginliklerine hiç saygısı olmamıştır ve olmayacaktır. Ortadoğu yerinde durdukça işgaller devam edecektir.
Biz bu yazıda diktatörlere değinmek istiyoruz. Diktatörlerin isimleri her ne kadar Hüsnü, Muammer, Abdullah, Hüseyin ya da Abdülfettah olsa da fikren ve amelen David`ten, Benjamin`den, Bill`den farkları yoktur.
Filistinli değerli dostum Ahmet Katib`le geçen günlerde Filistin`in durumunu konuşuyorduk. Ahmet Katib aynı zamanda Amerikan vatandaşı ve ailesinin Kudüs`teki toprakları Siyonistlerce ellerinden alınmış münevver bir insan.
Katib`e göre sömürgeciler Ortadoğu`yu terk ettikten sonra ekin eker gibi kendilerine sadık kuklalar ektiler. Bugün ve dün iktidarı ellerinde tutan tüm diktatörler özenle yetiştirilip sonradan sahneye sürüldüler. Katib onları "Müslüman Siyonistler" olarak tanımlıyor.
Hakikaten de Arap dünyasını zorbalıkla yöneten tiranların soy ağaçlarına baktığımızda geçmişte Yahudi veya Hristiyan kökenli kadınlarla evlendiklerini görüyoruz. Bir insan elbette ki Hristiyan veya Yahudi bir bayanla evlenebilir. Dinimizde buna cevaz vardır. Ancak bu kadının ailesi asker, misyoner veya elçi gibi üst düzey bürokratlardansa insanın aklına şöyle sorular geliyor; Acaba ecnebi gelin planlı olarak mı evlendi? Ülkenin sırlarını kendi ülkesine taşımak için mi evliliği kabul etti? Neden kocası sonradan Devlet Başkanı veya Genelkurmay Başkanı gibi üst düzey makamlara gelir?
Mesela Muammer Kaddafi`yi ele alalım. Katip`in söylediğine göre Kaddafi Libya`lı Yahudi bir anne-babanın oğlu olarak doğdu. Daha sonra ebeveynler boşanıyor ve annesi Libya`daki kabile liderlerinden birisiyle evleniyor. Kaddafi`nin İsrail`de yaşayan Gita Boaron isminde bir kuzeni var. Ayrıca annesinin Yahudi olduğunu deşifre eden eski Libya büyükelçisi Ammar Dhu`yu öldürdüğü iddia ediliyor.
Ürdün Kralı Abdullah`ın annesi Prenses Muna El Hüseyin ise İngiliz kökenli. Asıl adı Antoinette Avril Gardiner`dir. Kraliçe`nin babası İngiliz ordusunda bir albaydı. Bir süre damadı Kral Hüseyin`e askeri danışmanlık yapar. Muna El Hüseyin, Kral Hüseyin`in ikinci eşi olur. Kral Hüseyin`in üçüncü eşi Alia El Hüseyin Filistin asıllıdır. Filistin için çok uğraşan bu kraliçe, 1977`de bir helikopter kazasında ölür. Ancak bir çok kişi onun Filistin davasına sahip çıkması nedeniyle öldürüldüğünü düşünüyor. Kral Hüseyin`ın dördüncü karısı Amerikalı Elizabeth Necip Halebi`dir. İsrail`le yıllarca dost siyaseti yürüten Kral Hüseyin`in dış politikada eşlerinden ne kadar etkilenmiş olabileceğini sizlerin taktirine bırakıyorum.
Gelelim Abdülfettah El Sisi`ye. Kendisini atayan Mursi`yi devirip, katılımın sadece yüzde 38 olduğu bir seçimle Cumhurbaşkanı olan Sisi ile İsrail arasında su sızmıyor. Annesi Mahlika Tahtani Faslı bir Yahudi idi. Dayısı ise İsrail kurulmadan önce Filistinlileri katleden Yahudi Hanakah çetesinin üyesiydi. Ayrıca İsrail siyasetinde parti genel sekreterliği yapacak kadar etkin biriydi. Dr. Kevin Barrett, Sisi`nin iktidara gelmesiyle birlikte Arz-ı Mev`ud`un Nil tarafının İsrail`in eline geçtiğini ve Mısır`ın İsrail`in en büyük vilayeti haline geldiğini söyler.
Bir diğer Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek`in anne ve babası hakkında fazla bilgi yok. Ancak eşi Suzanne Mübarek Mısır`lı bir baba ile İngiliz bir hemşire olan Lily May Palmer`dan doğma. Biyografisine bakınca İngiliz kültürüyle yetiştiği görülebilir. First Lady Suzanne Mübarek, kocası devrilmeden önce İngilizlerden yardım talebinde bulunmuştu.
Burada bahsini yapmadığımız diğer bazı diktatör ve krallarla da ilgili iddialar var. Ancak ispatları zor olduğu için bahse değer bulmadık.
Özetlemek gerekirse; Batı, Ortadoğu’dan çekildiğinde orayı kendisine sadık kuklalara teslim etti. Bu kuklaları da mahremine evlilik maskesiyle soktuğu ajan kadınlara teslim etti.
Ahmet Katib yanılmıyor. Bunlar gerçekten de Müslüman Siyonistler…
Çünkü gerçek Müslüman, kardeşlerinin ölümü için Siyonistlerle işbirliği yapmaz.
İbrahim Bekiroğlu/habervaktim.com