Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik
Bütün günler ve aylar önemlidir. Günleri ve ayları daha da önemli kılan kutsal olaylardır. Bu konu, bazı insanlar tarafından çarpıtılarak mecrasından uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Konuyu karmaşıklaştırmadan ziyade basitleştirerek daha iyi anlayabiliriz. Hukuktaki aflar, ekonomideki vergi afları, marketlerdeki kampanyalar bunların örneğidir. Bu kutsal günlerimizi basitleştirip anlamsızlaştırmaya çalışanların marketlerdeki kampanyaları sabırsızlıkla beklediklerine şahit olmuşuzdur.
Bu kutsal ayda ön plana çıkan bilgi, düşünme, ahlak, cömertlik ve empati ideal kişiliğin oluşmasında önemli etkenlerdir. Kâinatın yaratıcısı bizleri bu aya kavuşturduğu için ne kadar şükretsek azdır. Çünkü on bir ayın sultanı göremediğimiz kusurlarımızı görmemize vesile olup, check-up görevi görmektedir. Kusurlarımızı gördükten sonra rabbimizin kendimizi formatlamamıza fırsat vermesi ayrı bir güzelliktir.
Bu ayda kâinatın yaratıcısı kendi kelamını Peygamberine indirerek hem Peygamberini şereflendirmiş hem de kendi kelamı şahsında ilmi değerli kılmıştır. Efendimiz, Rabbimizden aldığı bu mesajları kendi hayatında uyguladıktan sonra ilme ahlak yükleyerek kendi dönemindeki insanlara ve sonraki kuşaklara nasihat etmiştir. Bireysel mesajında bizlere zikir ederek, tefekkür ederek elde edeceğimiz kazanımları hatırlatmış. Sosyal mesajlarında ise toplumsal dengeyi sağlamak için komşuluk, akrabalık haklarını gözetmemizi, fitreyi zekâtı tavsiye ederek cömertliği vurgulamıştır.
Bizler, bu kazanımları kavrayamadığımız için çelişkiler yaşamaktayız. Bilgi kazanımı ile mal kazanımı arasında sıkışan ikilemler yaşayan toplumun katmanları, sürekli dünyevi kazanımları gündemleştirmeleri, sosyolojik bir sorun haline gelmiştir. Toplumun hayata sadece bu pencereden bakması ‘ İlim mi, mal mı?’sorusunu düşündürmüş bu konu bizim için tez niteliği taşımıştır.
Konu ilim olunca, ilmin kapsını aralayarak bir nebze de olsa hem kendimizi hem de ilim âşıklarını aydınlatmayı görev bildik. ‘İlim mi mal mı?’ sorusuna ilmin kapısı Hz. Ali şöyle cevap vermiştir:
“İlim, maldan üstündür. Zira ilim seni korur, hâlbuki sen malı korursun. İlim harcandıkça artar, mal harcandıkça azalır. İlim dünyadan uzaklaştırır, âhirete yaklaştırır; mal ise böy¬le değildir. Ölüm sebebiyle ilim, sahibinin mülkiyetinden çıkmaz, fakat mal böyle değildir. İlim, Allah’ın kelâmından çıkar, mal ise topraktan çıkar. İlim peygamberler (a.s)’in sevgilisidir. Mal ise Nemrut, Firavun, Hâman ve Karunların sevgilisidir. İlim, peygamberlerin mirasıdır; mal ise eşkıyanın mirasıdır.”
Hz. Lokman ise oğluna buyurdu ki: “Âlimlerle otur, hikmet sahiplerinin sözlerini dinle! Allah’u Teâlâ, bahar yağmuru ile toprağa hayat verdiği gibi, ölü kalpleri hikmet nurları ile diriltir.’’ İmam-ı Gazali Hazretleri de:’’ İnsanın diğer mahlûkattan üstünlüğü ilmi iledir, güç ve kuvvetiyle değildir. Çünkü deve insandan kuvvetlidir. İrilik bakımından da değildir. Çünkü fil insandan çok iridir. Cesaret bakımından da değildir. Çünkü aslan insandan cesurdur. Çok yemesiyle de değildir. Çünkü mandanın karnı, insanın midesinden daha büyüktür. O halde ilim çok üstün bir vasıftır.’’demiştir.
Tüm İslam âleminin bayramı mübarek olsun. Bu vesileyle Rabbim bizleri ilim sahipleriyle dost eylesin
Selam ve dua ile…