VAN - İlke Haber Ajansına özel açıklamalarda bulunan Dr. İmren, Ramazan ayında farklı bir yeme düzenine alışan metabolizmayı, bayramda sağlıklı menü seçimlerine yönlendirmenin gerektiğini söyledi.

Özellikle diyabet, tansiyon, kolesterol gibi kronik rahatsızlığı olan kimselerin bayramda seçimlerine daha fazla dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Dr. İmren, “Diyabetli olan kimselerin, kan şekeri kontrolünü sağlamak için sebze, meyve, tahıl kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda protein ve yağ ile kolesterolü sınırlandırılmış bir beslenme planı uygulamaları önemlidir.” dedi.

“Yemeklerimizi tuzsuz, ekmeğimizi de az tuzlu ve kepekli olarak tüketmeliyiz”
Yenilen besinlerin çeşidi, miktarı ve zamanı konusunda bilinçli olunması ve bu bilince uygun davranılması gerektiğini söyleyen Dr. İmren, “Vücudunuz için gerekli olan besinlerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması, hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) ve hipoglisemiyi (kan şekeri düşüklüğü) önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacak, kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir.         

                                                                                                                 

Tansiyon hastalarının beslenme planında dikkat edilmesi gereken noktalar ise, Günlük tuz tüketimi 4-6 g ( yaklaşık 2 çay kaşığı) kadar olmalıdır.   Yemeklerimizi tuzsuz, ekmeğimizi de az tuzlu ve kepekli olarak tüketmemiz gerekir. Yemeklerde potasyumdan zengin maydanoz, kekik, nane, dereotu, soğan, yeşillikler, limonsuyu ve nar ekşisi gibi tat vericilerin kullanımı, hem yemekte tuzun eksikliğini bir ölçüde giderir hem de tansiyonu ayarlar.” diye konuştu.

“Yoğun yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmelidir”
Ayrıca tansiyon hastalarının yemeklerinde doymuş yağ asitlerini fazlaca içeren iç yağı ve katı margarin kullanmaması gerektiğini belirten Dr. İmren, “Daha çok zeytinyağı, ayçiçeği yağı, fındık yağı ve mısır özü yağı kullanılması daha doğru bir tercih olacaktır. Salam, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünleri, hazır gıdalar ( hazır çorbalar, soslar, ketçap, mayonez ), zeytin (aşırı tuzlu ise) , salamura yiyecekler, turşular tüketilmemelidir. Bayram tatlısız olmaz diyenlere önerilerimiz ise, tatlı seçimlerinde ve porsiyonların da dikkatli davranılması yönündedir. Eğer mümkün olabilirse, ağır hamur tatlıları, şekerler, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyecekler yerine, sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmelidir. Çünkü meyveler içerisinde bulunan Fruktoz (meyve şekeri) en tatlı şekerdir ve vücudun şeker ihtiyacını karşılama için yeterlidir. Tatlı olarak da sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Ancak bayramda şerbetli tatlıdan vazgeçilemiyorsa, porsiyonunda sınırlama yapmak en doğru davranış biçimi olacaktır. Örneğin eğer baklava yenecekse gün içerisinde 2 dilim baklavayı aşmamanız yönündedir. Ramazan Bayramında şekerlemelerin ikramı kaçınılmaz olacaktır. Eğer gün içerisinde ağır bir tatlı tüketmeyecek olursanız, şeker ikramlarından 1-2 adet tüketmenizde sıkıntı olmayacaktır. Bilinçsizce fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikâyetlere neden olabileceğinden tüketiminde dikkatli olunmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Bayramda sağlıklı beslenmek konusunda uzak durulması gereken gıdalar konusunda önemli bilgiler veren Dr. İmren, “Katı yağlar, margarin, Sucuk, sosis, salam, pastırma, sakatatlar (beyin, böbrek, dalak, yürek), şekerli ağır hamur tatlıları (baklava, kadayıf), yağda kızartılmış tüm besinler, çikolata, gofret, kakaolu yiyecekler, hazır satılan tüm yiyecekler (hazır çorbalar, bisküvi çeşitleri vb.) ve içecekler (gazlı içecekler) olarak sınıflandırılabilir.” dedi.

“30-40 dakikalık orta tempolu yürüyüşler diyabet, tansiyon, kalp hastalıklarına yakalanmaktan koruyacak”
Sağlıklı yaşamın bir diğer koşulu da fiziksel aktivite olduğunu söyleyen Dr. İmren, “Günde yapabileceğiniz 30-40 dakikalık orta tempolu yürüyüşler sizi birçok hastalığa (diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları vb.) yakalanmaktan koruyacaktır. Bayramlar, toplumdaki fertlerin birbirlerine sevgi ve saygı ile yaklaşma, yardımlaşma, birbirlerinin gönlünü alma ve yakınlaşma, mutluluk, sevgi ve huzuru dolu dolu yaşama günleridir. Bayramda aile ve akraba ziyaretleri de bayram sevincinin birer parçası olmalı ve bu koşulda bile sağlıklı yaşam kriterlerinden biri olan fiziksel aktiviteden vazgeçmemeniz gerekmektedir. Örneğin akraba ziyaretlerini bir vasıta ile değilde, ailece yürüyüş yaparak gerçekleştirebilmeniz mümkündür. Eğer gideceğiniz mesafe çok uzaksa 2-3 durak öncesinde inip yürümek sağlığınıza yapacağınız küçük ama süreç içerisinde önemli bir adımdır. Hepinize, sevdiklerinizle beraber sağlıklı ve huzurlu nice bayramlar geçirmenizi dileriz.” şeklinde konuştu.  (Hacı Yılmaz-İLKHA)