GAZİANTEPE- Gaziantep’i ziyaret eden çatı adayı Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu: “Anayasaya göre icraatın içinden köprü, baraj yapacağım diyemezsiniz. Çünkü yapamazsınız. Bunu hükümet yapar. Bırakalım hükümetler bunları yapmaya devam etsin.” Dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddinİhsanoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Gaziantep’teydi.
Öğle saatlerinde yerel basın mensuplarıyla buluşan İhsanoğlu, basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Dinin siyasete alet edilmesi yanlış”
Dinin siyasete alet edilmesinin yanlış olduğunu belirten İhsanoğlu “Toplum içinde ayrışmalar yaratılmamalı. Müslüman ve gayrimüslim olarak saygı, sevgi içinde bir arada yaşamak, kültürümüzde, canımızda, kanımızda var. Yeter ki din istismarı yapılmasın, tartışma vesilesi olmasın” dedi.
“İcra yetkisi; ülkenin kalkınması, savunması başkana ve hükümete verilmiştir”
Başkanlık, yarı başkanlık ve cumhurbaşkanlığı sisteminde revizyona gidilip gidilmeyeceği yönündeki soru üzerine İhsanoğlu, “Her şeyin yeniden düşünülmesi, gözden geçirilmesi güzel bir şeydir. Ancak devlet nizamında her gün her şeyi yeniden düzenlenmez, yeniden kurulmaz. Devletler bir günde kurulmuyor. Bugün rejimin temelinde kuvvetler ayrılığı ve parlamenter sistem vardır. Cumhurbaşkanının da anayasa esasları uyarınca yetkileri vardır. Fakat icra yetkisi, ülkenin kalkınması, savunması başbakana ve hükümete verilmiştir. Atatürk zamanından beri bu, böyledir. Bunun da ardında mutlakıyetten meşrutiyete geçişte bu yetkilerin başvekile verilmesi yer alır. Modern Türkiye bu temele oturtuldu. Eksiklik var yok mu? Vardır. ABD sistemi bazılarına cazip gelebilir ama oradaki koşullar farklıdır. Oradan birbirinden farklı birçok federasyon vardır. O federasyonların başına bir başkan getirildi. Bizde ise üniter devlet vardır. Siz Türkiye’de 81 vilayeti ayrı birer vilayet gibi düşünemezsiniz. Üniter devlet sistemi içinde parlamenter sistem meselenin tabii halidir ama elbette ıslah etmek de gerekebilir” dedi.
Türkiye’de böyle hür tartışmaların yapılmasının da gerekli olduğuna değinen İhsanoğlu, “Bunlar meclise gelir, meclis karara bağlar, yürürlüğe girer. Bugün Türkiye’de cumhurbaşkanı mevcut anayasaya göre seçilecektir. Anayasa’da bu konuyla ilgili hükümler ve 104. madde dahilinde hareket edilmektedir. Fakat meclis toplanır, mutabakatıile anayasa maddeleri tadil edilirse ona uymak cumhurbaşkanın görevidir” ifadelerine yer verdi.
“Cumhurbaşkanı köprü yapacağım diyemez”
Bir basın mensubunun nasıl bir cumhurbaşkanı olacaksınız sorusu ve adayların propaganda tarzlarındaki farklılığı vurgulayan yorumu üzerine İhsanoğlu, “Diğer adayları kötülemek neden? Anayasaya göre icraatın içinden köprü, baraj yapacağım diyemezsiniz. Çünkü yapamazsınız. Bunu hükümet yapar. Bırakalım hükümetler bunları yapmaya devam etsin. Burada bir makam, bir sandalye var. Üç kişiden biri o sandalyeye oturacak ama bu bir parti seçimi, belediye meclis üyeleri de değil” şeklinde devam etti.
“Cumhurbaşkanı dış siyaseti bilmesi gerekir”
İhsanoğlu daha sonra şöyle devam etti: “Her şeyden önce anlayışım şudur ki cumhurbaşkanı sadece devletin değil, Türkiye olarak andığımız büyük ailenin reisidir. Tokat atan, kulak çeken değil herkese sevgi ve saygıyla yaklaşan, herkesi kucaklayan bir reistir. Dış siyaseti bilmesi, siyasi tecrübeye sahip olması beklenir. Allaha şükür her ikisi de bende bol bol var. Önemli olan cumhurbaşkanının kendi siyasi gündemini zorla başkalarına empoze etmemesidir. O siyasetin yapılacağı yer meclistir”
76 milyonluk bir ülkede cumhurbaşkanlığı seçiminin bir ayda yapılamayacağına değinen İhsanoğlu, “Fakat vatandaşlarımız bunu görüyor. Burada hak, hakkaniyet, adalet, eşitlik, orantı yok. Her şey bir biçilmiş kaftan şekilde hazırlanmıştı ama bir sürprizle karşılaşıldı. Mesele bundan ibaret” ifadelerini kullandı.
“Komşularla iyi münasebetler kurmak zorundasınız”
Suriye ile ilgili gelen bir soru üzerine İhsanoğlu, “Komşularla iyi münasebetler kurmak zorundasınız. Geçmişte Gaziantep’te ticaretin ve sanayinin gelişmesi için güzel münasebetler kurulmuştu. Bunları neden bıraktık? Bugün gelinen durum 2010’dakinden daha mı iyi? Her şeyin bir vakti, her vaktin bir ezanı vardır” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)