VAN - Rahmet Eli Gıda Bankası Yardım Komisyonu Başkanı Yalçın Tay dernek olarak amaçlarının gerçek anlamda fakir aileleri bulup ve ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu belirtti.
Tay, dernek olarak hayırseverler tarafından yapılan yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını belirterek, 2013 yılı sonu itibari ile derneklerine 5 bin 460 muhtaç ailenin müracaat ettiğini ve bu ailelerden 5 bin 67’sini birebir ziyaret ederek durumlarını tespit ettiklerini söyledi.
Van Rahmet Eli Gıda Bankası Yardım Komisyonu Başkanı Yalçın Tay, kuruluşundan bugüne dek yaptıkları çalışmaları İlke Haber Ajansı’na anlattı.
Dernek olarak nasıl bir hizmeti esas alıyorsunuz?
Van Rahmet Eli Yardım Derneği olarak muhtaçlarla hayırseverler arasında bir köprü olma gayreti içerisindeyiz. Gerçek anlamda fakir aileleri bulup ihtiyaçlarını karşılamak ve hayırseverler tarafından yapılan yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak. Aylık yardım faaliyetleri, ayni Yardım faaliyetleri, nakdi yardım faaliyetleri, Ramazan Ayı faaliyetleri, kurban faaliyetleri, mültecilere yardım faaliyetlerini hizmet olarak esas alıyoruz.
Derneğiniz ne zaman kuruldu? Kurulduğu günden bu yana ne kadar insana ulaştınız?
Derneğimiz 2011 yılı Haziran ayında kuruldu. 2013 yılı sonu itibari ile 5 bin 460 aile derneğimize müracaat etmiş, bunların 5 bin 67’si birebir ziyaret edilerek tespitleri yapılmış ve kayıt altına alınmıştır.
Çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Örneğin kendilerine yardım edecek aileleri nasıl tespit ediyorsunuz?
Bize birebir müracaat etmiş veya fakir olduğu bilgisini aldığımız ailelere, gönüllülerimizden oluşan iki kişilik ekiplerle söz konusu ailelerin evlerini, aile yaşantılarını ve gelir düzeylerini tespit etmek amacıyla ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Fakir aileleri tespit ettikten sonra yardımda bulunuyoruz. Yapılan bu ziyaretlerde “mazlumun dini sorulmaz” prensibi ile esas olan mağduriyetleri olduğundan Dini, dili, ırkı, mezhebi ve dünya görüşüne bakılmaksızın yardımlarımız kendilerine ulaşmaktadır.
Yaptığınız çalışmalar bir nevi bir kamu hizmeti gibi. Dolayısıyla süreklilik gerektiren bir hizmet. Böylesine zor bir hizmetin devamlılığını sağlamayı nasıl başarıyorsunuz?
Gıda bankacılığı çalışmalarını destekleyen ve insanlık içerisinde ölmüş cömertlik duygularını uyandıran sadaka, infak ve bağışlarıyla hayır yapma yarışına girmiş olan esnaflarımızı da düzenli periyotlarla ziyaretlerimiz sürerek çalışmalarımızın devamlılığını sağlıyoruz.
Ne tür yardımlarda bulunuyorsunuz? Bu yardımlarınız ile ulaştığınız insanların ihtiyaçlarını ne oranda karşılıyorsunuz?
Yaptığımız yardımlar gıda, giyim, et ve nakit paradan oluşmaktadır. Yaptığımız bu yardımlarla az da olsa muhtaç sahibi ailelerin ihtiyaçlarını karşılamaktayız fakat yeteri derecede yardımcı olamıyoruz.
Bu tür hizmet eksenli çalışmalarınız için ne oranda destek görüyorsunuz? Sizce bu destekler yeterli mi?
Genelde üye ve gönüllü kardeşlerimizden destek alıyoruz. Bunun yanında esnaf ve hayırsever vatandaşlarımızın bizlere verdiği desteklerle muhtaç ailelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yapılan bu destekler yeterli değil. Bu konuda daha fazla desteğin olması gerekiyor ki biz de muhtaç ailelerimize yardımcı olalım.
Bu çalışmalarınıza başladığınız günü dikkate alırsanız bu gün geldiğiniz noktayı kendiniz için yeterli olarak görüyor musunuz? Yeterli görmüyorsanız bu konuda hedeflediğiniz nokta nedir?
Biz ilk olarak bu yardım faaliyetlerine başladığımızda 2011 yılında 50-60 aileye yardımcı olabiliyorduk bugün itibariyle 5 bin aileye ulaşmış durumdayız. Fakir ailelerin tamamının birebir tespitini yapmışız. Şuan itibariyle 300-350 aileye düzenli olarak yardımda bulunuyoruz. Yeteri kadar ailelere ulaştığımızı sanmıyorum. İnşallah daha çok muhtaç aileye ulaşmayı hedefliyoruz ve kapısını çalmadığımız muhtaç aile kalmamasına çalışıyoruz. İmkânlarımız el verdikçe daha fazla fakir aileye yardımda bulunmak isteriz.
Sürekli olarak toplum ile birebir muhatap olan ve muhtaç aileler üzerinden çalışmalarını yürüten bir kurum olarak halkın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Toplum olarak iş sahası olmayan bir bölgedeyiz. Fakiri çok fazla olan bir bölgede yaşıyoruz. Yani iş sahası olursa inşallah bu fakir ailelerin durumu o kadar kötüye gitmez. Bir de toplumumuz içerisinde mal varlığı olan zenginler gerçek manada zekâtlarını, infaklarını verirlerse inşallah içimizde fakir aile kalmaz. Biz bunun sıkıntısını yaşıyoruz.
Muhtaç insanların sayılarında bir artış olduğu ve insanların geçimlerini temin etmede giderek sıkıntı yaşadıklarını söyleyebilir miyiz?
Depremden sonra ciddi anlamda işsizlik oluştu ve bununla beraber yaşanan ekonomik kriz ile beraber insanlar ciddi anlamda geçimlerini temin etme konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Bu sıkıntıları halen devam etmektedir. Bu sıkıntıyı halen atlatmış değiliz. İlimizde gerçek anlamda mağdur olan çok aile var.
Yardımlarınız dağıtırken yâda muhtaç aileleri tespit etmeye giderken hiç unutamadığınız bir anınız var mı? Anlatır mısınız?
Bir gün arkadaşlarımızla beraber Afganistan’dan gelen bir aileye yardım etmeye gittik. İki Afgan aileyi evlerinde ziyaret ettik. Harabe bir kulübe içerisinde kalıyorlardı. Tabi o Afgan aileler Türkçe bilmedikleri için sorunlarını bir türlü anlatamıyorlardı. Karşılarında bir muhatap yoktu. Ne biz onların dilini anlayabiliyorduk, ne de onlar bizim dilimizden anlıyorlardı. İhtiyaç içerisindeydiler fakat sorunlarını dile getiremiyorlardı. Biz de onları anlamıyorduk. Ben de o gün çok üzülmüştüm. O günün etkisinde kalmıştım. İnsanın kendi sorunun ve sıkıntısını dile getiremediği zaman çok zor. Bu da bizi çok kötü etkilemişti.
Son olarak maddi anlamda imkânları iyi olan insanlara bir çağrınız olacak mı? Özellikle toplumumuz için bir tavsiyeniz var mı?
Maddi imkânı iyi olan esnaf ve vatandaşlarımızdan bu gibi hayır kurumlarına sahip çıkmalarını istiyoruz. Daha çok yardımcı olmaları halinde biz de bu konuda daha çok fakir aileye ulaşırız. Bunu bütün halkımızdan, bütün gönüllü ve hayırsever vatandaşlarımızdan bekliyoruz. Çünkü bu iş hayır işidir. Gelin bu işi beraber yapalım. Gelin beraber fakir aileleri ziyaret edelim. Onların sıkıntılarını birebir tespit edelim ve imkânlarımız dâhilinde beraber bu insanlara yardımcı olalım, bizim bütün hayırsever vatandaşlardan beklediğimiz budur. Biz beraber bu işi yaparsak, beraber bu işe el atarsak inşallah daha fazla mağdur aileye yardımcı olacağız. Biz buna inanıyoruz hayırseverler gerçek anlamda zekâtlarını verirlerse muhtaç insan kalmaz. (Hacı Yılmaz-İLKHA)