ŞIRNAK - Şırnak İl Müftüsü Ahmet Özkan, İlke Haber Ajansı’na Ramazan ayının önemi, gençliğin içinde bulunduğu uyuşturucu bataklığı, Müslüman ülkelerindeki karışıklık ve Zekat, fıtır sadakası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Müftü Özkan’la yaptığımız röportajın tamamı:
Hocam malumunuz Ramazan ayının yarısını geride bıraktık öncelikle bize geçen yarsını ve kalan diğer yarsını değerlendirirseniz bir de Müslümanların teveccühünü nasıl gördünüz?
Ramazan ayı, kameri aylardan olup, en önemli özelliği Kur’an-ı Kerim’in bu ayda nazil olmuş olmasıdır. Ramazan ayındaki ibadetler çok makbuldür. Diğer aylara nazaran bin misli sevabı daha fazladır. Bu aydaki ibadetlerin nafilesi farz gibi, farzları da 70 kat sevap kazanır. Tüm ülke olarak Ramazan ayını coşkuyla karşılıyoruz. Ramazan ayındaki ikramlar yemek davetleri biz Anadolu insanının kültüründe olan geleneklerimizdendir. Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor, ‘Kim bir oruçlunun orucunu açtırırsa veya karnını doyurursa o oruçlunun sevabı kadar sevap kazanır.’
Bir misafir gibi onu evinde kalbinde misafir ediyor. Misafir bir eve geldiği zaman rızkıyla gelir ev sahibinin günahıyla gider. Ramazanı bir misafir olarak addettiğimizde aynen böyle. Rızkıyla gelir tabii ki rızık Allah’tandır. Ramazanda rızık bollaşıyor merhamet şefkat elleri çoğalıyor, rahmet duyguları kabarıyor ve ramazan gidince de inşallah misafir gibi günahlarımız da gider.
Hocam Ramazan ayının hayır ve bereketi muhakkak ki tartışılmaz. Bu hususu değerlendirirsek, fakirler açısından Ramazanın ehemmiyeti ve Ramazan ayının sosyal sorumluluğa bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ramazan bizim için büyük bir fırsattır. Bir gün biri Hz. Peygambere, bana bir şey tavsiye de bulunun, diyor. O da buyuruyor ki, ‘Vedalaşacak, sefere çıkacak birisinin namazı gibi namaz kıl, öyle bir namaz kıl ki, son namazınmış gibi olsun. Çünkü 2.’inci bir namaza yetişemeyebilirsin. Bizim de bu minvalde hareket etmemiz sadece namaz değil bütün her şeyimizle bu şiarla davranmamız lazım gelir. Çünkü geçen sene Ramazanda olan şimdi aramızda olmayan nice insanlar var. Şimdi Ramazanı eda edip önümüzdeki ramazanda aramızda olmayacak nice insanlar olacaktır muhakkak. Özet olarak Ramazan gerçekten müminler için büyük bir fırsattır. İnsanların barışık yaşamasına kardeşçe yaşamasına, yardım eli uzatmasına, kendilerini gözden geçirmesine, nefis muhasebesi yapmasına, hatalarını bir yandan azaltıp veya sıfırlayıp sevaplarını hayırlarını kat kat artırmasına vesile olan, faziletlerin güzelliklerin membaı ve kaynağı bir aydır.
Hocam Fitre ve Zekat müessesesine biraz değinir misiniz?
Zekat İslam’ın 5 ana temel rükünlerinden biridir. Çok önemli bir ibadettir. Malı temizler malın helal olmasını hazırlar. Helal lokma zaten bir mümin için en zaruri bir husustur. Yani bedenin sağlığı kalbin sağlığı toplumun sağlığı selameti helal lokmaya bağlıdır desek abartmış olmayız. Duaların kabulü helal lokmaya bağlıdır. Sad İbni Vakkas diyor ki, ‘Ya Resulullah bana dua etki benim duam kabul olsun.’ Peygamberimiz buyurdu ki, ‘Lokman helal olsun duan kabul edilir.’ Bunun ana yolu zekattan geçiyor. Diyelim ki, bende Allah korusun 100 bin TL haram para var. Hacca da gidemem onunla çünkü zengin değilim, zekat da veremem çünkü benim değil. Ne yapmak lazım sahipleri belliyse bir an önce hak sahiplerine vermek lazımdır değilse o sahiplerinin hayrına fakir fukara hayır kurumlarına dağıtmak lazım gelir.
Fıtır sadakası da malumunuz vaciptir. Diyanet İşleri Başkanlığı Hanefi mezhebine göre bir ölçü belirlemiştir Bu da 10 TL’dir. Sadakayı fıtrın en büyük güzelliği kardeşler arasındaki yardımlaşma fakirin zengine, zenginin fakire birbirlerine bakış açısını değiştirir. Şöyle ki, oruçta bir nebze susuz aç kalıyoruz. İşte bu da zenginin fakirin halini bilmesi açısından önemlidir. Zekat ve sadakayı fıtır emredilmişse mutlaka faydalar vardır. Cihanın maslahatı için önemlidir bunlar. Fıtır mezheplere göre biraz değişkenlik gösterebilir kimi mezhepler buğday verir kimi para verir ama değer itibarıyla Hanefi mezhebi taklit ederek Diyanet işlerinin belirlediği 10 TL olarak verilirse daha uygun olur kanaatindeyim. Fıtırın Bayram namazı öncesi verilmesi en uygun olandır. Fakir fukara da sevinsinler o sevinçle bayrama girsinler diye. Tabiri caizse bayramdan önce bayram yaparlar. Belki sizin için çok önemli olmayabilir 10 TL ama onun için çok önemli hatta birkaç sadakayı fıtrin birleştiğini düşünürsek 100-200 TL ile morali düzelir bayramı iyi geçirmiş olur.
Hocam malumunuz üzere gençlerimiz çoğu zamanlarını boş şeylere harcıyor, hatta uyuşturucu ve kumar vb. alışkanlıkların had safhada olduğu aşikârdır bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Gerek ailelerin okulların ve uzmanların üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu. Gençlerle ile ilgili toplantılar yapılıyor bu gençlerimizi bu kötü yollardan kurtarmak amacıyla. Dinimiz insanların zararına olan her şeyi yasaklıyor. Bunlar içki, kumar, uyuşturucu vb. bütün kurumlar aile okullar cami bunlara destek çıkmalı ama uzman ellerin de petegoglar psikologlar bu çocuklarımızı bu kötülüklerden çıkarmamız lazım. Uyuşturucu, insanın aklını zihnini alıyor, zedeliyor, yok ediyor. Aileden koparıyor toplumdan koparıyor. Alemin fihristi hayatın ve cihanın özeti ve o yüce emirle muhatap insanın bu hale gelmesi çok üzücü. Bütün kurumlar anneler babalar cami sokak okul ve aile bu 4 kurum mutlaka bu gençlere sahip çıkmalı. En hayırlı irşat metodu kullanmalı ve bu gençlerimizi kurtarmalıyız. Bir Toplumun geleceği gençlerle başlıyorsa başta camiden sokaktan aileden ve okullara büyük iş düşmektedir. Yağmur duasına çıkalım çıkalım ama ağaçlarımızı da yakmayalım, yeşilliğimizi koruyalım. Bu manada hem onlara dua edelim hem de üstümüze düşen görevi yapalım.
Hocam bildiğiniz üzere son yıllarda İslam devletleri arasında karışıklıklar mevcut; Filistin, Mısır ve Suriye İslam dünyasındaki karışıklıkları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hz. Ömer cihada ordu gönderdiğinde komutanı diyordu ki, düşmandan korkmayın günahlarınızdan korkun, bu cümleyi açarsanız bir kitap olur ve herkese ışık verir. Biz niye bu hale geldik İslam dünyası neden bu sıkıntıları yaşıyor? Kim benim Kuran’ımdan yüz çevirirse onu dar biz boğaz bekliyor. Biz Allah’ı zikrediyoruz. Zikir, tespihi eline alıp sırf subhanallah çekmek değildir o da zikirdir ama onla bitmiyor. Zikir, Kuran’ın etrafında birleşmek, sahih sünnetin etrafında birleşmek. Eğer Kur’an kardeşliğini 2’inci plana 3’üncü plana 4’üncü plana bırakırsak işte böyle sıkıntı görürüz. Biz Kürdüz peki Arap ne yapsın Türk ne yapsın? Biz Türk’üz peki Kürt ne yapsın Arap ne yapsın? Omuz omuza yıllarca bu güzellikler yaşandı.’İnnel muminunel iğvetün” (Bütün müminler kardeştir) sen benim kardeşimsin. Evet, sen nereli olursan ol hangi dili konuşursan konuş hangi tene sahip olursan ol biz kardeşiz. Bıçak kemiğe dayandığında İslam kardeşliği, din kardeşliği zedelenmemeli. Bu ihlal edildi ve dolaysıyla Kur’an’dan yüz çevirdik. İşte az önce örnek verdik gençliğin içinde bulunduğu durumlar uyuşturucular haramlar. Haramlar işlendi farzlar terk edildi insanlar öldürüldü. Ölen de Allah diyor Öldüren de. Mezhep öne sürüldü. Şii de olsa Sünni de olsa Allah’a inanıyor mu? Evet, inanıyor ee hani kardeştik? Konyalıda olsa Şırnaklıda olsa Edirnelide olsa Müslüman’sa kardeşiz başka izah var mı?
Hocam bir de son günlerde mevsim normallerinin üstünde bir hava sıcaklığı var bu bahaneyle oruç tutmada gevşeklikler görüyoruz. Sizce bu durumlar oruç tutmamak için bir bahane midir?
Şırnak’ta fazla bir susuzluğumuz yok çok şükür bu bizim leyhimize mi aleyhimize mi bilmiyoruz. Yılda bir defa gelen bir ibadet kaza ve telafi imkanı azalıyor. O nedenle havalar sıcaktır ben tutamıyorum diye bir mazeret olamaz. Yalnız sağlık problemi varsa doktora görünmesi gerekir başka türlü sıkıntısı varsa bir alime, bilene hocaya danışıp karar vermesinde yarar var kendi başına hareket etmesi doğru değildir. Bu şekilde mesuliyetten kurtarır başka türlü bugün hava çok sıcak ben bugün oruç tutmayayım diye bir mazeret olamaz. Bu sıcaklıklarda olağanüstü bir hastalığı olmayan bir vatandaşımızda oruç tutmayı engelleyen bir sıcaklık yoktur. Şuan insanlar Suudi Arabistan’da, Mekke, Medine’de 55-60 derecelerde dini vecibelerini yerine getiriyorlar. Özet olarak mazereti bir hastalığı yoksa sıcaklık bir bahane olamaz. (İLKHA)