Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik
Tercihleri ziyadesiyle önemseyen öğrenci kardeşlerimizin yoğun istekleri, bu hafta da konumuzu tercih eksenli ele almamıza sebebiyet vermiştir. Eğitimi önemseyen, eğitim seferberliği ilan eden, bu konuda yükümüzü hafifletip halkımıza kucak açan eğitim derneklerine özellikle teşekkür ediyorum. Bu süreçte velilerimiz, öğrencilerimiz, kapımızı çalan insanımızı en güzel şekilde karşılayıp bilgilendirme gayretindeyiz.
Bireysel tercih yapanların, açık öğretim tercihlerinde dikkat etmeleri gereken husus, kontenjan kısmıdır. Kontenjanlı bölümler tercih edildiğinde bir sonra ki yıl diploma puanları kırılacaktır. İkinci husus ise sınavsız geçiş hakkını kullanmak isteyenler, kendi memleketlerini tercih ettiklerinde kazanma avantajları yüksek olacaktır. Sınavsız geçiş yapanların bir sonraki yıl puanları kırılamayacağı gibi, hem okuyup hem de hazırlanabileceklerdir.
Bireysel başvuru yapanların, onaylama butonunu tıklamayan sayısız öğrencinin mağduriyetini gözeterek onaylama butonunu kesinlikle tıklamalıdırlar. Ayrıca onaylama sonrasında karşımıza çıkan bütün koşulları tek tek okumalıyız. Bazı bölümlerin hazırlık sınıflarının, Arapça ya da İngilizce olduğunun farkına varmakla birlikte bazı lisans bölümlerinin de ilçelerde eğitim verdiklerini göreceğiz. Ekonomik sıkıntısı olan kardeşlerimizin ise eğitim bursundan faydalanmak istiyorlarsa ilk beş tercihini seçerken özen göstermelidirler.
Tercihler yapılırken biran önce gitme isteğimiz en büyük hatalarımızdan biri olacaktır. Acele etmenin şeytani bir miras olduğunu düşünerek daha sağlıklı adım atmanın sağduyuyla sabırla olacağı kanaatindeyim. İnsanımıza daha fazla faydalı olabilecek isek, bir yıl daha sabırla hazırlanıp imkânlı bölümlere yerleşmemizde hayır olacaktır. Düşüncelerimiz değiştiğinden tercih bitimine kadar tercih değiştirme hakkına sahibizdir.
Kritik olan bu süreçte kararsızlıklarımızda devam ediyor mu?
Yaşadığımız ikilemler, duygularımız, aileden yavaş yavaş uzaklaşmanın sinyalleri bizleri derinden etkiliyor. Bilinçaltındaki tereddütlerimiz bizleri daha da şaşkınlığa iterek, çaresizliğimizi gizlemeye çalışarak aile içindeki atmosferi bir daha bulamamanın hüznüyle uykudan uyanıyoruz. Ne yapacağız? Nasıl geçecek bu yolculuk? Boğazımız düğümlenip gözyaşlarımız akınca anne şefkati görebilecek miyiz? Bizim de Hz. Hatice, Hz. Halime gibi annelerimiz olacak mı? Susuzluğumuzu giderecek, kuyu satın alıp vakıf eden Hz. Osmanları görmek nasip olacak mı?
Tereddütlerimiz hep olacaktır. Unutmayalım ki dünya hayatı bir gölgelikten ibarettir. Kazanacağımız üniversiteler, bölümler, elde edeceğimiz mal, makam, evlatlar sadece bir imtihandır. Sonuçlarımızın başka başlangıçlar olduğunu unutmayalım.
Neyi, nasıl anladığımız kişiden kişiye değişse de tercih yaparken mutlaka kılavuza ihtiyaç duyacağız. Dünya ve Ahiret kılavuzu olan kâinatın efendisi Hz. Muhammed (S.A.V.) tercihini yaparken, en yüksek makama ulaşabilmenin koşulunu, Allah’a iyi bir kul olmaktan geçtiğini kul olmadan Resul olunamayacağını örneklemiştir. Büyük kılavuzumuz Kuran-ı Kerim ise en yüksek bölüme girmenin koşullarını şöyle açıklar:
“Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?
Hakikatiniz olan Allah’a ve Resulüne iman edersiniz ve Allah yolunda karşılık beklemeksizin Mallarınızla ve nefisleriniz ile mücadele verirsiniz! İşte bu sizin için daha hayırlıdır;
Eğer kavrayabilirseniz! Allah da sizin günahlarınızı bağışlar. Sizi, altından ırmaklar akan cennet konaklarına, Adn cennetindeki güzel köşklere koyar. İşte bu büyük mutluluktur.
Selam ve dua ile…