AĞRI – Ağrı Balık Gölü çevresinde bulunan yaylalarda çadır kurup hayvancılıkla uğraşan aileler, zor şartlar altında geçen Ramazan ayında oruç farizasını yerine getirmekten kendilerini alıkoymuyorlar.

Yaylada bulunan erkekler sabahın erken saatlerinde hayvanlarını dağda otlatmak için çadırdan ayrılırlarken, çadırlarda kalan bayanlar temizlik yapıp, sağdıkları sütleri mayalayıp hazırlarlarken, orijinal oyuncakalrdan mahrum olan çocuklar ise buldukları malzemeleri oyuncağa çevirerek vakitlerini geçiriyorlar.

Hayatlarından memnun olduklarını söyleyen yayla sakinleri yoğun işleri ve zor geçen şartlara rağmen oruç, namaz gibi ibadetlerini yerine getirdiklerinden dolayı mutlu olduklarını söylediler. Yüzlerinde gülümsemelerin eksik olmadığı yayla sakinleri vakitlerinin bir kısmında ise Kuran okuyup, çadırlarda bir araya gelerek, bir birleri ile sohbet yaparak geçirdiklerini belirttiler.

Zor şartlara rağmen günlerinin çok güzel geçtiğini söyleyen Gülizar Artan, hazırladıkları peynir ve yoğurtları, yaptıkları yemekler ile beslendiklerini ifade ederek doğal beslenmeye dikkat çekti.

Perişan Karataş ise oruçlarını aksatmayarak, vakitlerini güzel geçirdiklerini belirterek, “Çok şükür orucumuzu tutuyoruz. Yaylada vaktimiz çok güzel geçiyor. Bu güzelliğin üstüne misafirlerimizde olunca onları ağırladığımızda memnuniyetimiz daha da artıyor. Beslediğimiz koyunlarımızı sağıyor sonrada otlamaya yolladıktan sonra namazlarımızı kılıyoruz, oruçlarımızı tutuyoruz. Tabi burada havalar serin, yer yer yağmur yağarken, çoğu zamanda güneşli güzel geçiyor. Yaylada bulunan imamımız ise çadırdan inşa ettiğimiz caminin hoparlörlerden bize nasihatte bulunuyor. “ dedi.

Her yıl Iğdır’dan gelip buraya yerleştiklerini ifade eden Seyit Artan ise oruç tutmalarına rağmen işlerinin aksamadığını aksine daha da güzel geçtiğini belirtti.

Yaylalarında herkesin oruç tuttuğunu ifade eden Seyit Artan,” Çok şükür,  Iğdır’dan gelip buraya yerleştik. Hayvancılıkla uğraşıyoruz aynı zamanda bu yakınlarda bulunan arazilerimizdeki otların biçimine de başladık. Yaklaşık 3 ay sonra evlerimizi Iğdır’a geri götüreceğiz taki gelecek yıl mart ayına kadar. Mart ayından sonra yeniden yaylalara gelemeye başlıyoruz. Burada kış mevsimi çetin geçiyor. Yağan karın yüksekliği yaklaşık olarak 8-9 metreye kadar yükseliyor. Aramızdan birileri hastalanınca hemen hastaneye götürme imkânımız olmuyor bu durum bizi çok sıkıntıya sokuyor. “ şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)