GAZİANTEP – Başörtüsüyle duruşmaya alınmadığı için bireysel başvuruda bulunan avukatın haklarının ihlal edildiğine karar veren Anayasa Mahkemesinin kararını İLKHA’ya değerlendiren başörtü yasağı mağduru öğrenciler, yasak yüzünden çok sıkıntılar çektiklerini bu yüzden geceleri uyuyamaz hale geldiklerini dile getirdiler.

Gaziantep Türktepe İlköğretim Okulunda başörtülü olduğu gerekçesiyle okul müdüründen kantincisine kadar bir çok kişinin baskı ve hakaretlerine maruz bırakılan ve okulda tecrit edilen Sedanur Ağsu, yaşadığı o sıkıntıları halen unutamadığını söyledi.

“Başörtüm yüzünden bize yapılmadık hakaret kalmadı”

“Başörtüsü benim iffetim ve Rabbimin emridir” diyen Ağsu, başörtüsü taktıktan sonra okulda yaşadıkları şöyle aktardı: “Yaşım ilerlediğinden dolayı başörtüsü takma kararı aldım. Çünkü inancım gereği rabbimin emrine uymalıydım. Nasıl ki namaz ve oruç farz ise başörtüsü de aynı şekilde farzdır. Başörtümle okuluma gittiğim ilk gün okul müdürü beni çağırıp ‘Sen yeni misin?’ dedi. Ben de ‘evet’ dedim. Bunun üzerine odasına gidip beklememi istedi. Yanıma gelince de ‘okula bu şekilde gelemezsin’ dedi. Bunun nedenini sorunca ‘bana cevap verme’ diyerek kızdı. Ben başörtüsünün Allah’ın emri olduğunu söyleyince ‘Hayır, okula başörtüsüyle gelemezsin’ diyerek tepki verdi. Bunun üzerine okula annemi çağırdım. Annem de müdürle konuştu. Müdür anneme de aynı şekilde ‘kızınızın başörtülü şekilde gelmesi yasaktır.’ demiş. Bu yaptıkları yetmezmiş gibi annemle beni okuldan kovdular. Öyle zor günler geçirdim ki üzerinden birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen halen yaşadıklarım rüyalarıma giriyor. Başörtüm yüzünden aileme ve bana yapılmadık hakaret kalmadı.”şeklinde konuştu.

“Başımı açmayınca okulda tecrit edildim”

Başörtüsünü çıkartmayı kabul etmediği için okul idaresi tarafından siyasi bir mahkummuş gibi günlerce boş bir sınıfta tecrit edildiğini belirten Ağsu, “Günlerce bir sınıfta tek başıma tutuldum, beni derslere almadılar. Artık burada tek başıma ders alacağımı söylediler. Ben de ‘burada ne öğretmen var ne de arkadaşlarım. Derslerimden geri kalıyorum’ dedim. Başörtüsüyle geldiğin müddetçe bu şekilde devam edecek, dediler. Bir gün okul müdürü yanıma gelerek, ‘Gel bu inadından vazgeç, aç şu başını! Başını açarak sınıfında arkadaşlarının arasına katıl’ diyerek beni ikna etmeye çalıştı. Beni günlerce ikna odalarına alıp ikna etmeye çalıştılar. “dedi.

 “Okul müdürü benim aleyhimde polise asılsız ihbarda bulundu”

Başını açmayınca okul idaresinin işi düşmanlığa kadar götürdüğünü ifade eden Ağsu, “Okul idaresi bizim için, ‘Bunlar Türkiye vatandaşı değil, Suriye’den gelmişler’ dediler. Biz ise bunun böyle olmadığını bu ülkenin vatandaşı olduğunu söyledik. Ayrıca baskılar yüzünden okula gitmediğim bir gün okulda bomba ihbarı yapılmış. Okul müdürü benim okula bomba getirdiğimi söyleyerek polise ihbarda bulunmuş. Okula gelene bomba uzmanları, okulun çatısına kadar arama yapmışlar. Ne gariptir ki ben o gün okula gitmemiştim. Daha sonra bizi karakola çağırdılar. ‘Sen okula bomba ile gitmişsin’ dediler. Babam da ‘Siz, bu kız çocuğunun okula bomba ile gideceğine inanabiliyor musunuz?” diye sorunca polisler de ‘Biz inanmıyoruz, okula müdür beyin çağırması üzerine gittik, böyle sıkıntılar olmaması için kızınız okula başörtüsü ile gitmesin!’ dediler. Daha sonra ihbarın asılsız olduğunu söylediler” ifadelerini kullandı.

“Beni sınıf arkadaşlarıma dövdürdüler”

Okul müdürü işini gücünü bırakıp kendisi ile uğraşmaya devam ettiğini belirten Ağsu, “Okul idaresi benim hakkımda kabul edilemeyecek hakaretler ve iftiralarda bulundu. Beni aynı sınıfı ve okulu paylaştığım okul arkadaşlarıma dövdürdü. Şikayette bulunduk fakat mahkeme günü geldiğinde okul müdürü gelmedi. Daha sonra da dosya kapatıldı. Kim kapattı, nasıl kapattı? bilmiyoruz. Sonunda beni başka bir okula sürgün ettiler. Sürgün edildiğim okul, imam hatip olduğu için çok sevindim ama ne yazık ki önceki okulumda yaşadığım başörtü yasağına burada da maruz kaldım.”şeklinde konuştu.

Başörtüsü takan çocuklarının yaşadığı sıkıntıların ardından Anayasa Mahkemesinin başörtüsüyle duruşmaya alınmayan avukatla ilgili verdiği kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirten aileler ise bu kararın çekilen sıkıntıların neticesinde alındığını söylediler.

“Paralel yapının okul müdürleri, bizi komplolarla, şantajlarla tehdit etti”

Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu başörtü kararının olumlu fakat geciken bir karar olduğunu belirten Sedanur Ağsu’nun babası Hamit Ağsu, “Anayasa Mahkemesinin böyle bir karar vermesine sevindik. Bu ülkede binlerce mazlum bacımızın ve çocuklarımızın okullarda çektiği çileler bir celsede unutulacak gibi değildir. Okul müdürlerinin yapmış olduğu hakaretler, sürgünler ve tecritler bizi gerçekten çok üzdü. Bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü yok. Bu çekilen sıkıntıların tek sebebi, bu ülkeden İslami ahlakı alıp yerine modern ve batıcı bir ahlak getirme çabasıdır. Biz ve kızlarımız, başkaları sıkıntı çekmesin diye haklı bir mücadele verdik. Mücadelemizde zaferle çıktık. Allah c.c emrini engellemek isteyenler şu an yerinde bile değiller. Uğradığımız haksızlıkları şikayet etmek istedik, dava açmak istedik, benim kızım okul müdürünün talimatıyla dayak yedi. Fakat kendi ülkemizde ne bir savcı, ne bir hâkim, ne bir avukat, ne de bir polis bulabildik. O zamanlarda da hep dile getirdik, şu an ismi paralel olan yapı, her başvurduğumuz kapı da karşımıza çıktı. Paralel yapının talimatını alan okul müdürleri, sürekli bizi komplolarla, şantajlarla tehdit etti.”şeklinde konuştu.

“Başörtülü kızlarımızın karşısında en çok paralel müdürleri gördük”

Diğer bir başörtüsü mağduru Esranur Akbalık`ın babası İbrahim Akbalık ise, kızının sürekli okul idaresinin hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını söyledi. Akbalık sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızımı okula almayan okul müdürü ile görüşmeye gidince bana hakaretler etti. Bana, `Seninle sonra görüşeceğiz` diyerek tehditler savurdu. Komplocu paralel okul müdürleri,  il ve ilçe milli eğitim müdürleri ile polisler hep beraber hareket ederek kızımı okula almadılar. Sebebi ise kızımın başörtülü olması idi. Yönetmelikte hiçbir şekilde zorunlu eğitim engellenemezdi. Paralel eğitim çetecileri ne yönetmelik, ne de kanun dinlediler. Çocuğum okula alınmadığından dolayı bir yıl sınıfta kaldı. Elhamdülillah tüm haksızlık ve hukuksuzluklara rağmen ailece okul kapılarında bekleyerek direndik. Paralel yapının geç de olsa gerçek yüzünü ortaya çıkardık."diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)