İSTANBUL - Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde gerçekleştirilen katliamın ardından 21 yıl geçti. Katliamın yıldönümü münasebeti ile Fatih Camii’nde  Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği tarafından bir anma programı düzenledi. Programda hatim duası ve mevlid-i şerif okundu.

Programın ardından İLKHA’ya konuşan Başbağlar Köyü Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, Başbağlar katliamının Sivas’ın bir sonucu olduğunu söyledi.

Fatih Camisinde düzenlenen program hakkında bilgi veren Dikkaya, “Düzenlediğimiz bu programda her şehide bin hatim, toplamda 33 bin hatim hedeflemiştik. Toplayabildiğimizi kadar topladık. Okuduğumuz hatim, melüdi şerif ve yaptığımız basın açıklaması ile şehitlerimizi unutturmadık” dedi.

“Davanın yeniden açılması bizi umutlandırdı”

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme kurulunda 2013 yılında araştırma ve inceleme başlatıldığını söyleyen Dikkaya, “Bizim dosyamız 1998 yılında kapatıldı. O eksikliğe rağmen yargıtay onamıştı. Şuan dosya açık değil. Yeniden davanın açılması gerekiyor. Başbağlar davası insanlık suçuna girdiğinden zaman aşımı söz  konusu olmadı.  Geçtiğimiz yıl o endişeyi taşıyorduk. Fakat insanlık suçu olduğunda zamanı aşımına uğramadı. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun denetlemesi  neticesinde dava açılıp yeniden yargılama, yeniden sanıkların bulunma ümidini taşıyoruz. Bu umudumuz devam edecek.” ifadelerini kullandı.

“Zulme uğrayan kim olursa olsun karşısında durmak lazım”

Sivas ve Madımak hakkında da konuşan Dikkaya, “Sivas’ın Başbağlar katliamı ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Başbağlar, Sivas’ın bir sonucudur.  Tabiki oradada insanların ölmesi üzücü. “Başbağlar, Sivas’ın intikamıdır” şeklinde bırakılan bildiri o ayrı bir konu. Sivas ve Başbağlar arasında coğrafi hiçbir ilişki olmamasına rağmen neden Başbağlar’ın seçilmiş olması da manidar. Bütün katliamları kınıyoruz. Zulüm kimden gelirse gelsin. Kime yönelik olursa biz zulme karşı olmuşuzdur ve her zamanda olmaya devam edeceğiz. Bunun adı Başbağlar olur, Sivas olur bir başka yer olur farketmez. Zulme uğrayan kim olursa olsun karşısında durmak lazım. Zalimin karşısında durmak lazım. (Fikret Kavgalı/Mehmet Ün/Gökhan Düzdaban-İLKHA)