Denizli’nin Çivril ilçesinde yaşayan İlhami ile Esma Özkan çifti, tam bir fedakârlık örneği sergiliyor. Sağ eli dışında vücudunu kullanamayan eşini bir pazaryerinde görüp âşık olarak evlenen İlhami Erkan Özkan, sırtında taşıyıp her türlü hizmetini yapıyor. İnşaatlarda boya işinde çalışan 35 yaşındaki Özkan, dokuz aylıkken geçirdiği havale sonucu sağ eli dışında vücudunu kullanamayan 28 yaşındaki Esma’yı, pazarda ailesiyle gezerken görerek beğenmiş. “İleride benim ondan kötü olmayacağım ne malum?” diyerek evlenmeye karar vermiş. Evliliğe önce kendi ailesi karşı çıkmasına rağmen, “Esma’yı gördükten sonra âşık oldum ve çok sevdim. Evlenmek istedim. Esma’nın ailesi fikrime saygı gösterip destek olurken annem ve kardeşlerim karşı çıktı. Aileme rağmen Esma ile evlendim, çünkü ben onu çok seviyordum.” diyor.
HEM ÇOCUKLARINA BAKIYOR HEM DE EV İŞLERİNİ YAPIYOR
İlhami Erkan Özkan, evlendikten sonra kendisi inşaatlarda çalışırken eşine kayınvalidesinin bakması için onun ailesiyle birlikte yaşamaya başlamış ancak önce kayınbabası vefat etmiş, ardından kayınvalidesi felç geçirerek bakıma muhtaç hale gelmiş. 3 yaşında oğlu ve 5 aylık bir kızı olan Özkan, ev işlerini ve yemeği yapıyor, çocuklarının ihtiyaçlarını görüyor. Eşinin felçli olmasından dolayı günlük hayatta ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Özkan, en büyük problemlerinin evlerini sobayla ısıtmaları olması olduğunu ifade ediyor: “Eşim gün içinde tek başına kalkıp bir iş yapamıyor. Ben gün içinde üç dört defa eve gelerek, günlük işleri yapıp çocukların karnını doyuruyorum. Yazın çok fazla zorlanmıyoruz ama kışın sürekli olarak sobayı kontrol etmem gerekiyor, bu da benim işime engel oluyor.”
KÜÇÜK KIZINI EMZİRTMEK İÇİN HER GÜN EVE DÖRT DEFA GELMEK ZORUNDA
Küçük kızını emzirtmek için her gün iş saatlerinde dört defa eve geldiğini anlatan Özkan, “Eşim yatağından kalkamadığı için kızımı emzirmekte zorlanıyor. Onun için ben gelip kızımı eşime verip emzirmesine yardımcı oluyorum. Sonra oğlumun ve eşimin karnını doyurup tekrar işime dönüyorum.” diye konuşuyor. Eşinin akşama kadar evde kapalı kaldığını ve çok sıkıldığını dile getiren Özkan, buna motosikletinin arkasına kendi yaptığı römorka bindirip gezdirerek çözüp bulduğunu söylüyor: “Eşim akşama kadar çok sıkılıyor. Ben de işten gelince eşimi ve çocuklarımı, kendi yaptığım römorkuma bindirerek çarşıda ve Işıklı Gölü kenarında gezdiriyorum.”
`BİR DE AKÜLÜ SANDALYEMİZ OLSA…`
Eşinin raporundan dolayı üç ayda bir engelli maaşı aldığını kaydeden Özkan “Çocuklarım da şartlı sağlık yardımı alıyor ama biz paradan çok, eşime günlük işlerde yardımcı olacak bir yardımcı sıkıntısı yaşıyoruz. Eğer eşime evde bakacak biri olursa ben kendi çalıştığım parayla evimin geçimini sağlarım. Bir de eşimin gezebilmesi için akülü tekerlekli sandalyemiz olursa çok iyi olur.” dedi.
Severek evlendiğini söyleyen Esma Özkan ise fedakâr eşinin, çocuklarından sonra en çok sevdiği insan olduğunu söyleyerek dua ediyor: “Bana çok değer veriyor ve çok seviyor. Ben de onu çok seviyorum Allah bizi ölene kadar ayırmasın. Eşime, `Sen engelli birisiyle evlenemezsin, sonra mutsuz olursunuz.` diyenler oldu. O bunlara aldırış bile etmedi. Aşk, hiçbir engel tanımadı. Şu an çok mutluyuz. Tek sorunumuz, eşimin benim durumumdan dolayı sabit bir işinin olmaması ve biraz da borcumuzun olması. Ayrıca benim akülü sandalyem olsa ona yük olmam. Evin temizliğini ve yemek işlerini eşim yapıyor. Allah herkese böyle bir yuva nasip etsin.”
CİHAN