İSTANBUL - 40 dereceye varan hava sıcaklığı, Ramazan’da oruç tutanları zorluyor. Normal şartlar altında “havalar sıcak” bahanesiyle kimi insanlar oruç tutamazken, en ağır mesleklerden olan inşaat, demircilik, hamallık ve seyyar satıcılık gibi işlerde çalışanlar oruçlarını aralıksız tutuyor.

Ağır iş yükü nedeniyle tüm gün yoğun tempoda çalışan işçiler, Cehennem ’in daha sıcak olduğunun idraki ile oruçlarını tuttuklarını ifade ettiler.

Ateşin içerisinde olsak yine tutarız
İnşaatlarda demircilik yapan Hüseyin Hiçyılmaz (45), ateşin içinde olsa yine de oruç tutacağını belirterek, "4 çocuk babasıyım çalışmasam kim çocuklarıma ekmek götürecek. Bizler de işimiz gereği bu sıcağın altında demircilik yapıyoruz. Bu Ramazan da yazın ortasına denk geldi. Elhamdülillah ateşin içerisinde olsak yine tutarız. Çünkü cennetin ucuz olmadığının idraki içindeyiz. Zaten Allah (cc) cenneti böylesi ibadetleri yerine getirenler için var etmiştir. Demirlere dokunduğumuzda bazen elimiz bile yanıyor bu sıcakta. Ama hep aklıma cehennem ateşinin daha sıcak olduğunu getirerek mutmain oluyorum. Yaz sıcağında tuttuğumuz bu oruçların karşılığını inşallah ahirette alacağız.” dedi.


 

Çatıda çalıştığımız zaman çok zorlanıyoruz
“Kavurucu sıcaklara rağmen oruç tutabilenlere ne mutlu!” diyen 45 yaşındaki inşaat işçisi Necati Kavak da, “Allah (cc) sevabını buna göre veriyor. Ramazan’dan önce hava daha sıcak daha bunaltıcıydı. Ama Allah'ın (cc) yardımıyla Ramazan diğer günlerden daha serin geçiyor. 25 senedir bu inşaatlarda çalışıyorum. Her Ramazanı inşaatta geçiriyorum. Bu sıcaklığa rağmen orucumu hiç kaçırmadım. Bundan dolayı zor şartlarda çalışmaya alıştık ama Ramazan’da susuzluk bizi etkiliyor. Sabahtan akşama kadar boğazdan sıvı geçmeyince takatten düşüyorsunuz ister istemez. Özellikle de çatıda çalıştığımız zaman çok zorlanıyoruz. Ama akşam eve gidince bütün aile hep birlikte iftarımızı açmamız bambaşka bir mutluluk veriyor insana” ifadelerini kullandı.


 

Allah Resulü (sav) açlıktan karnına taş bağlarmış
Bir başka inşaat işçisi Ahmet Dayı (47), “Çok zor şartlarda çalışan işçilerin bazıları işlerinin zor olduğunu bahane ederek oruç tutmuyorlar. Şuanda çok abartılacak kadar bir zorluk yok. Eğer tutmazsak sadece bir bahane olur. Zaten önemli olan böylesi zor günlerde ibadetimizi yerine getirmektir. Allah Resulü (sav) açlıktan karnına taş bağlarmış biz gelip de çalışıyoruz diye orucumu tutmayalım. Ben bu güneşin altında çalışarak Ramazan’ı geçirirsem mükâfatımın daha fazla olacağının farkındayım.” şeklinde konuştu.


 

Sıcaklık Allah’ın (cc) rızasını kazanmaya engel değil
Gün boyu dolaşıp ayakkabı boyacılığı yaptığını belirten Cumali Cümmüş (35), “Klimanın altında uzanıp basit bir hastalığı bahane edip oruç tutmayan insanlar da vardır. Allah da buna göre onlara mükâfat verir. Gün boyu gezip ayakkabı boyuyorum. Bu Ramazanın tam yaz sıcaklığına denk gelmesi bizleri böylesi hayırlı ibadeti yapmamıza engel değildir. Bazen sıcaktan etkileniyoruz. Ama orucun verdiği manevi güzellik her şeyi unutturuyor. Eve çocuklarımla birlikte iftarımı açtığım vakit en büyük lezzeti sofrada tadıyorum. Bu sıcaklığın altında tutulan oruçların her şeyden efdal olduğunu biliyorum. Değil güneşin altında oruç tutmak, eğer güneş bize bir karış yakın da olsa Allah’ın  (cc) hoşnutluğunu kazanmaya engel değildir.” diye konuştu.


 

Allah Resulü (sav) ve sahabelerinden daha kıymetli değiliz
İlerlemiş yaşına rağmen seyyar satıcılık yapan Kemal Kaymaz (71), “38 senedir oruçlarımı hiç kaçırmıyorum. Bu sıcaklığı çok defa yaşadım. Allah’a hamdolsun beni hiç etkilemiyor. Böylesi sıcakta hem çalışarak hem de oruç tutarak geçiriyorum. Çalıştığım vakit daha da huzurlu oluyorum. Sabah meyve-sebze arabamı alıp rızkımı arıyorum. Oruçlu çalışmak rızkımın da artmasına vesile oluyor. Ramazan’dan önce ile şuan arasında işler daha yoğun. Bu da benim tuttuğum oruçtan kaynaklanıyor. Bizim canımız Allah Resulü (sav) ve sahabelerden daha mı kıymetli. Onlar sıcağın ortasında ve cihad meydanlarında oruçlarını tutmuşlar. Bu ibadetten lezzet alarak tutmuşlardır. Bizim de bu lezzeti düşünerek tutmamız gerekiyor. Çünkü bunun karşılığı ebedi cennettir.”  dedi.


 

Allah, ne kadar zor şartlarda çalışırsan o nispette yardım eder
İstanbul’da 25 senedir hamallık yaptığını söyleyen Mehmet Çetinkaya (67), “Konya’da ekin biçerdik. Toprağı ağzımıza kadar gelirdi ve yaz aylarının sıcakları altında oruç tutardık. Şimdi burada yük taşıyoruz. Sonrasında yarım saat dinleniyoruz. Bu şekilde de oruç tutamaz isek bize yazıklar olsun. Oruç şifadır, oruç tutan kişi sağlıklı olur.  Kendimi bildim bileli oruç tutuyorum. İnşaatta çalıştım, askere gittim ve şimdi de hamallık yapıyorum fakat orucumu tutuyorum. Çünkü bu işleri yapmam benim Allah’ın rızasını kazanmama engel değildir. Allah, ne kadar zor şartta çalışırsan o nispette yardım eder. Yeter ki Cenab-ı Allah’a güven ve tevekkül et. Biz dünyaya bir kere geliyoruz, iki kere değil. Biz cennet veya cehennemi değil Allah’ın (cc) rızasını istiyoruz. Allah’ın  (cc) rızası da ucuz değildir.” şeklinde konuştu.  (Fikret kavgalı - Mehmet ün /İLKHA)