GAZİANTEP - Gündemi değerlendiren Anadolu Gençlik Derneği(AGD) Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Fatih Evyapan yaptığı açıklamada, israil’in uyguladığı zulümlere değinerek, israil’in tüm insanlık için bir tehdit olduğunu söyledi.
“israil tüm insanlığa yönelik bir tehdittir”
israil’in yaptığı zulümlere değinen Evyapan, “Birinci Dünya savaşının Osmanlı’nın tasfiyesi ile sonuçlanmasının ardından İngiliz işgali altındaki Filistin topraklarında bugünkü Siyonist israil’in temelleri atılmıştır. Siyonizm düşüncesi ve İkinci Dünya savaşının hemen akabinde varlığı Birleşmiş Milletlerce tescillenen Siyonist israil ilk günden itibaren hem İslam coğrafyasına hem de tüm insanlığa yönelik bir tehdittir. israil’in özelde Filistin topraklarında ve genelde İslam coğrafyasının tamamında estirdiği terör her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazan’da da şiddetini artırmıştır. Özellikle Ramazan ayını Müslümanlar için kan gölüne dönüştürmek Siyonizm düşüncesinin karakteristiğidir.” dedi.
israil’in bayrağındaki iki mavi çizginin Fırat ve Nil nehirleri arasındaki toprakları simgelediğini söyleyen Evyapan, “Vaat edilmiş topraklar anlamına gelen” Arz-ı Mev’ud” tabiri üzerinde Müslümanların yaşadığı başta Filistin olmak üzere Lübnan, Suriye, Irak, Kuveyt, Ürdün, Suudi Arabistan, İran, Mısır, Sudan ve Türkiye’ye ait topraklardır. Siyonist israil dünya üzerinde sınırları belli olmayan tek ülke pozisyonundadır. Siyonizm’in kontrolündeki küresel güçlerle işbirliği içerisinde olan hükümetlerin tamamı sınırları belli dahi olmayan Siyonist israil’in varlığını tanımışlar ve bu tehdidi yok saymışlardır.” ifadelerini kullandı.
“Suriye ve Irak’ta yaşanılan kaosun sebebi Siyonizm’dir”
Suriye’de ve Irak’ta yaşanan kaosun sebebinin Siyonizm olduğunu belirten Evyapan, “Siyonist israil kendisini tanıyan ya da tanımayan tüm İslam ülkelerinde terör faaliyetlerinin planlayıcısı, uygulayıcısı ya da destekçisidir. Bugün Suriye’de ve Irak’ta yaşanılan kaosun sebebi Siyonizm’dir. Arakan’dan, Orta Afrika Cumhuriyetine Müslümanlara yönelik tüm şiddet olaylarının arkasında israil vardır. israil, temelleri Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından atılan D-8 projesini inkıtaa uğratmak ve engellemek için Türkiye’de 28 Şubat Postmodern darbe sürecini, ABD’de 11 Eylül İkiz Kuleler saldırısını organize etmiştir. Siyonist israil, ırkçı ve emperyalist hedeflerine ulaşmasının ancak ve ancak parçalanmış bir İslam coğrafyası ile mümkün olduğunu bilmektedir.” dedi.
“3 gencin kaybolmasının ardında israil istihbaratı vardır”
Açıklamasında “israil, üç Yahudi gencin 12 Haziran tarihinde Batı Şeria’da kaybolmasının ardından Filistin topraklarında aralıksız sürdürdüğü terör faaliyetlerini yeniden artırmıştır” diyen Evyapan, “Geçtiğimiz gün kaybolan gençlerin cesetlerine ulaşılması israil’in Müslümanlara yönelik yeni saldırıları ve katliamları için de gerekçe olmuştur. Siyonist stratejinin nasıl işlediğini bilen herkes şuna emindir ki bu üç gencin kaçırılması ya da kaybolması ve öldürülmesi olayının ardında da israil istihbaratı vardır. israil’in yaptığı katliamları görmezden gelen ABD ve başta İngiltere olmak üzere AB ülkelerinin bu olaya yaklaşımı da israil’in Batı Şeria’da ve Gazze’de terör estirmesini teşvik etmek cihetindedir.” ifadelerini kullandı.
“Siyonizm Türkiye’yi de rahat bırakmıyor”
Müslümanların ırkçılık ve mezhepçilik yüzünden birbirine düştüğünü ifade eden Evyapan, “Dün Anadolu’da, Kuzey Afrika’da, Afganistan’da, Bosna-Hersek’te, Irak’ta işgallere karşı direnen Müslümanlar bugün aynı topraklarda ırkçılık ve mezhepçilik hastalığı yüzünden birbirlerine düşmüşlerdir. Düzmece 11 Eylül saldırıları bahane edilerek ABD işgali ile birlikte Irak fiilen üçe bölünmüştür. Bugün Batı tarafından körüklendiği iyice gün yüzüne çıkan Arap Baharı rüzgârıyla birlikte Suriye’de meşru muhalefet silahlı mücadeleye dönüştürülmüş ve bir iç savaş ortamı oluşturulmuştur. Netice de Suriye de fiilen en az üç parça haline getirilmiştir. Siyonizm, Türkiye’yi de rahat bırakmak istememektedir.” dedi.
“Irkçılık ve mezhepçilik bu coğrafyayı bir arada tutamaz”
Irkçılığın insanlığa saadet getiremeyeceğini vurgulayan Evyapan, “Irkçılık ve mezhepçilik bu coğrafyayı bir arada tutamaz. Etnik yapıyı merkeze alan düşünceler insanlığa saadet getiremez. Irk, renk ve dil ayrımı yapmadan her insanın yaşama hakkını, mülkiyet hakkını, akıl ve nesil emniyetini, inanç ve düşünce özgürlüğünü teminat altına almayan siyasi anlayışlar insanlığa saadet getiremez. Müslüman olsun ya da olmasın tüm insanlığın hakkın üstün tutulduğu ve adil bir düzene dayanan yeni bir dünyanın kurulmasına ihtiyacı vardır. Bunun yolu Şii-Sünni, Türk-Kürt, Arap-Fars çatışmasından değil, ırkçı emperyalizme, faize dayalı küresel sömür sitemine, insanların temel hak ve hukuklarının ihlallerine, yeryüzünün tahribatına ve ekinin bozulmasına karşı topyekûn yapılacak bir müşahededen geçmektedir.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)