ŞANLIURFA - Vücut direncinin düşmemesi ve sağlığın bozulmaması için Ramazan ayı süresince dengeli beslenmeye daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini ifade uzmanlar, sıcaklar sebebiyle kaybedilen sıvı miktarının dengelenebilmesi için iftarla sahur arasında bol su tüketilmesi tavsiyesinde bulunuyor.
Ramazan’daki beslenme şekli ile ilgili bilgi veren Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticisi Uz. Dr. Abdülkadir Yetişgin, “Oruç süresince tüm gün aç kalıp, yemeğe birden yüklenmek vücudun ve midenin dengesini bozacaktır. Bu nedenle iftar sofrasındayken belli bir sınır çerçevesinde besin tüketmek ve yemekleri yavaş yavaş ve çiğneyerek yemek yediklerinizin midenizi rahatsız etmesini engelleyecek olup sindirimini de kolaylaştıracaktır.” diye konuştu.
“Mutlaka sahura kalkılmalıdır”
Sahura kalkmanın çok önemli olduğunu ifade eden Yetişgin, “Sahura kalkmadan oruç tutmak metabolizmanızı yavaşlatarak bir takım sağlık sorunlarına yol açabilir. Kabızlık, mide yanması, sindirim zorlukları, bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, uyku hali, unutkanlık, halsizlik, dikkatsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, kan şekeri düşüklüğü ve kilo artışı gibi birtakım sağlık sorunlarını sağlıklı bireyler de Ramazan ayında yaşayabilir.” şeklinde konuştu.
“Yeterli besin alınmalı”
Bu yıl Ramazan ayının sıcak yaz günlerine rastlaması nedeni ile oruç tutanların sağlıklarına daha fazla önem vermeleri gerektiğinin altını çizen Araştırma Hastanesi Diyetisyeni Selahattin Aydın, sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmadığı takdirde su ve mineral kaybı sonucu; bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabileceğini bu yüzden günde ortalama en az 2- 2,5 litre (12-14 su bardağı) suyun tüketilmesi gerektiğini söyledi.
“Sahurda hafif yemekler tercih edilmeli”
Sahurda yenilecek yemeklere de değinen Aydın, “Eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.” şeklinde konuştu.
İşte uzmanlar tarafından yapılan diğer tavsiyeler:
-Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
-Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
-Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
-Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir.
-İftar hurma, kuru üzüm gibi meyvelerle açılmalı. Hafif bir çorbayla devam edilmelidir. Çorbadan ile birlikte çok az salata ve karpuz gibi su içeriği yüksek meyveler tüketilebilir. Bu başlangıçtan sonra 8-10 dakika yemeğe ara verilip sonra yemek yemeye devam edilmeli. Az yağlı et yemeği (kırmızı ya da beyaz et olabilir) , sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
-İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
-Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
-Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
-İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
-Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
-Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir. (Osman Gülebak-İLKHA)