ELAZIĞ - Elazığ Halk Sağlığı Müdürlüğünde görevli Diyetisyen Burçin Aygün tarafından Ramazan ayı içerisinde iftar ve sahur sofralarında dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili bilgiler verildi.
Aygün yaptığı açıklamada iftar vaktinde ağır yemeklerden kaçınılması gerektiğini ifade ederek, “Ağır iftar yemeklerinden sonra ani kalp krizleri görülebilir. Çünkü uzun bir açlık sonrası ağır yemek kalbin yükünü artırır. Bu durum yüksek tansiyona, beyin kanaması ve felç geçirmeye de yol açabilir. Eğer Ramazan boyunca beslenme konusunda bazı noktalara dikkat edersek, bu rahatsızlıklara karşı önlemimizi almış olarak sağlıklı bir Ramazan geçirebiliriz.” dedi.
“Sahur ve iftarda yeterli sıvı alınmalıdır”
Porsiyon miktarlarını fazla artırılmaması ve pişirme yöntemlerinden sağlıklı olanların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Aygün, “Dikkat edilmesi gereken ilk nokta sahur ve iftarda yeterli sıvı alımıdır. Sıvı tüketimini artırmak için iftarda ilk yemek olarak çorba tercih edilebilir. Gün içinde susuz kalınacağından iftar ile sahur arasında sıvı ihtiyacı çok iyi karşılanmalıdır. En az 2-2 buçuk litre su içilmeli, ayran, taze sıkılmış meyve ve sebze suları, çorba, komposto gibi içeceklerle sıvı alımı artırılmalıdır. Bir anda fazla miktarda yemek yemenin vücuda yükleyeceği yükü azaltmak için iftar 2 öğüne bölünmelidir. İftarda hızlı ve fazla yemek tüketilmemeli, yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yemek yenmelidir. İftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmeli, böylece hem fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Fiziksel aktiviteyi artırın”
Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak ve kilo alımını engellemek için fiziksel aktivitelerin artırılması gerektiğine dikkat çeken Aygün, “Mutlaka sahura kalkılmalı ve sahurda peynir, yumurta, yoğurt gibi hafif besinler tüketilmelidir. Sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalıdır. Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak ve kilo alımını engellemek için ise fiziksel aktivite artırılmalıdır. Ramazanda en çok tüketilen besinlerden biri pidedir. Her akşam pide tüketmek yerine, kişi özel davetler için kendine bir ödül verme alışkanlığı geliştirilmelidir. Kızartmalardan, mayalı besinlerden (hamur işlerinden), aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılardan, çok tuzlu veya baharatlı yemeklerden, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünlerinden, bal, kaymak ve gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır. Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç), sebzeler, meyveler, kurubaklagiller, ceviz, fındık ve badem tercih edilmelidir.” dedi.
“İftarınızda hurmaya yer verin”
Aşırıya kaçmadan iftar yemeğinde hurma yenilmesi gerektiğini söyleyen Aygün, “Hurma; yüksek lifle beraber fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, A vitamini, B1, B2, B3, B6, folik asit gibi vitamin ve mineralleri oldukça yüksek oranlarda içermektedir. Düzenli olarak tüketildiğinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır ve kabızlığı önler. Bütün bunlar göz önüne alındığında, ramazan sofralarında hurmaya yer açmanın sağlık açısından son derece faydalı olacağı söylenebilir. Fakat hurmanın yüksek miktarda şeker içerdiği ve bu nedenle kan şekerini yükselttiği de unutulmamalıdır. Yani aşırıya kaçmadan, makul ölçülerde hurma tüketmeye özen göstermek sağlık açısından çok yararlı olacaktır.” ifadelerine yer verdi.
“Mutlaka sahur yapın”
Mutlaka sahur yapılması uyarısında bulunan Aygün, “Sahur yapmak, açlık süresinin çok uzamasını engelleyerek, oluşabilecek kan şekeri düşüşünü kontrol altına almayı sağlayacak, yorgunluk, baş ağrısı, unutkanlık ve zihinde oluşacak dikkatsizliği önleyecektir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olan kişilerin, midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi, aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durması uygundur.” dedi.
“Sütlü tatlılar tüketin”
Diyetisyen Burçin Aygün açıklamasında son olarak, “İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine, sütlaç, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine, biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak, sindirime yardımcı olması açısından yararlı olacaktır.” tavsiyesinde bulundu. (İLKHA)