İSTANBUL - İstanbul Üniversitesinin hemen yanı başında yer alan ve üniversitelilerin de uğrak mekanlarından biri olan Tarihi Sahafçılar çarşısında sahafçılık mesleğini ayakta tutmaya çalışanlar, mesleğin kaybolmaya yüz tuttuğunu ifade ediyor.
Çarşının tarihi ve sahafçılık mesleği ile ilgili durum hakkında bilgi veren İbrahim Manav, tarihi çarşının 1950 yılında çıkan yangından 3 yıl sonra sahafçılar çarşısı olarak açıldığını söyledi.
Mesleğine çırak olarak başladığını ifade eden Manav, sahafın kelime anlamı ile ilgili bilgiler aktararak, “Kitabın evrimi kağıt ile başlar. Papirüs kağıdı ile başlamıştır. İslam alemine göre Hz. Adem’e suhuflar indirilmiştir. İşte sahaf buradan gelmektedir. İslam kaynaklarında da geçer. Sahafçılardan olan İbni Nedim ve babası da kendisi de sahafçıdır. İbni Nedim 950 lerde yaşamış ve sahafçıların piridir.” şeklinde konuştu.
Sahafçılığın birçok mesleğin de devam etmesini sağladığını söyleyen Manav, “Sahafçılar kitap siparişlerini alır ve yanında hattatları vardır. Bunu el yazmalı olarak hattatlara yazdırır. Sonra müzehibi çağırır ve müzehibi altın işleme yapar. Sonra da arkasında ketebeyi yazar. Daha sonra kitabın ciltlemesi için mücellide verir. Yani bu eski Kur’an Kerim’in hepsi el ile yazılırdı. Hatta kağıtları bile el ile imal edilirdi. Aercilik diye bir meslek vardı, Kur’an-ı Kerim’i her kitaba yazamazsınız Kur’an aerlik kağıdına yazılırdı. Yani mesleğimiz bu kadar sanatı içerisinde barındırıyordu.” dedi.
Manav son olarak, “Kaynaklara göre bu çarşıda 50 sahafçı vardı. Etrafında 300 tane ehliler vardı. Yani cilt basanlar bunun makas yapma sanatı vardı. İstanbul’da sadece 30 bin hattatla uğraşan esnaf vardı. Ama şu an bunların hiç biri yok.” şeklinde konuştu. (Fikret Kavgalı / Mehmet Ün-İLKHA)